Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2647 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Ortadoğu'da taşlar yerinden oynuyor
Mustafa Büyükgüner

  Sayı: 87 - Ocak / Mart 2016

Geçtiğimiz 2015 yılının son ayları Ortadoğu’da uluslararası güç ile bölge devletleri arasında yeni işbirlikleri ve diyalogların kurulduğu, eski dostların düşman, eski düşmanların ise can ciğer kuzu sarması olduğu yeni gelişmelere sahne oldu. Yaşanılan bu olayların bölgeye etkisi önümüzdeki günlerde hissedilmeye başlanacak.

Bu olayların başında İran’ın yeniden sistem içerisine alınması geliyor. Sistem içine almaktan kasıt İran’a uygulanan ambargoların kısmen kaldırılması ve kısmen hafifletilmesi ile İran’la ticari ilişkilerin başlatılması… İmzalanan bu anlaşma İran ve Batı âleminde sevinçle karşılanırken, Amerika ve İngiltere’nin bölgede ezelden beri dostu olan başta Suudi Arabistan ve diğer Sünnî körfez ülkelerinde tedirginlik meydana getirdi. Nitekim bu tedirginlikten kaynaklanan dalgalanmalar sonucunda da zaten bir iki yıldır pamuk ipliğine bağlı olan İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler tamamen koptu.

Şii âlimi ve İran yanlısı görüşleri ile bilinen Nimr'in provokasyon yaptığı gerekçesi ile Suudi Arabistan tarafından asılması üzerine, İran'da gösteriler düzenlendi ve Suudlara ait kimi konsolosluk binalarında patlamalar oldu. Bunun üzerine Suud yönetimi İran ile diplomatik ilişkilerini durdurduğunu açıklayarak İranlı diplomatlara ülkeden çıkmaları için 48 saat süre verdi. Bu hamle İran tarafından da görüldü ve aynı şekilde karşılık verildi.

İki ülke arasında başta Yemen krizi olmak üzere son iki yılda zaten İran'ın Güney Arabistan’daki şiileri kışkırtması ve örgütlemesi, Irak ve Suriye politikaları ve Basra Körfezi’nin kullanımı ve güvenliğinin sağlanması yüzünden siyasi gerginlik mevcuttu. Bu gerginlik batı dünyasının nükleer araştırmalar konusunda İran ile anlaşma masasına oturmasından sonra İran’ın şii yayılmacılığına kalkışması sebebiyle doğmuştu. Ambargonun gevşemesi ile nefes alan İran bölgedeki karışıklıkları değerlendirerek, başta Irak ve Suriye olmak üzere Yemen ve diğer şii nüfusunun bulunduğu topraklara tesir etmekteydi. Bu tesir ekonomik ve askerî desteği de kapsamaktaydı. İran böylece Arap yarımadasında kendisine rakip gördüğü Suudi Arabistan’ı her yönden sarmaladı. Ama öldürücü hamleyi yapmaktan hep kaçındı. Çünkü Suudî devleti, 100 yıl önce bir İngiliz projesi olarak kurulmuş olup Suud ailesinin hamisi halen İngiltere ve Amerika’dır.

Batı bloğu Suriye'deki üsleri ve İran’la olan ittifakı sebebiyle Rusya’yı ambargo ve İran yakınlaşması ile kontrol altında tutmayı amaçlamışken İran’ın biraz nefes alması batı aleyhine ve Rusya lehine kartların yeniden karılmasına sebep olmuş gözüküyor.

Bunun üzerine petrol fiyatları hiç olmadığı kadar geriletildi ve başta Rusya ve İran olmak üzere bölgedeki bütün üreticilerin kulağı çekilmek istendi. Rusya’nın bu hamleye cevabı İran’ı Suudi Arabistan üzerine salmak oldu. Çünkü İsviçre bankalarını ağzına kadar dolduran Suudî yönetimi belki barış zamanı düşük fiyatlardan etkilenmez ancak ekonomisi sadece petrole dayalı olan bu devletin uzun süreli bir çatışma haline ne kadar dayanacağını kimse bilemez. Petrol fiyatlarının bu kadar düşük olmasından en fazla etkilenen Rusya’nın çıkış kapısı olarak diğer üreticilerin de zarar etmesine yönelik İran Arabistan gerginliği hamlesi aslında bir Rus ruleti oynadığını da göstermekte ve içinde barındırdığı riskler de düşünüldüğünde Rusya bakımından çok tehlikeli bir hamle olarak kaydedilmeli.

Cephelerin bu kadar keskinleştiği Orta Doğu’da bundan sonra ne olacağına ise herhalde batı karar verecek. Arap baharından beri fokur fokur kaynayan bu coğrafyada Rusya’nın da Suriye üzerinden sahaya inmesini engelleyemeyen batı dünyası, Arap Yarımadası’ndaki sünnî bloğa karşı daha fazla İran’ı destekleyemez, zira batının sahada kalması ancak sünnîler ile şiiler arasındaki zaaf ve güç dengelerinin bozulmamasına bağlıdır. O halde İran’ın bu saldırganlığının tırpanlanması en makul çözüm olmalı. İran’a karşı batı müdahalesi üç noktadan gelebilir. Irak, Yemen veya Suriye… Bu üç seçenekten en makulü bu konjonktürde Suriye gözüküyor ama orada da Rusya var.

O halde Rusya'nın içinde Kırım’ın da bulunduğu Doğu Ukrayna işgaline sessiz kalarak bunu zımnen kabul eden batı, Rusya ile anlaşarak fiilen tanıdığı bu durumu hukuken de tanıyacağını taahhüt ederek Rusya’nın Suriye’deki haklarının bir kısmından feragat etmesini sağlayabilir. Böylece İran’ı Suriye’de boğabilir ve sünnî dünyasına karşı hizaya sokabilir.

Rus uçağının düşürülmesinden sonra Erdoğan’ın Katar ve Arabistan ziyaretleri, Barzanî’nin Türkiye’de devlet başkanı gibi ağırlanması ve Türk askerinin Musul’da konuşlanması, sünnî ordusu projesi ve Mısır Dış İşleri Bakanı’nın Türkiye ile ilgili olumlu açıklamaları ABD Başkan Yardımcısının ocak ayındaki Türkiye ziyareti hep bununla ilgili olmalı.

Uluslararası siyaset, bolca güç gösterisi, sabır ve zaman işidir. Lâkin demir de tavında dövülür.

Bu tavır uluslararası siyasette en iyi İsrail bilir. Burnunun dibinde yaşanılan bunca gelişmeye sessiz kalan, Arap Baharı hareketlerinden beri rengini ve tavrını belli etmeyen, Filistin’in uluslararası kamuoyunda tanınma girişmelerinde bile sessizliğini bozmayan İsrail’in bu sessizliği hayra alamet değil… Gelişmeleri okuyamadığı ve müdahale etme kudretinin bulunmadığını düşünmediğimiz İsrail, muhtemel ki bir plân dâhilinde gelişmeleri takip ediyor ve kendisi için en iyi kazancın doğacağı anı bekliyor ve bunun için de Ortadoğu’daki gerilimin daha da artmasını bekliyor.

Şimdi İsrail’den kesip atmadan önce bu düğümü iyice sıkacak, yani safları daha da sıklaştıracak hamleyi bekleyelim.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gazzeye ağıt... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 116
Dünyanın En Kısa Hikayesi... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Çaresizlik yoktur, umutsuzluk vardır. Engellerin yıkılması umut etmeyi umut etmekle başlayacaktır.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16366515
 Bugün : 1603
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 699585
 Bugün : 612
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1672
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim