Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     8639 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Birinin değil, dâvânın adamı olmak!
Muhsin Hamdi Alkış

  Sayı: 80 - Nisan / Haziran 2014

Dâvâ adamı kimdir? Dâvâ ahlâkı ve dâvâ nedir?

Bir ülkü, erdem ve ahlâk sahibi olmak bir dâvâ ahlâkına sahip olmakla mümkündür; zira dâvâ, kişiyi nefsinden geçme ve nefsinin ötesinde yaşadığı cemiyete fayda sunmaya mecbur eder. Ahlâk ve erdem ancak dâvânın buyruğuna teslimiyet halinde insanı nefsanîlikten arındırır ve “insan-ı kâmil”e götürür. Dostoyevsky’nin “Tanrı yoksa her şey mubah” demesinin esbab-ı mucibesi de bu hikmette gizlidir. Ahlâkı vaz eden Allah değil de insansa o ahlâk rölatif(nisbî)dir; yani şartlara ve kişiye göre değişir ve mutlaklık arz etmez.

“İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” (Hadisi Şerif)

Sadece nefsanî arzularını egosunu tatmin için yaşayan kişinin esfel-i safilin seviyesine düşeceğini ilâhî emir bize bildiriyor.(1) İnsanlara faydalı olmak, cemiyetin hizmetinde olmak da eğer nefsini ve egosunu tatmin ve “ne cömert adam” denmesi şan şöhret amacına yöneliyorsa bunda da ne ahlâktan ne de erdemden bahsedilebili. Zira insanî olan rölatiftir. Oysa erdem ve ahlâk, ilâhî ve mutlak olana teslimiyet saikiyle değilse sadece ve sadece şahsî tatmine yarar ve daha büyük bir tatmin imkânı bulduğunda o kişide ne erdemden ne de ahlâktan eser kalır.

Dâvâ adamı da değişmez yeni ve mutlak hakikate teslim olmamış ve cemiyetin kendini takdir etmesi övmesi, daha çok para, pul, şan, şeref için dâvâsını araç kılmışsa mutlak hakikatin sahibinin cezası muhakkak ki onu da bulacaktır. Böylelerinin ne amelleri ne de sözleri bizleri aldatmasın.

Ne dine hizmeti araçlaştıranlar ne de millete hizmeti araçlaştıranlar dâvâ adamı olamaz. Bu doğrultuda tek, ama tek amaç kabul ederiz:

O’nun rızası.

* * *

Dinî veya siyasî bir lidere teveccüh dâvâya olan nispetiyle müsavi olmalıdır. Kişilere körü körüne teslimiyet, dâvâya ve mutlak ahlâk vaz ediciye isyanı içinde barındırır. Bu –Allah korusun– insanı şirke götürebilir. Kişiye değil dâvâya bağlı olmaktır çünkü dâvâ ahlâkı… Dâvâyı kendinden nefsinden ve menfaatinden aziz bilmektir. Ve dahi muhatabı kim olursa olsun hakkı söylemektir.

Ammenin hukukunu ilgilendiren amellerinde noksanlık ve mutlak hakikate açık aykırılık bulunan bir dinî veya siyasî lidere karşı tavır “Eğer yanlış yaparsam ne yaparsınız?” diye soran halifeye karşı: “Seni kılıcımızla düzeltiriz ya Ömer!” diyen sahabe-i kiram gibi olmalıdır.(2 )

Birbirini Allah için sevmek... Allah için buğz etmek... Ne büyük hikmet…

Allah’ın emrine riayetsizlik eden, haram yiyen, beytulmala dahleden lider milyonlarca oy almış olursa olsun ve her kim olursa olsun tecziye edilmeli, dini kendi nefsine oyuncak yapan dinî önder de –isterse milyonlarca müntesibi olsun– rezil ve rüsva edilip fiillerinde suç varsa o da tecziye edilmeli.

Ölçümüz bu olup bu ölçüden saptığımız vaki olursa Allah bizi de kılıcıyla, kalemiyle düzeltecek nesilleri var eylesin!

---------------------------------------

(1) Tin suresi 5. Ayet.

(2)Hz. Ömer halife seçildiği zaman Müslümanlar’ın karşısına çıkmış ve şöyle demiştir: “Ey insanlar! Ben bir hata yaptığım zaman ne yapacaksınız?” Bunun üzerine, içlerinden biri de kılıcını göstererek şu cevabı verir: “Seni kılıcımızla düzeltiriz.” Bu cevap karşısında Hz. Ömer ellerini açarak şöyle dua eder: “Allah’ım yanıldığımda beni düzeltecek teb’am olduğu için sana şükürler olsun.” Ve yine ganimetlerin paylaşımından sonra bir gün adaletin timsali Hz. Ömer, Müslümanlar’ın karşısına güzel bir elbise ile çıkmıştı. Teb’asından biri “Ey Ömer, en güzelini kendine mi ayırdın?”diye sordu. Hz. Ömer oğlunu işaret ederek “O cevap versin!” der. Bunun üzerine oğlu Abdullah: “Ganimetten benim hissemi babama vererek onun güzel bir elbise almasını istedim, çünkü O, Müslümanlar’ın halifesi olarak kâfirlere karşı güzel görünmeli diye düşündüm.” cevabını verir.

 


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Fars palavrası... - Sayı 122
Ne Fa Ka, bedenini arayan... - Sayı 120
İsrail-SAMİRİ-oğulları... - Sayı 119
Deprem Felâketi: Âyetlere... - Sayı 116
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15719407
 Bugün : 2539
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656518
 Bugün : 431
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim