Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     79 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Bir Şehrin Gözyaşları
Remzi Kokargül

  Sayı: 116 -

Bir Çağlayanlar otağı, bir yeşillikler beldesi büyüleyici iklimi ve sonsuza uyanmış insanıyla Malatya menendi bulunmayan bir cennet köşesiydi... Bir zamanlar bir gökkuşağı gibi bin bir renk cümbüşü altında yaşayan bu şehre denk ikinci bir şehir gösterilemezdi...

Hele, yeşilliklerin korunduğu, bağlarının bahçelerinin ihtimamla muhafaza edildiği bu mübarek şehirde her taraf tıpkı bir “bağ-ı irem” ve her yöre açık bir cennet bahçesi gibi canlı, sımsıcak ve şendi.

Bu tılsımlı Şehir rengârenk güzellikleri ve baş döndürücü ihtişamıyla; içinde yaşayanları öyle büyülerdi ki, âdetâ; onun iklimindeki insanları da, melekleri hatırlatacak mahiyette pırıl pırıl idi. Sokakları¸ camileri¸ okulları¸ çarşısı ve bahçesi ile bir bütünlük kompozisyonu içindeydi.  Yıllardır dillerde dolaşan o meşhur şarkıda da söylendiği gibi; “havasına suyuna, taşına toprağına, bin can feda kıldığımız, her köşesi cennetten bir köşe olan” yer idi…

Fakat. Gün geldi, nazar mı değdi ne.  Bir gece sabaha doğru havada beşaret kokusu bir sis; şehrin bulunduğu mekânlara doğru kayıyor. Sokak ışıkları sarı bir pus gibi titreşiyordu uzakta.

Şehrin batı yakasına ise karanlık ve koyu gölgeler yer yer karabasan gibi çöküyor...

Bir gidiş yönü görünüyor ufukta... Bir dehliz. Bir lâbirent... Bir girdap. Bir vakum.

Yığınlarsa bir illüzyona mâruz kalmış gibi derin uyuyor. Ardından keskin bir ses ve bir çığlık, siren sesinin simsiyah silueti. Bir kara bulut gibi âdetâ kentin bütününü sarmış. Ardı ardına üç ayrı depremle tepetaklak olmuştu her şey.

Deprem; bu kente düşen bir nötron bombası âdetâ; şehri içine alıp yok eden bir kara delik.

Kâinat çapında ayları, yıldızları, güneşleri ağlatan; atomları ihtizaza getirip ürperten; ağaçları kökünden yapraklarına kadar feryat ettiren; kuşlara lânet nağmesi yağdırtan bir tablo…

Manzara tozlu bir resim gibi. Tıpkı bir kâbus gibi.  Dağların, yolların, bağların, bahçelerin üzerinde.

Batı ufkunda bir kükürt dumanı doluyor genzime. Öksürüyorum. Çok uzak mesafeden bakmak bile yetiyor o bölgeye… Pompei felâketi. Sodom ve Gomore, …

Hele çocuklar. Çığlıklar, feryatlar... Can pazarının ortasındayız sanki. Yerle yeksan olan bir şehir.

Ağlayan sadece insanlar değil. Bütün canlılar ağlıyor. Bitkiler¸ ağaçlar bulutlar da ağlıyor.

El açıp yalvarıyorum Yaratan'a; her şeyin bir hayalden ibaret olması için. Ey, merhametliler merhametlisi! Bizler hepimiz, Senin kapının tokmağında boynu bükük kullarınız. Bugüne kadar Senden başka bizi duyan olmadı. Ne bulduk, ne gördükse Sende bulduk, Sende gördük ve Sana inancımız sayesinde, dehşetten, belâdan kurtulduk. Bütün benliğimizle son bir kere daha sana yöneliyor ve af dileniyoruz.

Bir zamanlar hep huzur gürleyen eski günler yerine şimdilerde, ürperten bir sessizlik, çıldırtan bir yalnızlık ve inilti duyuluyor.  İlk günlerde, her şey üstüne üstüne geliyor insanın. Sokaklar, meydanlar, pazaryerleri, dükkânlar, evler, enkaz olmuş yıkılmış.

Şehir bize yabancıdır, şehirden korkar, ürküntüler ve tarifsiz tedirginlikler yaşarız. Tepkiler, sevinçler, gülüşler, her şey ama her şey ilginçtir. Sanki ağaçların yeşili, yaprakların dokusu ilk kez görülür, çiçeklerin kokusu  ilk kez duyulur gibidir.

İradesi kuvvetli olanlar şehri terk edip gitseler de zayıf olanlar mukavemet etmeye çalışıyor.

Kendimi sakladığım şehrin harap olmuş sokaklarında; Ruhumu inleten nağmeler eşliğinde, İstasyon caddesine doğru yürüyorum. Kar yağıyor. Yollar buzlu ve hava çok soğuk içimden bari istasyon garında bir çay içeyim diye iç geçiriyorum. Sonra zihnimde Yahya Kemal Beyatlı’nın  

Kalbimde bir hayâli kalıp kaybolan şehir!

Ayrılmanın bıraktığı hicran derindedir!

Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene,

Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene.

Şiiri geçerken kısa bir ikindi uykusundan uyanır gibi uyandım. Ta ki istasyona varıncaya kadar sürdü bu hal. 

Şimdi tren garındaki çay bahçesinde oturmuş. Yapayalnızım… Demlik çay ısmarladım, istasyona nâzır, bu çay bahçesinde. Zaman geriye sarıyor. Bir Malatya türküsü çalınıyor kulaklarımda. Gözlerime iniyor yeşilin bin türlüsü¸ aklıma vuruyor hatıraların bini… Zaman bulup getiriyor unuttuğum onca şeyi.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : yasemin olgaçay    16.05.2023
Yorum : Böylesi bir eser hiç yorum almamış hayret ki hayretttttttt nasıl olur anlamıyorum ....Etkili anlatımıyla çok güzeldi .Ben de özür dilerim yeni gördüm daha





 
Bir Şehrin Gözyaşları... - Sayı 116
Kayısı Çiçeklerinin Düğün... - Sayı 89
Işığı yanan evler... - Sayı 88
Güz geldi kuşlar da gidiy... - Sayı 87
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (117):
Türk Musikîsi

Son Eklenen Yorumlardan
 Böylesi bir eser hiç yorum almamış hayret ki hayretttttttt nasıl olur anlamıyorum ....Etkili anlatım... yasemin olgaçay

 Mükemmel bir yazı. Yüreğinize sağlık. ... Beyza Şen

 Herkes bir çok hastalığa iyi gelen mai kibrit-i şerif ten bahsetmiş te nedir nasıl yapılır hiçbir bi... Ömer

 Elinize emeğinize sağlık sayın hocam. Sakın okuma yazınız harika olmuş. Maalesef biz ilk emri OKU ol... Ahmet Güney

 Kökümü arıyorum... Mikail


*Eskiden Allah için verilen selam, artık “rüşvet deyü” veriliyor.
*İnsanlığın ölçüsü olan selamlaşmak, kaybolalı beri, çevrede insan görmek zorlaştı.
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Beşik Miydi Sallanan
Neye Muhtacız?
Elbistan Hüzünleri
Yeniden Soruyoruz: Bir Dergi Ne İşe Yara
Yer Kabuğu İle Birlikte Gönlümüzün De Fa


Ali Erdal - Neye Muhtacız?
Kadir Bayrak - Üretememek
Necip Fazıl Kısakürek - Dünyayı İmar
Bedran Yoldaş - İstenmeyen Fiil: Yar...
Bedran Yoldaş - Eylül
Ekrem Yılmaz - Liyakat - Taşın Altı...
Ekrem Yılmaz - Bahar
Ekrem Yılmaz - Sınırsız Sevgim
Ekrem Yılmaz - Şarkımızdan Dinledik
Ekrem Yılmaz - Gâzi Çınar
Dergi Editörü - Yeniden Soruyoruz: B...
Site Editörü - Asıl Kahramanlık Âfe...
Necdet Uçak - Çalışana Verir Mevlâ...
Necdet Uçak - Tövbe Et
Necdet Uçak - İmân
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Kardelen Dergisi - Dergilere bir darbe ...
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
Kardelen Dergisi - Acıyorum - Çalışmak
Kardelen Dergisi - Gelecek Sayı Konusu
M. Nihat Malkoç - Elbistan Hüzünleri
M. Nihat Malkoç - Yer Kabuğu İle Birli...
Hızır İrfan Önder - Kork İçimdeki Cehenn...
Mehmet Balcı - Kardeş Olalım
Mehmet Balcı - Bozgun
Ahmet Çelebi - Neredesin Ey Merhame...
Hikmet Öztürk - Sorumlu Kim?
Muhsin Hamdi Alkış - Deprem Felâketi: Âye...
Halis Arlıoğlu - Oy Namustur
Ahmet Değirmenci - Ninni
Ahmet Değirmenci - Aşkın Mezarı
Osman Akyol - Çiğ Tanem
Erdem Özçelik - Hepimiz Biraz Issızı...
Remzi Kokargül - Bir Şehrin Gözyaşlar...
Murat Yaramaz - Yanıt
Murat Yaramaz - Kolay Gelsin
Mahmut Topbaşlı - Altı Şubat Gecesi
Mahmut Topbaşlı - Kor Ateşler İçinde
Erkan Karakaya - Ölümüm
Cemal Karsavan - Ya Duygular Öldürür ...
İlkay Coşkun - Türk Kimliği
Özkan Aydoğan - Beşik Miydi Sallanan
İlknur Eskioğlu - Âyet Gâyet Açık
Selahaddin Yıldız - Ha!
Ayşe Yaz - Kafasında Duman Tüte...
Yahya Daban - Sağlam Zemin
İrfan Aydın - Umudumun Gonca Gülle...
İrfan Aydın - Baş Rolde Sen Varsın
Ahmet Cihan Acar - Ölüm
Ahmet Cihan Acar - Hiç
Ahmet Rıfat İlhan - Ses
Mehmet Baş - Çattılar Seni
Hamid Ahmedzade - Çanakkale Şehitlerin...
Emine Öztürk - Sarsıntı
Servane DAĞTUMAS - Azerbaycanlı yazar F...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 11709658
 Bugün : 48
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 581188
 Bugün : 1
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 58
 116. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
Son Güncelleme: 21 Mayıs 2023
Künye | Abonelik | İletişim