Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1695 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bu cemiyetin - Süleyman Çelebi
Hakan Karahan

  Sayı: 96 -

Üstad Necip Fazıl, toplumun içinde bulunduğu buhrandan kurtulabilmek için Batı taklitçiliğinden sıyrılarak öz benliğimize yani İslâmî değerlere dönmenin zarurî olduğunu savunur. Ona göre; “Bu cemiyetin dinî mizacı Süleyman Çelebi’de, derinlik ve olgunluğu Mevlana’da, mavera humması Yunus Emre’de, kahramanlık hayali Battal Gazi’de, aksülamel, tepki ve isyan psikolojisi Köroğlu’da, nükte ve hicvi Nasrettin Hoca’da, halk duygu kumaşı Karacaoğlan’da, hassasiyet cevheri Fuzuli’de, eda ve estetik ruhu Bakî’de, kuru mantık ve aklı Nabî’de, belagat ve hırçınlığı Nefîde, şive ve zarafeti Nedim’de, irfan ve inceliği Şeyh Galip’te, usul ve sistemi Kâtip Çelebi’de, mavera görüşü İbrahim Hakkı’da, dekor zevki Yesari’de, plastik fikri Sinan’da, fonetik fikri Dede Efendi’de aranmalıdır.” Biz de öz benliğimizin bu önemli şahsiyetlerini yakından tanımanın gerekli olduğunu düşünerek bu sayımızdan itibaren “Bu Cemiyetin” fikir adamlarını tanıtmaya çalışacağız.

İlk olarak Süleyman Çelebi ile başlıyoruz. Mevlid kasidesinin yazarı Süleyman Çelebi, Bursa'da doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Süleyman Çelebi'nin Mevlid'i 60 yaşında yazdığı ve eserin 1409 (H. 812) senesinde bittiği bilindiğinden 1351 (H. 752) senesinde doğduğu anlaşılmaktadır. Süleyman Çelebi, Ahmed Paşa’nın oğlu ve Orhan Gazi’nin silâh arkadaşı olan Şeyh Mahmud’un torunudur.

Osmanlı'nın kuruluş devrinde yaşayan Süleyman Çelebi, ilim ve irfan sahibiydi. Kendisine verilen 'Çelebi' ünvanı da onun ilim sahibi biri olduğunu gösterir. Süleyman Çelebi, bu bilgeliği sayesinde Osmanlı'nın en büyük camiilerinden olan Bursa Ulu Camii imamlığına getirilir. Mevlid olarak bilinen Vesiletü'n Necat (Kurtuluş Vesilesi) adlı eserini de bu görevde yaşadığı olaydan etkilenerek yazmıştır.

Bir gün İranlı bir vaiz Ulu Cami’de vaaz verirken Bakara sûresinin 285. âyetini yanlış yorumlayarak peygamberler arasında fark bulunmadığını ve Hz.Muhammed'in de Hz.İsa’dan ve diğer peygamberlerden üstün olmadığını söylemiştir. Bu hadiseye duygulanan Süleyman Çelebi çok bilinen Mevlid eserini yazmıştır. Bu eserde Ehl-i Sünnet itikadını anlatmıştır.

“Allâh adın zikredelim evvelâ

Vacib oldu cümle işte her kula

Allâh adın her kim ol evvel anâ

Her işi âsan eder Allâh anâ”

Beyitleri ile başlayan Mevlid; münâcaat (Allahü Teâlâ'ya yalvarma)¸ velâdet (Peygamberimizin doğumu)¸ risâlet (Peygamberliğin bildirilişi)¸ mîrâc (Göklere çıkışı¸ Cennet'i ve Cehennem'i görmesi)¸ rıhlet (Peygamberimizin vefâtı) ve duâ bölümlerinden oluşmaktadır.

Süleyman Çelebi’nin eserini hazırlarken bazı eserlerden yararlandığı da anlaşılmaktadır. Bunların başında Ebü’l-Hasan Bekrî’nin Arapça siyer kitabı gelir. Eserde, Âşık Paşa’nın Garipnâme’si ile Dar’ir’in Siyerü’n-Nebi’sinden de benzerlikler görülmektedir.

Mevlid, kandillerde, bayramlarda, doğumlarda, ölümlerde, hayatımızın her anında okunan bir gelenek haline gelmiştir. Bu geleneğin bugünlere gelmesinde Osmanlı padişahı III.Murat döneminde devlet merasimi olarak okutulmasının önemi büyüktür. Peygamberimiz'in (sav) doğum günü olan Rebiülevvel ayının 12. gecesi başta padişah olmak üzere, devlet görevlilerinin katıldığı resmî bir merasim yapılırdı. Halk arasında çeşitli vesilelerle Mevlid okutma geleneği sürdürülerek bugün dahi geniş halk kitleleri tarafından söylenip dinlenmektedir.

Mevlid, Türkçe’nin şaheseridir. Dil ve anlatımı sayesinde Osmanlı’nın ulaştığı tüm coğrafyada insanların gönüllerine hitap etmiştir. Bosna Hersek, Macaristan, Kosova, Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan, Kırım’da asırlardır mevlid okunmaktadır. Balkan Müslümanlarının parçası oldukları büyük Türk Milleti'nden koparılmaya çalışıldıkları, din adına her şeyin yasaklandığı dönemlerde de Mevlid geleneği Müslüman-Türk kimliğinin korunmasında önemli rol oynamıştır. Mevlidin bu zaferi, samimi, bilgili, Allah'ına ve Peygamberi'ne bütün varlığı ile bağlı duygulu bir şahsiyetin eseri olmasındandır.

Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi bu cemiyetin dini mizacını ifade eden Süleyman Çelebi, bu meziyetleriyle geniş coğrafyanın insanları arasında hiçbir esere nasip olamamış derecede yüzyıllardır büyük rağbet görmüştür.

Süleyman Çelebi, 1422 (H. 825) yılında vefat etmiştir. Kabri, Bursa Çekirge yolu üzerindedir. 


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Köroğlu... - Sayı 101
Battal Gâzi... - Sayı 100
Yunus Emre... - Sayı 99
Mevlânâ... - Sayı 97
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


*Eskiden Allah için verilen selam, artık “rüşvet deyü” veriliyor.
*İnsanlığın ölçüsü olan selamlaşmak, kaybolalı beri, çevrede insan görmek zorlaştı.
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14591744
 Bugün : 2285
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630854
 Bugün : 500
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim