Lüzum müzekkeresi İbrahim Şaşma Sayı:
94 - Ekim / Aralık 2017
Fatihçe bir nazar, Osman’ca duruş.
Kılıçtan keskindir, gözdeki vuruş.
Bir baş kaldırıştır, bir hesap soruş,
Bakışı Türk olan göz gerek bize.
Düşmeden düşmanın kirli ağına.
Kar düşürme ey Türk, o son dağına.
Sevda iklimine dostun bağına.
Yunusa götüren iz gerek bize.
Gönlüme nakşettim kutlu varlığı.
Kudret anahtarı, Türk’ün birliği.
Kimseler bozmasın kutlu dirliği
Benden çıktım artık biz gerek bize.
Bir aşk için bülbül oldum şakıdım.
Çile tezgâhında kilim dokudum.
Bir tek onu yazdım, onu okudum.
Öz Türkçe’mle hemhal, söz gerek bize.
Ekmeği çileye, sabıra bandık
Ateşte üşüdük, sularda yandık.
Lokma ile doyduk, katreyle kandık.
Çokta gözümüz yok, az gerek bize.
Yol var karanlıktan ışığa çıkan
Sevda var gönülden, gönüle akan
Toprağa yâr diyen, dost diye bakan
Veysel’in türküsü, saz gerek bize
Can feda olmadan, fidan dallanmaz.
Bahçıvan olsam da toprak güllenmez.
Türkün yüreğinde ateş küllenmez.
Gönülde kıvılcım, köz gerek bize.
Kimeydi bu sefer, bu gidiş niye?
Öz yurda canımı ettim hediye.
Şehitler sorarsa ne yaptın diye.
Yüzüne bakacak yüz gerek bize.
|