Türk tarihinde ağustos ayı Mehmet Balcı Sayı:
89 - Temmuz / Eylül 2016
Yıllardan 1071... 26 Ağustos Cuma... Türkler’in Anadolu’daki en büyük zaferi aynı zamanda Bizans İmparatorluğu’nun da en büyük yenilgisi. O gün Türk dünyasındaki bütün camilerin minberlerinde okunan hutbelerde Alparslan’ın zaferi için dualar okundu o zamana kadar ki dünya tarihinde en büyük meydan savaşı ve kendi ordusunun on kat fazlası bir düşman ordusuna karşı kazanılan en büyük savaş Avrupa’yı bile dehşet içerisinde bırakan büyük zafer
Türkler’e karşı Bizans bütün güçlerini bütün büyük komutanlarını Malazgirt ovasında Türkleri tamamen imha etmek için Anadolu’dan tamamen atmak için son kozunu kullanıyordu fakat hiç de umdukları gibi olmadı. Türkler bu büyük zaferden sonra on yıl gibi kısa bir sürede Anadolu’nun % 95'ine hâkim oluyorlardı medeniyet görmemiş olan Anadolu’ya Türkler medeniyet, adalet ve hürriyet getirmişlerdi. Barbar haçlı orduları karşısında Türkler destanlık kahramanlıklar gösterdiler. Türkler Anadolu’da İslâm dininin hem savunmasını hem yayılmasını ölerek öldürerek sağladılar.
Anadolu’nun her karış toprağını şehit kanlarıyla suladılar Türklerin Bizans karşısında ikinci büyük zaferi 1176 yılında Miryakefalon savaşında kazanıldı. Bu savaştan sonra Bizans ve Avrupa Anadolu’yu geri almaktan ümidini tamamen kesti ve böylece Anadolu hakiki Türk yurdu oldu. Tarih boyunca Türkler’in kazandığı yüzlerce büyük savaştan acaba bu gün ki nesil kaç tanesini biliyor kaç tanesinden haberdardır.
Alparslan Anadolu’yu fethedince şöyle diyordu “Türk milletine öyle bir ülke aldım ki sonsuza kadar Türk vatanı olarak kalacaktır”. Ne tesadüftür ki Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı topraklarını işgal etmekle uğraşanlara karşı da büyük zafer yine bir Ağustos ayında kazanılıyordu, hürriyet ve bağımsızlık söz konusu olunca savaşmak ve zaferler kazanmak Türklerin hayat felsefesi oluyor, bunu bilen bilir bilmeyen varsa tecrübe eder ve öğrenir.
Türk milletinin hürriyet için bağımsızlık için şehit ve gazi olmayı ve kanını son damlasına kadar akıtmayı bir vatan borcu bildiğini idrak edemeyenler varsa her zaman yine aynı hüsrana uğrayacaklarını bilmelerini isterim.
|