Kıyas ve gidişat Sinan Ayhan Sayı:
99 -
Nefes mi, buğday mı... Himmet mi, buğday mı...
Bir yol ayrımı gibi sual, hangi yoldan gidilmeli... Lakin bu soruda her halükârda şifa var... Çünkü bu doğu seciyesinin malı bir soru...
Batıda ise bu neviden sorular, “varlık ve yokluk” arasına sıkıştırılır; karanlık bir tema üzerinden sürüklenip, şifa bulmaz bir ifadeyle yokluğa bağlanır...
Misal... “Varlıkla hiçlik arasında hangisini tercih edersin..?” Bu sorunun geçtiği yerde, soruya muhatap kişi soruyu şöyle cevaplıyor:
"Ben ya (hep)çi, ya (hiç)ciyim... Varlık saçmadır; o sebeple cevabım (hiç)..."
Umutsuzluğun kasvet gövdesi olduğu batıda; bir başka görüş gidişatı şöyle izah eder:
"Bir şey iyi başladıysa, kötü biter; kötü başladıysa daha kötü biter"...
Durumun bizdeki izahı ise şu; "Müslüman, aslında ve prensipte bedbin olmasına, cesaretini kaybetmesine bilfiil imkân bulamayandır. Mademki –sen ve ben– biz varız; orada, nasıl ve ne zaman büyüteceğini Allah’ın bildiği bir cihan vardır."... Bu ifade, şu anlama gelir; Müslüman umutsuzluk hakkı elinden alınmış kişidir; bu sebeple "bir şey kötü başlarsa, iyi biter; iyi başlarsa, çok daha iyi biter"...
|