Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3635 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Namık Kemal'in suçu neydi?
Hasan Tülüceoğlu

  Sayı: 78 - Ekim / Aralık 2013

Böyle bir soru, dizi enflâsyonuna  uğrayan televizyon dünyamızdaki bir diziyi hatırlatsa da isminden etkilenmemekle birlikte konunun toplumsallığı açısından dizi adı sorusuyla benzerlikler taşımaktadır. Soru'nun oluşumunda ve verilebilecek cevaplarda her ikisi de toplumsal olgu ve oluşumlar içerir.

Namık Kemal'i genel çoğunluğumuz lise ders kitaplarında 'Vatan yahut Silistre' adlı -ki edebiyat kitaplarında uzunca bölümleri yer alırdı- tiyatro eseriyle tanırız.

Namık Kemal eserleriyle, yazılarıyla bizde 'hürriyet' ve 'vatan' kavramlarını ilk defa gündeme getiren bir şair ve aydınımızdır.

'Vatan yahut Silistre' adlı eseri edebi yön olarak biraz  zayıf ve basit kalmakla birlikte ilk defa 'vatan' ve 'millet' kavramlarını dile getirmesi açısından önemlidir. Basitliğine rağmen o günkü şartlarda sahnelenmesi büyük etki yaratmıştır. Zaten ne olduysa bu oyunun  1 Nisan 1873 tarihinde Gedikpaşa Tiyatrosu'nda Güllü Agop kumpanyası tarafından sahnelenmesinden sonra olmuştur. Tiyatroyu izleyenler oyunun yazarı Namık Kemal'e beklenmedik bir ilgi ve alâka göstermişlerdir. Devamında ‘İbret gazetesi’ bu oyunu ve halkın ilgisini yayınlarıyla gündemde tutmuştur.

'Vatan' ismiyle yazdığı bu oyunda Namık Kemal, o güne kadar dile getirilip kullanılmayan vatan kavramını, vatan sevgisini, vatan için kendini feda etmeyi, milliyet ve milletin önemini anlatır. Okuduğumuzda bizleri de bu kavram ve duygular açısından derin bir şekilde etkileyecektir. Basitliği bozulmadan bir senaryoyla filme alınsa bu film gişe rekorları kıracaktır.

O halde böyle güzel duygu ve düşünceleri ifade eden bir eserin yazarı tiyatroda sahnelenmenin devamında niçin tutuklanıp Magosa'ya sürgüne gönderilmiştir? Diğer ifadeyle Namık Kemal'in suçu neydi?

Burada öncelikle dini değerler ağırlıklı Osmanlı toplumunun 'lale devri'yle birlikte devlet eliyle 'batılılaşmaya' başladığı siyasal ve toplumsal gerçeğini hatırlatmakta fayda var. Devletin 'batılılaşma' egzersizleri sonuçta 'tanzimat dönemini' doğurmuştur. Namık Kemal 'Tanzimat döneminin' yetiştirdiği bir aydındır. Tanzimat yaklaşımları da yetmemiş ve bazı yeni yetme aydınlarımız özellikle yönetimde daha fazla özgürlük, hürriyet bugünkü ifadeyle demokrasi istemişlerdir. Tanzimat uygulamalarına rağmen Batıya karşı konumumuzda çokta fazla bir şey değişmemiştir. Bu gerçek karşısında bazı aydınlar devlet yönetiminin daha çok hürriyetler sunmasını, özgürlüklerin genişletilmesini, Osmanlı Sultanı'nın yetkilerinin azaltılmasını bir çözüm olarak sunmuşlar ve bu da bilindiği gibi 'meşrutiyetlerin' ilânlarıyla sonuçlanmıştır.

Yönetimde hürriyet ve özgürlük isteyenler ve bunu siyasal alana taşıyanlar içlerinde Namık Kemal'in de bulunduğu 'Yeni Osmanlılar'ı oluşturmuşlardır. Bunlar faaliyetlerini sürdürebilecek ortamı ancak Avrupa'da bulabilmişlerdir. Namık Kemal, devlet yönetimini hürriyet açısından eleştiren yazıları nedeniyle devlet göreviyle İstanbul'dan uzaklaştırılmak istenmiştir. O bir Yeni Osmanlı olarak devlet görevi almak yerine Avrupa'ya adeta kaçmıştır. Ancak grupta bir süre sonra çıkan anlaşmazlık nedeniyle yurda dönmenin en iyi alternatif olduğunu görmüştür. Tabir caizse Namık Kemal, sivri dilli birazda cesur ve sözünü esirgemeyen bir yazardır. Bu tabiatı gereği yönetimi hep eleştirmiştir.

Tiyatronun sahnelenmesinden sonra olay biraz daha siyasallaşınca yönetim, o günkü 'eleştirel(muhalif) medyanın' önde gelen isimlerini toparlayıp yayınlarına da son vererek sürgünle İstanbul'dan uzaklaştırmıştır.

Ama devlet, bugünün aksine o gün yetişmiş insanına her ne olursa olsun değer vermiştir. Abdülaziz'in kanlı bir darbeyle devrilmesinden sonra tahta çıkan Sultan V. Murat zamanında Namık Kemal affedilerek İstanbul'a dönmüştür.

Zannedilenin aksine Namık Kemal'i sürgüne gönderen Sultan II. Abdülhamit değildir. Aksine Abdülhamit, Namık Kemal'i 'meşrutiyet' ilanında ona değer ve önem vererek anayasayı hazırlayacak ekibe almıştır.

Namık Kemal, kayıtsız şartsız batılılaşmayı kendine hedef edinmiş Osmanlının haylaz, heyecanlı, söz dinlemez 'Yeni Osmanlı' çocuğudur. Bu yapısı, Sultan Abdülhamit tarafından anayasa göreviyle taltif edildiği halde bunu görmeyip hararetli hürriyet duygusuyla Abdülhamid'i açıkça eleştiren hatta tehdit eden şiirini mecliste okumasını sonuç verir.

Abdülhamit buna karşılık koruyucu devlet yaklaşımıyla bu değerli insanını sürgüne değil devlet göreviyle İstanbul dışına gönderir.

Devletin kendine bu yaklaşımı karşısında zaman içinde Namık Kemal, bazı şeyleri  anlamış olmalı ki o zaman devlet politikası olan 'İslam Birliği'nin önemini dile getirdiği 'Celalettin Harzem Şah' oyununu yazar. Bundan dolayı Abdülhamit tarafından taltif edilir.

Bulunduğu görevlerde devlet ve halk adına önemli ve büyük hizmetler yapar. Kendi isteğiyle görev aldığı 'Sakız Adası'nda maalesef genç denecek yaşta hayat süresi sona erer.

Gelibolu'da gömülme arzusunu öğrenen Padişah II. Abdülhamit,   naaşını Gelibolu'ya naklettirir. Bolayır'da Orhan Gazi'nin oğlu Şehzade Gazi Süleyman Paşa'nın türbesinin yanına gömülüdür. Birkaç yıl sonra Sultan Abdülhamit bir türbe yaptırır. Türbenin planını Tevfik Fikret çizer.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Göbeklitepe’de Hz. İbrahi... - Sayı 124
İslâmcıların kültürelsizl... - Sayı 89
Batılılaşmada mündemiç di... - Sayı 88
Babel'de doğuya bakış... - Sayı 87
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Batılı düşünürler-Tolstoy ve niceleri gibi-mutlak olan bir şeyin olması gerektiğini gayet tabi bir şekilde fark edebiliyorlar. Ama bizim aydınımız (bulundukları yere nasıl geldikleri malum); bırakınız ülkenin dünya üzerindeki sorumluluğunu fark etmeyi, düşünmesi gereken bir beyinlerinin olduğunun bile farkında değiller. Ülkemizde, he sahada yaşanan boşluğu daha başka nasıl açıklayabiliriz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15717608
 Bugün : 738
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656095
 Bugün : 8
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim