Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2546 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Erzincan'ın nazlı kızı zerdali
Remzi Kokargül

  Sayı: 86 - Ekim / Aralık 2015

Bir şehrin manevî ziynetinden sonra, en güzel ve en asil süsü, omzunu saran yeşil bir dağ ya da eteğine dolanan mavi bir deniz olsa gerek. Bunlardan mahrum yaşayan şehirlerin bir yanı daima eksik kalır.

İşte Erzincan; üzerine yakışan o zarif elbisesiyle, serin bir sükûnetle, kat kat gümüş şafaklar kuşanarak karşılar sizi...

Bahar gelince Erzincan ovası bir başka masala döner. Zerdaliler çiçek açmıştır; sebebi bu. Dağ dorukları uzaklarda karlarla süslenirken, bahar bir destan gibi gelir. O ne muhteşem geliştir ki, dağlar, ovalar; dereler, nehirler, başlarında bulutlarla, gülerek, baharı karşılamaya can atarlar.

İçinden iki tane ırmağın geçtiği yemyeşil bir ovadır burası. Derelerin kenarında çeşit çeşit ağaçlar var. Çınar, ceviz, elma, zerdali… Köyün az üstündeki tepeden bakınca, dereler ovanın içinde kıvrım kıvrım ilerleyen bir yol izlenimi veriyor insana.

Yeşile bürünmüş, her çeşit çiçeği bağrına basmış yeşil dostu tepeler... Söğüdün altın sarısı, armudun beyazı, elmanın pembesi ve beyaz zerdali çiçekleri yeşil üzerine yeşil zarafeti almış sevimli güzel tepeler. Duvarların dibinde baharı anlatan, kendilerine göre farklı bir ilâhî davet ile görünen leylaklar, karanfiller, fesleğenler…

Bizim de bu derelerin küçük olanının yanında şirin mi şirin bir bahçemiz var.

Üzümlüden geçerken, bahçeler boyu büyülenir kalırsınız. Bütün semayı kuşatan ve rüzgâr estikçe göz kırpan o güzelim beyaz zerdali çiçekleri bir yıldız yağmurudur. Bu atmosferle ilk kez karşılaşan birinin şaşırması pek tabiîdir.

Geçen bahardı… Havalar öylesine güzeldi ki... Güneş, her zamanki gibi sıcak gülücükler gönderiyordu yeryüzüne Yazlığın penceresinden dışarıyı seyrediyorum. Bahçedeki zerdali ağacına bakıyorum, beyaz ve küçük çiçeklerine. Patlamış mısırı andıran küçük çiçekler, bir gelini andıran ağaçlara...

Kapkaranlık gecelerde beyazlar giymiş bir gelindir, bembeyaz salınışlarla, döne döne uzanacaklar sanki semaya... Eteklerinde sonsuzu taşıyan semazenler gibi... Sanılır ki ellerini kaldırıp ağıverecekler göğe... . Ilık bahar rüzgârlarıyla titrer gönlünüz. Âdetâ eteklerine tutunmak istersiniz.

Burada her şey zerdali. Kayısılar, bile. Nasıl olur demeyin. Olmuş işte. Ne yana dönsem, nereye gitsem karşıma bir zerdali ağacı çıkıyor. Ufkumu, sınırlarımı zerdaliler çiziyor. Sanki bu bölgenin haritasını zerdali ağaçları oluşturuyor. Güneş zerdali, ay zerdali; çay zerdali…

Zerdali, baharla birlikte bu baştan çıkmanın şaşkınlığı, hattâ sevinci içindeydi. Bu sevincin tarifi kolay değildi. Vücudunda bütün yeryüzünün, hattâ yıldızların varlığını duyardı. Gökyüzünde bir yıldız kaysa, sanki kendi dallarından birinde bir yaprak düşüyor gibi olur.

Zerdali, baştanbaşa bir musiki idi. O bu musikiyi rüzgârla birlikte icra ederdi. Rüzgâr söylüyor şimdi o dallarda eski şarkımızı,

Penceremin altında da a beyim

Zerdali dalı mısın?

Düşkün düşkün duruyonda a beyim

Benden sevdalı mısın?

Der der inlerdi. Açıp açıp döktüğü çiçekler, alkışlarla uğurlayıp gönderdiği yapraklar; ruhundan süzüp ambalajladığı meyveler, birer ayrı beste miydi yoksa. Zerdalim penceremde gülüyor Ona bakıp Allah'ın yakınlığını hissediyorum. Ona bakıp şükür ve dua ediyorum. O ise bütün bunlardan habersiz, düğününü yaşıyor.

Gözlerimin önünde uçsuz bucaksız bir beyaz ışık denizi uzanıp gidiyor. Koca şehir adeta bir masal âlemini andırıyor. Ağaçların altında saklambaç oynayan çocukların neşeli kahkahaları dikenli çalıları şenlendiren kuş cıvıltılarına karışıyor. Top oynayanlar, ip atlayanlar, çiçek toplayanlar, kelebek kovalayanlar çarpıyor gözüme.

Aşağıda, düzde beyaz badanalı şirin caminin minaresinden yükselen berrak nağmeler vaktin ikindi serinliğine erdiğini ilan ediyor. İç şadırvanın serin suyunda aldığım abdestle arınıyorum ve bu çağrıya icabet ediyorum.

Dostlar, Erzincan’ın nazlı kızı Zerdali’ye dair daha pek çok şey söylenebilir lakin sözün azı makbuldür. Zerdali ailesinin diğer fertleri; Paşa mişmişi, kayısı, Şekerpare, Hüdayi ve öteki meyveler gücenmesinler, kısmetse onlardan da bahsederim bir gün.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Akın Boztepe    17.11.2015
Yorum : Akıcı ve bizden bir yazı diliydi. Emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim





 
Çoban çeşmesi... - Sayı 122
Bir Şehrin Gözyaşları... - Sayı 116
Kayısı Çiçeklerinin Düğün... - Sayı 89
Işığı yanan evler... - Sayı 88
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Bir özel TV kanalı “yılın politikacısı”nı seçtirdi.
Seçilemeyenler üzülmesinler. Çünkü hepsi ayrı ayrı yılın politik acısı olduklarını ispatladılar.
Yalnız ve başıboş değiliz
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Tevhid yoksa huzur da yok
İranın neye ihtiyacı var?
Gülerek günah işleyen ağlayarak cehennem


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14509512
 Bugün : 446
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 629111
 Bugün : 22
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 168
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim