Türk milleti darbeyi ezmiştir! Vural Gündüz Sayı:
90 - Ekim / Aral?k 2016
Ülkemizde 15 Temmuz 2016 gecesi, asker kılıklı bazı teröristler ve İslâm maskeli bir terör örgütü tarafından demokrasimize ve Cumhuriyetimize karşı dünyada benzeri zor görülen bir kanlı darbe girişiminde bulunulmuştur. Meclisimiz ve devletimizin stratejik kurumları bombalanmış, savunmasız sivil halkımızın üzerine kurşunlar sıkılmış, sokaklarda tanklar yürütülmüş, devlet görevlilerimiz ve sivil halktan ölenler ve yaralananlar olmuş, ülke yönetimimiz kanlı darbe girişimiyle ele geçirilmeye çalışılmıştır.
15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlar, Türkiye gibi askerî darbelere yabancı olmayan bir ülke açısından bile sıra dışı gelişmeler olarak tarihte yerini almıştır. Doğrudan veya dolaylı askerî müdahalelerin belirli zaman aralıklarıyla rastlandığı bu coğrafyada, 15 Temmuz kalkışması, daha önce örneği olmayan bir olaydır. Elbette mesele çok boyutludur ve her boyutu, ayrı ayrı ele alınmayı gerektirmektedir. Fakat dikkat çeken önemli hususlardan biri tarafların yapısı ve yaklaşımıdır. Gerek kalkışmayı gerçekleştirenler gerekse bu kalkışmaya karşı duranlar, iki ayrı cephedir. Ancak bu iki ayrı cepheyi oluşturan kompozisyon aslında, bugüne kadar benzeri olmayan ittifakları da ortaya çıkarmıştır. Bu ittifaklar içinde, kalkışmayı gerçekleştirenler için hiçbir ilke yoktur. Kendileriyle beraber olan herkese, yerli ve yabancı fark etmeden buyur etmişler, cazip vaatlerde bulunmuşlar, her yolu mubah saymışlardır. Kalkışmaya karşı duranlar ise millî iradenin sesi olarak çelikten bir ruhu ortaya koymuşlardır.
Unutulmamalıdır ki; Türk Milletine karşı oluşturulan her türlü kirli ittifak karşısında, Türk Milleti’nin kendi içinde yaptığı ittifak vardır. Türk milleti, uzun bir süre sonra siyasal düşünce farklılıklarını bir kenara itmiş ve can evine yapılan saldırıya karşı “bir ve beraber olma” iradesini göstermiştir. Çok şükür ki Türk Milleti galip gelmiş ve kalkışma, yerle bir edilmiştir. Demek ki bu millet, kanındaki ve vicdanındaki cevheri muhafaza etmektedir ve o cevher, gerektiğinde açığa çıkmakta bir an bile tereddüt etmemektedir.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ/PYD) izlediği yöntemin niteliği de dikkat edilmesi gereken bir husustur. Dikkatle incelendiğinde, paralel devlet yapılanmasının devlet içinde ama devlete rağmen örgütlenmiş modelinin, devlet dışındaki örgütlenmeye göre daha sinsi olduğu görülmektedir. Türkiye’de Cumhuriyet’in ilân edilmesiyle birlikte ortaya çıkan devlet ve cumhuriyet karşıtlığını tabanda yaygınlaştırmak ve hattâ bunu devlet kademelerine sirayet ettirip kin ve öfke tohumları ekmek, gerçek bir kamuflajdır. Zira yıkmak istedikleri o devlet yapısı içinde yer alabilmek, aslında o yapının içinde alçakça saklanmak ve yapıya sızmak demektir. Böylesi bir davranış, ancak düşman niteliği taşıyanların işi olabilir. Ayrıca bu durum, tam bir ikiyüzlülük ve ahlâksızlıktır ki bu ahlâksızlığın boyutları, kendi insanına ve kendi kurumlarına bomba atmaya kadar uzanan bir kepazeliktir. Öte yandan bu kepazeliğin, yüce dinimiz İslâm üzerinden yapılması ise bu hainler için yapılacak her türlü hakareti ve bedduayı mubah kılar.
Evet, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ/PYD) 15 Temmuz 2016 günü kalkıştığı darbe girişimi karşısında başta Cumhurbaşkanı, Hükümet ve Muhalefet partileri karşı duruşlarını ortaya koymakta bir an bile tereddüt etmemişlerdir. Kurum ve kuruluşların bu duruşunu erken gören millet de kendi üstüne düşeni yapmıştır. Bu gözü dönmüş azınlığı, milletimiz ezmiş ve bu darbe girişimi sonuçsuz kalmıştır. Darbeye karşı yekvücut olan, meydanlara dökülen, meydanları dolduran Türk Milleti bu soysuz kalkışma karşısında destan yazmıştır.
Sonuç olarak; bu hain kalkışma, Türk Milleti’nin, yani gerek onun bağrında yetişmiş devlet görevlilerinin gerekse hiçbir sıfata ve makama ihtiyaç duymadan tavrını sergileme cesareti göstermiş has evlâtlarının iradesiyle sonlandırılmıştır. Artık herkes, bütün dünya şunu iyi anlamalıdır: Bu ve benzeri kalkışmalar, Türk Milleti var oldukça ebediyen tarihin çöp sepetinde kalacak ve bir daha gün yüzü görmeyecektir. Türk Milleti darbeyi ezmiştir ve millî iradenin üstünlüğünü canı pahasına tüm dünyaya göstermiştir.
Allah bir daha böyle günleri, Türk Milleti’ne yaşatmasın.
|