Gerçeğin fotoğrafı Levent Alkan Sayı:
80 - Nisan / Haziran 2014
Kimseyi kimseye şikâyet edemiyorum. Nasıl gerçeğe yakın yazsam diye düşünüyorum. Bir yazı, nasıl gerçek olabilirdi? Bir bıçak gibi nasıl kan akıtabilir, bir buse gibi hangi yanağa dokunabilir? Nasıl bir gerçekle, bir hayali kıyaslayabilirdim? Lafı uzatmadan sonuca çabuk giden cümleler kurmak istiyorum. Biliyorum, şimdi hatırladım. Her insana uğradığı zaman, zamanın kalmadığını hatırlatan o olay, aklına hülyaları getirecek fakat vakit kalmamış. Bir hülyaya bile kalmayan vakit. Herhalde o zaman üstün gelecek bir gerçekten bir hayal. Ne kadar da güzel yaşıyoruz gerçeklerle, alışmıştık tüketmeye. Gerçek olan neydi, gerçek, bir tüketme miydi? Acıktığını hissetmek, bir ekmeği ısırmak, bir bedeni doyurmak, bunu tekrar tekrar yapmaktı. Bir bedeni, bir istekler zincirini öldürene dek doyurmak. Evet, bir gerçeği her gün böyle doyuruyor, aklıma nerede geleceğini bilmediğim bir sona hazırlıyordum. Görünmeyen düşlerimi de görünsün diye kâğıtlara bürümeye çalışıyorum. Ne kadar kendimizi kandırmaya çalışsak da bu aldatmaca ile ister aklı doyurmak deyin, ister ruhu doyurmak deyin, aklın veya ruhun ölümünün olup olmayacağını bilmeden hayal kurarak insan olduğumuzu hatırlıyorduk arada sırada. Sevdiğimiz insanlarla hayallerimizi paylaşmaya kalkıyorduk. Ölsek de bunların kalacağını düşünüyorduk. Zaman gerçekle el ele vermiş sana inat, hayallerine inat, belki saati hatırlatıyor, bir kapı tıklamasını, vücudunun yorgunluğunu, bedenine saplanan krampı, susuzluğunu hatırlatıyor. Bir şairin üslubundan, başka bir yazarın üslubuna geçerek her insandan bir hüzün alarak yazılarımı, hayata hazırlıyorum. Şimdi gece vardiyasına kalan bir fabrika işçisinin yıllarını, gerçeğini metal yığınlarının üstünde harcamasını, aynı işçinin robotlaşarak yaptığı hareketler arasında aklının işten kaçıp da evini, çocuklarını hayal etmesini, bir atın kırbaç altında kaldığı çektiği yükün ızdırabını, bir ata beslenen hayvan sevgisini, göremediğimiz sevgiyi, ona duyulan acıma duygusunu karşılaştırıyorum.
|