Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3949 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Askerlik Yan Gelip Yatma Yeri midir?..
Mustafa Büyükgüner

  Sayı: 53 - Ekim / Aralık 2006

“Savaş Böyle bir şey mi?

Arazideyiz yine. Bugün iki takım arkadan öne; yani hedefe doğru hareket halin- deyiz. İki takım, yani sekiz manga, yani yetmiş iki kişi. Tek bir hedefe ulaşabilmek için eğitim görüyoruz. Düşman silahı yerine hedefte bulunan komutanın düdük sesleri var. Bu büyük harekette ilk amaç sağ kalmak, sağ olarak belirlenen noktalara ulaşabilmek. Üç aşamadan oluşan bir ilerleyişimiz var. İlk aşamada mangaca düşmanın bizi görmeden yaptığı atışlardan korunmanın yollarını arıyoruz. Yani dağın ardından gelen top ve havan topu mermilerinden. Sözde mermiyi ilk gören “Mermi geliyor tam siper” diye bağırıyor. Ardından bütün manga mermi geliyor tam siper diye bağırarak kendimizi yere atıyoruz. Yere yapıştırıyoruz daha doğrusu vücutlarımızı. Ardından manganın tim tim ilerlemesine sıra geliyor. Bir devin hantal hantal yürümesi gibi. Manga komutanının emriyle bir yanındaki tim düşmana ateş açarken, diğer taraf sıçrayıp ilerliyor. Amaç düşmanı yanıltmak, hareket edenleri hedef olmaktan kurtarmak. Düşmanın piyade tüfeklerinin de menziline girince şahsiyet ön plana çıkıyor ve her er destekçisiyle birlikte ilerliyor. Bir biri bir diğeri, düşmanı yanıltıyorsun, mevzi alıyorsun, mevzi değiştiriyorsun, sonra da sıçrayıp beş saniye koşup yeniden yere kapaklanıyorsun. Beş saniyeden fazla ayakta kalırsan, sıcak çatışmada büyük bir ihtimalle ölürsün. Arazide iki tur attık böyle.”

Yukarıdaki hatıralar, er eğitim birliklerinde bulunan bir askerin hatıra defterinden alındı. Bu hatıraları yazan acemi er, çoktan yemin ederek usta oldu ve birliğine katıldı. Acemiyken öğrendiği sıçrama ve yere yatma tekniklerini kullanmasına gerek kalmadan terhis oldu ve sivil dünyada, hayatla olan mücadelesine bıraktığı yerden yeniden başladı. Büyük ihtimal oturduğu koltukta, tıpkı sizin ve benim gibi başbakanın “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” sözü üzerine kopartılan fırtınaları, sözün nasıl saptırıldığını, bazı kesimlerin ve her türlü muhalefetin bu sözle başbakana nasıl yüklendiğini, bir kısım medyanın bazı sinir uçlarını kaşımak için kopartılan fırtınaya nasıl çanak tuttuğunu belki de askerlik hatıralarını da hatırlayarak hayretler içinde izledi.

Bu sözle ilgili fikir beyan etmeden önce bir tespitte bulunmakta fayda var. Yaklaşık 4 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın başı, bu dönem içinde pek çok kere örneklerini gördüğü ve geçmişte de okuduğu bir şiir yüzünden başına gelmedik kalmadığı halde, hâlâ çoğu zaman ağzından çıkan sözün tesirini doğru değerlendiremiyor. Ülke kamuoyunda sürekli küçük tartışmalar olması gerektiğine inanan bazı çevreler, özellikle başbakan ve bakanların söyledikleri sözleri çarpıtmaya, bu sözlere söylenme amacının üzerinde başka anlamlar yüklemeye meraklı görünüyorlar. Başbakanın ve bakanların bunun bilincinde olarak konuşurken iki kere dikkatli olmaları, bin düşünüp bir konuşmaları gerekmez mi? Halbuki meşhur reklam repliğindeki gibi bizim ülkemizde “ağzı olan konuşuyor”…

Medyadan izlediğimiz kadarıyla olay kısaca şu şekilde gelişti. Lübnan’a asker gönderme tartışmaları başladığında, Lübnan’daki güvenlik sorunlarından dolayı Mehmetçik’in buraya gitmesine karşı çıkanlar oldu. Muhalefet “Lübnan’a asker göndermeye meraklı hükümet, Türk Bayrağına sarılı cenazeler yurda geldiğinde halkının gözüne nasıl bakacak” sözünde birleşti. Bunun sorulması üzerine de başbakan kısa sürede literatürlere geçen meşhur beyanını söyleyiverdi: “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir…” Cımbızla yerinden çıkartılan bu lafı, konuşmaya geri koyduğumuzda, başbakanın aslında şu mesajı verdiğini anlıyoruz: “Lübnan’daki güvenlik sorunlarını biliyoruz, risklerin farkındayız, ancak bölgede güçlü bir ülke olmak istiyorsak, bölgemizde yaşananlara uluslararası hukuk kurallarına göre müdahil olmamız gerekir. Risk mutlaka olacak, zaten askerlik de yan gelip yatma yeri değildir.”

Başbakanın bu görüşüne karşı çıkabiliriz. Yani bu görüşe karşılık güçlü bir devlet olmak için illa yurt dışına asker göndermemiz gerekmez şeklinde bir tezi savunabiliriz, ancak bu konuşmada geçen bir sözü alıp, bu sözü lastik gibi uzatarak amacını aşırtırsak, en kibar tabiriyle bir takım çevrelere göz kırpmış oluruz.

Askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığını herkes biliyor. Özellikle yaklaşık 20 yıldır terörle mücadele eden bizim ülkemizde askerinden siviline herkes biliyor. Küçücük bir ihmalin, hatanın kaç cana mal olduğunu daha geçtiğimiz günlerde üzülerek izlemedik mi? Peki bu söz neden bu kadar büyütülüyor? Bir söz üzerine çıkarılan fırtınada sözün muhatabı askerler neden susuyorlar?.. Sahi bu sözde bir ima varsa, yani “bizim askerimiz yan gelip yatıyor, biz onları böyle yatırmayacağız” gibi bir ifade anlaşılıyorsa, askerler neden konuşmuyor. Askerlik yan gelip yatma yeri değildir derken, sözün muhatabı askerler değil demek ki.

Yoksa, yoksa askerlerin konuşması için illaki meclisten teskere mi çıkması gerekiyor?..


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gazzeye ağıt... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 116
Dünyanın En Kısa Hikayesi... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Batılı düşünürler-Tolstoy ve niceleri gibi-mutlak olan bir şeyin olması gerektiğini gayet tabi bir şekilde fark edebiliyorlar. Ama bizim aydınımız (bulundukları yere nasıl geldikleri malum); bırakınız ülkenin dünya üzerindeki sorumluluğunu fark etmeyi, düşünmesi gereken bir beyinlerinin olduğunun bile farkında değiller. Ülkemizde, he sahada yaşanan boşluğu daha başka nasıl açıklayabiliriz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15720677
 Bugün : 3807
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656527
 Bugün : 440
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim