Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2322 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

"Anı"lık yaşamak gerek
Vural Gündüz

  Sayı: 89 - Temmuz / Eylül 2016

Öncelikle belirtmek gerekir ki bir milletin ayakta kalabilmesinin en temel yolu bireylerinin kendi kültürüne, inançlarına, vatanına ve milletine olan bağlarıyla mümkündür. Günümüzde bunların her birinde çeşitli ve çok faktörlü bozulmaları günlük yaşantımızda görüyoruz. Göreceli bir yaklaşım açısı olmakla birlikte sosyal ve kültürel bir erozyon yaşadığımız toplumun genelinde kabul gören bir durum. Göreceli bir yaklaşım diyorum çünkü günümüzde toplumdaki değişimi her yönü ile olumlu bulanlar da olabiliyor.

Bir milletin günün şartlarına ayak uydurması için değişim kaçınılmaz bir gerçektir. Fakat günün şartlarına ayak uyduralım derken bir milletin kökleri ile bağlarını koparmaya başlamasının sonucu ya tarih sahnesinden tamamen silinmesine ya da başkalarının kontrolünde varlığı sürdürebilmesini ortaya çıkarır. Bunu da iyi tahlil etmek gerekir.

Ben bir suçlu veya sorumlu aramıyorum. “Dış güçler bizim böyle olmamızı istiyor ve üzerimize oyunlar oynuyor” şeklinde düşmanın tam da kim olduğu anlaşılmayan genel bir cümle de kurmak istemiyorum. Bunun böyle olup olmadığına karar vermek niyetinde de değilim. Paranoyak bir düşünce yapısına da sahip değilim.

Çevrenizi alıcı bir gözle inceliyorsanız, gençliğin büyük bir kısmı gelecek için kaygılanmaktan vazgeçmiş vaktinin büyük bölümünü sanal âlemde fotoğraf paylaşarak, sanal sohbetler ederek geçirdiğini çok rahat görürsünüz. Aynı evde yaşayan aile bireylerinin teknolojik oyuncaklarını ellerinden düşürmediklerinden bir araya gelmekte zorluk yaşadığı bir zamandayız.

Dar gelirli insanlar daha çok çalışmalarının gerekliliğini bir kenara bırakmış talih oyunlarına bel bağlamış. Kısa yoldan terlemeden köşe dönme peşinde koşuyor. Gelir düzeyi biraz daha fazla olan insanlar ise hesapsızca, kredi kartlarıyla yapılan çok taksitli tüketim tuzaklarına düşmüş durumda. Tüketici, sürekli borçlanan, elindeki ile mutlu olmayan bireylerin olduğu toplumsal bir yapıya doğru gidiyoruz. Tüketimi artırmak, malını pazarlamak isteyenlerin giriştikleri yarış da süreci tetikliyor.

Zenginlerin birçoğu ise paranın sağladığı imkânlarla hayatın “tadını çıkarırken’’ asıl tehlikenin farkında olmadan ya da tehlikeleri görmezden gelerek yaşantılarına “gittiği yere kadar” devam ediyor. Değerler toplumundan, fiyatlar toplumuna evrimle sürecimiz iletişim araçlarının da katkıları ile hızlandı. Paranın âdetâ tanrılaştırıldığı, manevî duyguların dışlandığı, maddeci bir anlayış yeni değerler sistemini ortaya çıkarıyor.

Sinema filmleri, TV dizileri, magazin programları, yarışma programları hatta tartışma programları kültürel bir yozlaşmaya sebep olmakla kalmayıp bunu çok güzelmiş gibi sunarak insanımızın kafasında toplumsal yapımıza uygun olmayan şeyleri bile kabul edilebilir hale getirmeye çabalıyor.

İnsanlara sanal bir mutluluk, gerçek dışı bir umut aşılayan, para, güç, itibar, şöhret vaat eden medya eğlenceli birkaç saat geçirmeleri için insanları televizyon başına kilitlemeye çalışıyor. Ve bunda çok başarılı oluyorlar. Televizyon izleme oranlarına bakıldığında millet olarak ilk üçteyiz.

Gençler, bir markayı, kendilerini ifade etme aracı olarak görmeye ve o markanın reklâm sloganlarını hayat felsefesi olarak benimseyebiliyor. Dar gelirli bir ailenin çocuğu da modaya uyum sağlamak için çabalıyor. Sonra dayatılan “pop modern” kültürün etkisi ile ailesinden uzaklaşıp benimsediği modanın, müzik grubunun, arkadaş çevresinin, davranış biçiminin izinden gitmeyi yadırgamıyor. Etiketler toplumu olduk. Kendimiz olmak yetmiyor artık. Bu da önce bireysel kopuşlara daha sonraki aşamada ise toplumsal kopuşlara zemin hazırlıyor.

İnançlarımızın ve kültürümüzün gereklerini uygulama konusunda bir boşluk var. Bu boşluğu dolduracak olan ise kültür, inanç, vatan ve millet bağlarının güçlendirildiği iyi bir eğitimle gelecek nesillere aktarmaktan geçiyor.

Zenginin yoksulu gözettiği, komşusu açken tok yatmama bilincinin olduğu, insanların birbirine güvendiği devirler geçmiş gibi görünse de toplumumuzda hala bu bilinç vardır ve bir an önce harekete geçirilmelidir. Bunu yaparken medyanın, sivil toplum örgütlerinin, hükümetlerin ve eğitim camiasının üzerine çok büyük görev düşmektedir. ‘’Anlık’’ değil ‘’anılık’’ yaşamayı becerebilmeliyiz.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Çamurdan kale... - Sayı 97
Boya sandığı... - Sayı 96
Öğretmenin anı defterinde... - Sayı 91
Türk milleti darbeyi ezmi... - Sayı 90
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Cinayet, hırsızlık, fuhuş, içki, kumar ve uyuşturucu karışımından ibaret düzeni ambalajlayıp medeniyetin ta kendisi diye yutturmak isteyen “tek dişi kalmış canavar”a karşı hani, “iman dolu göğsümüz” vardı?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15271905
 Bugün : 1992
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 646868
 Bugün : 305
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim