Yıkılan krallık Gamze Fındık Sayı:
82 - Ekim / Aralık 2014
Kendimi ilk kez bu kadar yalnız ve çaresiz hissetmiştim. Hep yalnızdım bu halimden şikâyetçi değildim ama bu kez çok farklıydı. Beni ayakta tutan kanatlar kırılmıştı. Bir başka deyiş ile krallık yok olmuştu...
Bir kaza... Krallığı yok eden beni bitiren kaza... Aile büyüklerimizden birinin vefatı ile cenazeleri için İstanbul'dan babamın ve amcamın doğup büyüdüğü yere Karadeniz‘in Giresun'una gittik. Herkes üzgündü. Bir çınar daha yıkılmıştı... Bir kral ve kraliçe daha kayıp gitmişti hayattan...
İstanbul'a dönüşte dikkatler dağınık, yürekler buruk, düşünceler karmakarışıktı. Zaten kazanın nedeni de buydu. Amcamın bu halde araba kullanması delilikti ama kullanıyordu işte tüm uyarılara rağmen şoför koltuğuna o oturdu. Birkaç saat boyunca arabayı gayet iyi kullandı ama sonunda bizi mahveden o olay oldu. Amcam bir an da direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Araba ard arda takla attı. Bu sırada ben ön camın içinden geçtim ve yolun kenarına savruldum. Araba sonunda ters döndü ve durdu. Her yer zifiri karanlıktı yolda kimse yoktu. Arabaya gidip onlara yardım etmeye çalıştım ama yapamıyordum. Defalarca ayağa kalkmayı denedim ama başaramadım. Son denemem sırasında bir patlama sesi duyuldu araba alev almıştı ve cayır cayır yanıyordu... Annem, babam, amcam, yengem, çocuklar... Hepsi arabanın içindeydi.
"Hayır!" diye çığlık attım ama sesimi duyan yoktu. Alevler arasında ailemin yok olup gidişini krallığın yıkılışını izleyip hiçbir şey yapamazken gözlerim kapandı ve bedenim yere yığılıp kaldı...
Artık asıl kral ve kraliçeden sonra kendi krallarımı, kraliçelerimi, prenslerimi, prenseslerimi kaybetmiştim... Krallığımız ard arda darbeler alarak yok oluşa sürüklenmişti ve şimdi de tamamen yıkılmıştı... Ailemizden sadece ben kalmıştım yalnızlıktan asla sıkılmazdım şikâyetçi olmazdım ama bu kez her şey çok farklı olacaktı...
|