Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1909 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Fatmalar ve diğerleri
Fatma Pekşen

  Sayı: 97 -

–Fatma! Sen neden dans etmiyorsun?

–Ben dans etmeyi bilmem küçükhanım.

–Ha ha ha ha!..

–Hi hi hi hi!..

–!!!! (mor, kırmızı, sarı; her renk mevcut)

Birinci ses alaycı, küçümser, baskın.

İkinci ses ise mahcup, küskün ve ezik.

Tahmin edeceğiniz gibi genç gence eğlenilen bir mekân burası. Birinci sesin ve ona gülüşerek eşlik edenlerin ellerinde birer ayaklı bardak bulunmakta. İkinci sesin elinde ise bir tepsi mevcut. Boşları topluyor, yenileri getiriyor. İkramlar ve şatafat gırla gidiyor.

–Fatma! Yeni yıla nerede gireceksin? Uludağ nasıl sence?

–Ben kayak bilmem küçükhanım. Ailemin yanına köye giderim belki.

Yeni bir kahkaha seli. Akabinde alkışlar. “Hangi tatil köyü acaba?” türünden bir iki şımarık ses…

Dolan eller, boşalan tepsiler. Dolan gözler, boşalan değerler.

Yani, uzun lâfın kısası Fatmalar ve diğerleri.

Hani hepiniz biliyorsunuz da, bir kere daha bilesiniz istedim.

Bir kere bu mekânlarda esas kızın adı asla Fatma olmaz. Esas kız dediğin, baskın tavırlıdır, her şeyi çok iyi bilir. Karşısındakini küçümser ve ezer. Adı zaten modaya uygundur, çağdaştır. Nil’dir, Melis’tir, Arya’dır, Lila’dır… Giyimi, kuşamı, arkadaşları ile bir bütündür. Dünya kendi etrafında döner.

Fatma ise hep yutkunur, başı önündedir. Sesi az çıkar. Bir gaf yapacağının endişesi içindedir. Alaylara zaten ezelden alışıktır. Yazılmamış kanun hükmündedir bu kabulleniş.

Esas kız yöneticidir, buyurgandır, emir vermeyi sever. Mutluluğu için en yakınındakileri bile yakmaktan çekinmez.

Fatma ise hep dinler. Emirleri yerine getirmeye çalışır. Birilerinin mutluluğunu kendinden önde tutar. Evlenmeyi, aile olmayı hayal eder. Uçuk kaçık hedefleri olmaz. Onun kapısına asla Alp’ler, Berk’ler, Bora’lar uğramaz. Ali’den Ahmet’ten, Hasan’dan gayrisini düşünemez.

Fabrikalar esas kız ve esas oğlan için çalışır. Onların dişlerini beyazlatacak ürünler üretir, onların rahat edeceği konforda arabalar piyasaya çıkarır, onların oturması için geniş ve aydınlık evler tasarlar. Onlar için çift şeritli yollar, onlar için dev gemilerde seyahatler, onlar için en ileri teknolojiler icat eder. Moda dünyası, kozmetik piyasası onları mutlu etmek için çabalar. 

Damak tadından, renklerden, seslerden zerrece anlamayan, fikri ve arzusu olmayan Fatma’nın hissesine, basma perdeye bakıp bakıp mutlu olmak düşer. Bir iki yakın arkadaşı varsa da –ya Emine’dir, ya Ayşe’dir, ya da Kezban’dır bu– hepsi de kendi gibi kaba saba, görgüsüz takımındandır. Eğlenmeyi bilmez, gülünç halleriyle ancak ki eğlendirmeye yararlar.

En güzel fırçayı esas kız tutar, en güzel tabloyu o yapar. En güzel ses, en şahane beste ona aittir. Yurt dışına eğitime o gönderilir. Ülkesinin geleceğinde onun fikrî yapısına rağbet edilir, düşünceleri dinlenir, dillenir; dillendirilir.

Fatma, esas kızın ardını toplamak için doğmuştur. Esas kızın daima dik durması için onun boynunun bükük, sırtının kambur olması icap eder. 

Hâsılı ilk Fatma ne zaman doğmuştur bilinmez ama mevsimler mevsimlere ulanmayı sürdürdüğü müddetçe, hatun tayfası, Fatma’lar ve diğerleri olarak yaşamayı sürdüreceklerdir. Bilmem yanılıyor muyum?


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Pehlivan dayının elmaları... - Sayı 120
Armudun Son Çiçeği... - Sayı 115
Cılga... - Sayı 112
Gönül hanım... - Sayı 110
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Kim demiş okumuyoruz diye?
*Sevmediklerimizin, televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında canına okuyoruz!
*Trafik kazalarında ölenler ve PKK canilerinin katlettikleri için rahmet okuyoruz!
*Törenlerde nutuk okuyoruz!
*Kim ne derse desin, bildiğimizi okuyoruz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592460
 Bugün : 3001
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631000
 Bugün : 646
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim