Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4043 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Askerlik Yan Gelip Yatma Yeri midir?..
Mustafa Büyükgüner

  Sayı: 53 - Ekim / Aralık 2006

“Savaş Böyle bir şey mi?

Arazideyiz yine. Bugün iki takım arkadan öne; yani hedefe doğru hareket halin- deyiz. İki takım, yani sekiz manga, yani yetmiş iki kişi. Tek bir hedefe ulaşabilmek için eğitim görüyoruz. Düşman silahı yerine hedefte bulunan komutanın düdük sesleri var. Bu büyük harekette ilk amaç sağ kalmak, sağ olarak belirlenen noktalara ulaşabilmek. Üç aşamadan oluşan bir ilerleyişimiz var. İlk aşamada mangaca düşmanın bizi görmeden yaptığı atışlardan korunmanın yollarını arıyoruz. Yani dağın ardından gelen top ve havan topu mermilerinden. Sözde mermiyi ilk gören “Mermi geliyor tam siper” diye bağırıyor. Ardından bütün manga mermi geliyor tam siper diye bağırarak kendimizi yere atıyoruz. Yere yapıştırıyoruz daha doğrusu vücutlarımızı. Ardından manganın tim tim ilerlemesine sıra geliyor. Bir devin hantal hantal yürümesi gibi. Manga komutanının emriyle bir yanındaki tim düşmana ateş açarken, diğer taraf sıçrayıp ilerliyor. Amaç düşmanı yanıltmak, hareket edenleri hedef olmaktan kurtarmak. Düşmanın piyade tüfeklerinin de menziline girince şahsiyet ön plana çıkıyor ve her er destekçisiyle birlikte ilerliyor. Bir biri bir diğeri, düşmanı yanıltıyorsun, mevzi alıyorsun, mevzi değiştiriyorsun, sonra da sıçrayıp beş saniye koşup yeniden yere kapaklanıyorsun. Beş saniyeden fazla ayakta kalırsan, sıcak çatışmada büyük bir ihtimalle ölürsün. Arazide iki tur attık böyle.”

Yukarıdaki hatıralar, er eğitim birliklerinde bulunan bir askerin hatıra defterinden alındı. Bu hatıraları yazan acemi er, çoktan yemin ederek usta oldu ve birliğine katıldı. Acemiyken öğrendiği sıçrama ve yere yatma tekniklerini kullanmasına gerek kalmadan terhis oldu ve sivil dünyada, hayatla olan mücadelesine bıraktığı yerden yeniden başladı. Büyük ihtimal oturduğu koltukta, tıpkı sizin ve benim gibi başbakanın “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” sözü üzerine kopartılan fırtınaları, sözün nasıl saptırıldığını, bazı kesimlerin ve her türlü muhalefetin bu sözle başbakana nasıl yüklendiğini, bir kısım medyanın bazı sinir uçlarını kaşımak için kopartılan fırtınaya nasıl çanak tuttuğunu belki de askerlik hatıralarını da hatırlayarak hayretler içinde izledi.

Bu sözle ilgili fikir beyan etmeden önce bir tespitte bulunmakta fayda var. Yaklaşık 4 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın başı, bu dönem içinde pek çok kere örneklerini gördüğü ve geçmişte de okuduğu bir şiir yüzünden başına gelmedik kalmadığı halde, hâlâ çoğu zaman ağzından çıkan sözün tesirini doğru değerlendiremiyor. Ülke kamuoyunda sürekli küçük tartışmalar olması gerektiğine inanan bazı çevreler, özellikle başbakan ve bakanların söyledikleri sözleri çarpıtmaya, bu sözlere söylenme amacının üzerinde başka anlamlar yüklemeye meraklı görünüyorlar. Başbakanın ve bakanların bunun bilincinde olarak konuşurken iki kere dikkatli olmaları, bin düşünüp bir konuşmaları gerekmez mi? Halbuki meşhur reklam repliğindeki gibi bizim ülkemizde “ağzı olan konuşuyor”…

Medyadan izlediğimiz kadarıyla olay kısaca şu şekilde gelişti. Lübnan’a asker gönderme tartışmaları başladığında, Lübnan’daki güvenlik sorunlarından dolayı Mehmetçik’in buraya gitmesine karşı çıkanlar oldu. Muhalefet “Lübnan’a asker göndermeye meraklı hükümet, Türk Bayrağına sarılı cenazeler yurda geldiğinde halkının gözüne nasıl bakacak” sözünde birleşti. Bunun sorulması üzerine de başbakan kısa sürede literatürlere geçen meşhur beyanını söyleyiverdi: “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir…” Cımbızla yerinden çıkartılan bu lafı, konuşmaya geri koyduğumuzda, başbakanın aslında şu mesajı verdiğini anlıyoruz: “Lübnan’daki güvenlik sorunlarını biliyoruz, risklerin farkındayız, ancak bölgede güçlü bir ülke olmak istiyorsak, bölgemizde yaşananlara uluslararası hukuk kurallarına göre müdahil olmamız gerekir. Risk mutlaka olacak, zaten askerlik de yan gelip yatma yeri değildir.”

Başbakanın bu görüşüne karşı çıkabiliriz. Yani bu görüşe karşılık güçlü bir devlet olmak için illa yurt dışına asker göndermemiz gerekmez şeklinde bir tezi savunabiliriz, ancak bu konuşmada geçen bir sözü alıp, bu sözü lastik gibi uzatarak amacını aşırtırsak, en kibar tabiriyle bir takım çevrelere göz kırpmış oluruz.

Askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığını herkes biliyor. Özellikle yaklaşık 20 yıldır terörle mücadele eden bizim ülkemizde askerinden siviline herkes biliyor. Küçücük bir ihmalin, hatanın kaç cana mal olduğunu daha geçtiğimiz günlerde üzülerek izlemedik mi? Peki bu söz neden bu kadar büyütülüyor? Bir söz üzerine çıkarılan fırtınada sözün muhatabı askerler neden susuyorlar?.. Sahi bu sözde bir ima varsa, yani “bizim askerimiz yan gelip yatıyor, biz onları böyle yatırmayacağız” gibi bir ifade anlaşılıyorsa, askerler neden konuşmuyor. Askerlik yan gelip yatma yeri değildir derken, sözün muhatabı askerler değil demek ki.

Yoksa, yoksa askerlerin konuşması için illaki meclisten teskere mi çıkması gerekiyor?..


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gazzeye ağıt... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 116
Dünyanın En Kısa Hikayesi... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


ACI-YORUM nedir?
Bugün toplumumuzda, özellikle düşünce alanında aksayan yönler ve anlamsızlıklar var.
ACIYORUM, bu aksaklıkları ve anlamsızlıkları, sadece fikirle en can alıcı yerinden, en vurucu sözlerle, yanlışlıkların mantıksızlıklarını yakalamayı usul bilerek, en doğru yargıları, hiç itiraza yer vermeyecek şekilde ifade etmeyi ve daha sonra düzeltmeyi yapacak olanlar için fikri çözüm yolları açmak düşüncesinin ifadeye dökülmüş şeklidir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16350025
 Bugün : 1864
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 695066
 Bugün : 60
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 184
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim