Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1956 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İslâmcıların kültürelsizliği
Hasan Tülüceoğlu

  Sayı: 89 - Temmuz / Eylül 2016

Osmanlı toplumunun batılılaşma sürecinde, bu işin aktivistleri yeni bir toplumun oluşmasında öncelikle eğitim, kültür, sanat, edebiyatı araç olarak kullanmışlardır. Ahmet Rasim, araştırmacı gazeteci yaklaşımıyla yazdığı romanlarında batı tipi yeni bir toplumu hedeflemişken daha geniş toplum kitlesine ulaşmada tiyatronun avantajını gördükten sonra romandan çok tiyatroya yönelmiş ve daha çok bu alanda eserler vermiştir.

Sonuçta dinî veri tabanlı yapısını kaybeden toplum yapısında bir kısmı siyasal, bir kısmı da siyaset dışı yaklaşımla yeniden geçmiş yapıyı canlandırmayı hedefleyen dindar aktivistlerin etkinlikleri söz konusu olmuştur. Siyasal etkinlikli yaklaşım biraz da batılıların adlandırmasıyla ‘İslâmcılar’ olarak isimlendirilmiştir. Genel anlamda dindar aktivistler eski toplum yapısına ulaşmada batıcı aktivistlerin yolunu kullanmayı hedeflemişlerdir. Eğitim, kültür, sanat, edebiyat, günümüz açısından yazılı, görsel ve sosyal medya hedefledikleri araçlardır.

Gerçek olan, dindar aktivistler, batıcı aktivistler kadar bu konuda başarılı olamamışlardır. Bir defa etkin ve evrensel anlamda eserler ve bunları üretecek şair, yazar, düşünür yetiştirememişlerdir. Elbette etkin örnekler vardır, mevcuttur. Ancak bunlar hem kemiyet hem de keyfiyet açısından yeterli değildir. Üstelik dindar aktivistler, mevcut bu ürün ve şahısları etkin ve yaygın olarak toplumun bütün kesimlerine ulaştıramamışlar; ulaşılsa bile batılı aktivistler kadar etkin ve etkili olamamışlardır.

Dindar aktivistlerin siyasal isimlendirmeyle siyaseti tercih eden ‘İslâmcılar’ kesimi, (ki İslâmcılar ifadesiyle bu grubu kasdediyoruz) siyasette belirli bir başarı yakaladıklarında bunun devamının sağlanabilmesi için kısa vadeli hedefleri toplumdan oy kazanma olarak esas itibariyle zamanla başlangıçtaki hedeflerinden sapmaya uğramış görünüyorlar.

Hedeflenen araçlardan ayrıntıya girerek prototip olarak sinemayı burada örnek olarak verecek olursak bu alanda dindarların yetiştirdikleri sanatçılar ve ortaya koydukları eserler oldukça az ve üstelik etkisizdir. Yücel Çakmaklı ile Mesut Uçakan’ı hatta İsmail Güneş’i bu alanda örnek vermek yanlış olmaz zannedersem. Doksanlarda her iki yönetmen de iki etkin ve güzel eser vermişlerdir: Minyeli Abdullah ve Yalnız Değilsiniz toplumun tüm kesimlerine dindarların dünyasını, yaşamı ve sıkıntılarını, özlem ve hedeflerini sinema diliyle gerçekten güzel ifade ederek dikkat çekmişti. Bu etkinliği sebebiyle her iki filmin de devamı manasında ikincileri çekildi. Devamında Mehmet Tanrısever’in ‘hür adamı’ onun da devamında animasyon türü ‘Allah’ın sadık kulu’ sinema eseri  olarak ortaya konulmuştur.

Batılı isimlendirmeyle ‘İslamic Cinema’ diyebileceğimiz bu alanda böylesine güzel bir ivme yakalanmışken nedense bir süre sonra bıçak gibi kesilmişçesine benzeri dahi olsa hiç eser ortaya konulmamış, konulmuyor. Bu kesintiyi ilginç ve dikkat çekici bulduğumuzu burada ifade edelim. Diğer alanlarda ve kesimlerde yüzlerce sinema eserinin ortaya konulduğunu, konulmaya devam ettiğini de hatırlatalım.

Burada hemen ifade etmek gerekirse prototip örnek olarak ele aldığımız sinema dışında diğer bütün alanlarda da benzer yetersizlikleri görür ve verimsizliği bariz olarak fark edersiniz.

Genel isimlendirme ile İslâmcı bir partinin iktidarda olduğu son süreçte bu ürünlerin bir anlamda tamamen inkıtaa uğraması beklenenin tersidir. Dindar aktivistlerin başlangıçta hedeflerine ulaşmada batıcı aktivistlerin kullandığı ve toplumu değiştirmede başarılı oldukları eğitim, kültür, sanat, edebiyat, günümüz açısından medya hedeflenen araçlardı. Ancak dindar aktivistlerin daha çok etkin olan siyasî grupları yani İslâmcılar bu araçları hedeflerinden çıkarmış izlenimi vermekteler. Nadir yetişmiş Necip Fazıl, Sezai Karakoç gibi değerleri yeri geldiğinde kullanmak onlar için yeterli olmalı ki yeni değerler, sanatçılar, düşünürler yetişmesi ve yetiştirme hedefleri yok gibi görünüyor. Burada hedeften sapma, hedefe ulaşmada kullanılacak araçların değişmesi söz konusu gibi görünüyor. Siyasal yaklaşımlar kısa süreli etkin bir araç olabilir belki ama uzun süreli etkin hedef araçları esasen eğitim, kültür ve sanattır. Muhtemelen yanılıyorumdur, hedeften sapılmamış belli bir aşamadan sonra tekrar etkin ve faal olarak devam edilecektir.

Yazıya koyduğumuz başlık olumsuzluk izlenimi vermesin. Asıl kastettiğimiz son zamanlarda İslâmcıların kültür, sanat, edebiyata ilgisizliğidir. ‘İslâmcıların Kültüre İlgisizliği’ni dilimizdeki söyleyiş kolaylığı ve özelliği, birazda daha etkin olması açısından kültürelsizliği kısaltmasını kullandık.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Göbeklitepe’de Hz. İbrahi... - Sayı 124
İslâmcıların kültürelsizl... - Sayı 89
Batılılaşmada mündemiç di... - Sayı 88
Babel'de doğuya bakış... - Sayı 87
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


“Yeni Dünya Düzeni” diye bir şey attılar ortaya… Ondan sonra ne ses çıktı, ne soluk… “Yeni Dünya Düzeni” dedikleri, boşluğun sessizliğini dinlemek gibi bir şey mi acaba?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15720228
 Bugün : 3360
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656525
 Bugün : 438
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim