Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     900 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Bir Şehrin Gözyaşları
Remzi Kokargül

  Sayı: 116 -

Bir Çağlayanlar otağı, bir yeşillikler beldesi büyüleyici iklimi ve sonsuza uyanmış insanıyla Malatya menendi bulunmayan bir cennet köşesiydi... Bir zamanlar bir gökkuşağı gibi bin bir renk cümbüşü altında yaşayan bu şehre denk ikinci bir şehir gösterilemezdi...

Hele, yeşilliklerin korunduğu, bağlarının bahçelerinin ihtimamla muhafaza edildiği bu mübarek şehirde her taraf tıpkı bir “bağ-ı irem” ve her yöre açık bir cennet bahçesi gibi canlı, sımsıcak ve şendi.

Bu tılsımlı Şehir rengârenk güzellikleri ve baş döndürücü ihtişamıyla; içinde yaşayanları öyle büyülerdi ki, âdetâ; onun iklimindeki insanları da, melekleri hatırlatacak mahiyette pırıl pırıl idi. Sokakları¸ camileri¸ okulları¸ çarşısı ve bahçesi ile bir bütünlük kompozisyonu içindeydi.  Yıllardır dillerde dolaşan o meşhur şarkıda da söylendiği gibi; “havasına suyuna, taşına toprağına, bin can feda kıldığımız, her köşesi cennetten bir köşe olan” yer idi…

Fakat. Gün geldi, nazar mı değdi ne.  Bir gece sabaha doğru havada beşaret kokusu bir sis; şehrin bulunduğu mekânlara doğru kayıyor. Sokak ışıkları sarı bir pus gibi titreşiyordu uzakta.

Şehrin batı yakasına ise karanlık ve koyu gölgeler yer yer karabasan gibi çöküyor...

Bir gidiş yönü görünüyor ufukta... Bir dehliz. Bir lâbirent... Bir girdap. Bir vakum.

Yığınlarsa bir illüzyona mâruz kalmış gibi derin uyuyor. Ardından keskin bir ses ve bir çığlık, siren sesinin simsiyah silueti. Bir kara bulut gibi âdetâ kentin bütününü sarmış. Ardı ardına üç ayrı depremle tepetaklak olmuştu her şey.

Deprem; bu kente düşen bir nötron bombası âdetâ; şehri içine alıp yok eden bir kara delik.

Kâinat çapında ayları, yıldızları, güneşleri ağlatan; atomları ihtizaza getirip ürperten; ağaçları kökünden yapraklarına kadar feryat ettiren; kuşlara lânet nağmesi yağdırtan bir tablo…

Manzara tozlu bir resim gibi. Tıpkı bir kâbus gibi.  Dağların, yolların, bağların, bahçelerin üzerinde.

Batı ufkunda bir kükürt dumanı doluyor genzime. Öksürüyorum. Çok uzak mesafeden bakmak bile yetiyor o bölgeye… Pompei felâketi. Sodom ve Gomore, …

Hele çocuklar. Çığlıklar, feryatlar... Can pazarının ortasındayız sanki. Yerle yeksan olan bir şehir.

Ağlayan sadece insanlar değil. Bütün canlılar ağlıyor. Bitkiler¸ ağaçlar bulutlar da ağlıyor.

El açıp yalvarıyorum Yaratan'a; her şeyin bir hayalden ibaret olması için. Ey, merhametliler merhametlisi! Bizler hepimiz, Senin kapının tokmağında boynu bükük kullarınız. Bugüne kadar Senden başka bizi duyan olmadı. Ne bulduk, ne gördükse Sende bulduk, Sende gördük ve Sana inancımız sayesinde, dehşetten, belâdan kurtulduk. Bütün benliğimizle son bir kere daha sana yöneliyor ve af dileniyoruz.

Bir zamanlar hep huzur gürleyen eski günler yerine şimdilerde, ürperten bir sessizlik, çıldırtan bir yalnızlık ve inilti duyuluyor.  İlk günlerde, her şey üstüne üstüne geliyor insanın. Sokaklar, meydanlar, pazaryerleri, dükkânlar, evler, enkaz olmuş yıkılmış.

Şehir bize yabancıdır, şehirden korkar, ürküntüler ve tarifsiz tedirginlikler yaşarız. Tepkiler, sevinçler, gülüşler, her şey ama her şey ilginçtir. Sanki ağaçların yeşili, yaprakların dokusu ilk kez görülür, çiçeklerin kokusu  ilk kez duyulur gibidir.

İradesi kuvvetli olanlar şehri terk edip gitseler de zayıf olanlar mukavemet etmeye çalışıyor.

Kendimi sakladığım şehrin harap olmuş sokaklarında; Ruhumu inleten nağmeler eşliğinde, İstasyon caddesine doğru yürüyorum. Kar yağıyor. Yollar buzlu ve hava çok soğuk içimden bari istasyon garında bir çay içeyim diye iç geçiriyorum. Sonra zihnimde Yahya Kemal Beyatlı’nın  

Kalbimde bir hayâli kalıp kaybolan şehir!

Ayrılmanın bıraktığı hicran derindedir!

Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene,

Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene.

Şiiri geçerken kısa bir ikindi uykusundan uyanır gibi uyandım. Ta ki istasyona varıncaya kadar sürdü bu hal. 

Şimdi tren garındaki çay bahçesinde oturmuş. Yapayalnızım… Demlik çay ısmarladım, istasyona nâzır, bu çay bahçesinde. Zaman geriye sarıyor. Bir Malatya türküsü çalınıyor kulaklarımda. Gözlerime iniyor yeşilin bin türlüsü¸ aklıma vuruyor hatıraların bini… Zaman bulup getiriyor unuttuğum onca şeyi.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : yasemin olgaçay    16.05.2023
Yorum : Böylesi bir eser hiç yorum almamış hayret ki hayretttttttt nasıl olur anlamıyorum ....Etkili anlatımıyla çok güzeldi .Ben de özür dilerim yeni gördüm daha





 
Çoban çeşmesi... - Sayı 122
Bir Şehrin Gözyaşları... - Sayı 116
Kayısı Çiçeklerinin Düğün... - Sayı 89
Işığı yanan evler... - Sayı 88
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 test"... test

 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


Bir özel TV kanalı “yılın politikacısı”nı seçtirdi.
Seçilemeyenler üzülmesinler. Çünkü hepsi ayrı ayrı yılın politik acısı olduklarını ispatladılar.
Temmuzda yaşamak zemheriyi
Çocuk, sevginin ürünü...
Filistindeki çocuklar
Çocuk olmak
CHP’nin bu millete yaptığı zulümler Cell
CHP’nin bu millete yaptığı zulümler Cell
Bin Karınca Duası


Ali Erdal - Büyük depremin öncül...
Ali Erdal - Yolculuk
Kadir Bayrak - Çocuk toprak gibidir
Necip Fazıl Kısakürek - Necip Fazıl’dan çocu...
Ekrem Yılmaz - İçimizdeki çocuk ölm...
Ekrem Yılmaz - Çocuk
Ekrem Yılmaz - Sınırlar ötesinde
Dergi Editörü - Annesi gül koklasa a...
Site Editörü - Çocuklar bizim gelec...
Necdet Uçak - Ahlâk bozuldu
Necdet Uçak - Ali ile Barbaros
Kardelen Dergisi - Kardelen’den haberle...
Kardelen Dergisi - Hâlâ ve her şeye rağ...
M. Nihat Malkoç - Filistindeki çocukla...
M. Nihat Malkoç - Çocuk olmak
Hızır İrfan Önder - Gurbetin ocağı harlı...
Zaimoğlu - Vasıtasız erdirici
Halit Özdüzen - Yozlaşan toplumlar
Mehmet Balcı - Yardımseverlik
Mehmet Balcı - Sitem
Ahmet Çelebi - Anladım
Kubilay Ertekin - Senirkent Faciası ha...
Halis Arlıoğlu - CHP’nin bu millete y...
Ahmet Değirmenci - Yangından artakalan
Ahmet Değirmenci - Özür
Ahmet Değirmenci - Otuz yıl
Murat Yaramaz - Özür
Murat Yaramaz - Kirli
Gözlemci - Hadiselere bakış
Cahit Ay - Muhasebe
Cahit Ay - Anlaşma teklifi
Cemal Karsavan - Ve çamaşır ipinde sa...
Heybet Akdoğan - Sekülerizm ve İslâm
Osman Akçay - Çocuklar oynasın
Bekir Oğuzbaşaran - Nev gazel
Yaşar Akyay - Çocuk, sevginin ürün...
İbrahim Durmaz - Çocuk ve kuş
İbrahim Durmaz - Çocuğum
Saltuk Buğra Bıçak - Temmuzda yaşamak zem...
Mustafa Kozlu - Gül kokusu
Esra Çakan - Zaman diriyken kıyme...
Uğur Utkan - Satuk Buğra Han efsa...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15898459
 Bugün : 1383
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 669396
 Bugün : 22
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 121
 125. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim