Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     986 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Öfke, mukaddes öfke
Muzaffer Doğan

  Sayı: 108 -

Bir ‘Püftü’ye Cevap

Karar Gazetesi’nde, İstanbul eski müftülerinden, Prof. Mustafa Çağrıcı, “İdeoloji İnsanı Olarak Necip Fazıl” başlığı ile bir yazı yazdı. Şair olarak, Üstad Necip Fazıl’ı, yere-göğe sığdıramamış!

“Bilirsiniz, rahmetli epeyce narsistti; hiçbir meziyette, ikinciliğe râzı olmazdı ama, birincilik iddialarında en haklı olduğu alan, şairliği idi. Onun şiir, düzyazı ve hitabetteki edebî ustalığı tartışılmaz. Bu alanda onu üstad sayanlar, yerden göğe kadar haklıdırlar. Ama fikirde, Üstad kabûl edilmesini, kesinlikle yanlış buluyorum.” diyor, eski müftü Mustafa Hoca...

Bu nasıl bühtandır dostlar? Eski müftünün yazdıkları, tam bir karalama. İçine, alabildiğince katran doldurmuş ve sütununa kusuvermiş. Şu uzun cümle de, müftünün kusmuğu: “Onun, daha çok bu alanda model alınıp, göklere çıkarılması, özellikle dindar çevrelerin ciddî bir fikir sığlığına düşmelerinin başlıca sebeplerindendir. Necip Fazıl’a duyulan ideolojik hayranlık, bir neslin militan ve çatışmacı ruhunu beslerken, fikrî ve bilgisel zekâsını, hatta ahlâk dünyasını fakirleştirmiştir.”

Bir zamanlar, Beyazıt’taki Beyazsaray Kitapçılar Çarşısı’nda, Ahmed Ercan Gerçek adında, soyadını kitapçı dükkânına isim yapmış, derin irfan sahibi bir ağabeyimiz vardı. Otuz yıl evvelinden bahsediyorum. Muallimlik yaptığım yıllardı. Hafta sonlarında, aksatmadan yanına uğrardık dostlarla. Demli çay eşliğinde, sohbet de demlenirdi. Her gerçek müslümanda mutlaka bulunması gereken imân ve fikir öfkesi, Ahmed Ercan Ağabey’de ziyâdesiyle vardı.

Bir varışımızda, hemen söze başladı. Belli ki, onu üzen bir şey olmuştu. Bana hitâben, “Muzaffer Hoca, öyle müftüler var ki, öylelerine müftü demek, o âlî makama hakaret olur. Öylelerine lâyık olan sıfat, “püftülük”tür, bunlar ‘müftü’ değil ‘püftüdür, püftü!’, diye gürleyivermişti!

Şimdi, bu otuz küsur yıl evvelki, nükteyi hatırlayışım boşuna değil! Eski müftü Çağrıcı, çağıra-bağıra, bu ülkede, 40 yıl, ”Mukaddes Dâvâ”nın çilesini çekmiş, herkesin sustuğu veya susturulduğu bir devirde, agora’ya çıkıp “İnanmıyorum bana öğretilen tarihe!” diye, küfür sitemine, zâlim tek parti rejimine başkaldıran bir kahramanı, narsistlikle, kibirli olmakla, kıskançlıkla, popülistlikle, üstü kapalı olarak ‘ahlâk’ ve ‘karakter’ düşüklüğüyle suçluyor.

 

EY ESKİ PÜFTÜ!

Asıl, senin yaptığın kıskançlıktır, ahlâksızlıktır, karaktersizliktir. Mukaddes değerlerimiz için, hangi çileyi çektin? Hangi mahkemenin kapısını aşındırdın? Hangi hapishânenin duvarlarını terlettin? Allah ve Resûl dâvâsı için, hangi ikballere sırt çevirdin?

Bu satırların yazarı, bundan 50 yıl evvel, liseyi bitirirken, gusül abdestini bile doğru dürüst bilmezken, Allah’ın, o Büyük Adamı vesile kılmasıyla; dinini, itikadını, istikâmetini yolunu-izini, dostunu-düşmanını, topyekûn mukaddeslerini, Necip Fâzıl Kısakürek’ten öğrendi. Sadece ben mi? Hayır! Mübalağasız söyleyeyim ki, yüzbinler, yüzbinler...

Samimiyetsiz bir üslûpla, şairliğini över görünüp, mütefekkirliğine dil uzatıyorsun! Bunu, sadece sen yapmıyorsun; onun Allah vergisi büyüklüğü, büyüklüğünün farkındalığı, dâvâsının büyüklüğünden gelen izzeti, vakarı, derin tefekkürü önünde, hasetlenen, ezilen birçok küçük ruhlu, sinsi ve bulanık tabiatlı muârızları da yapıyor...

Batıda, göklere çıkarılan Shakespeare, Goethe, Bodler, derinlikte, Üstad’ın eline su dökemez diyoruz, biz... Bir Adam Yaratmak, Reis Bey, Tohum, Siyah Pelerinli Adam, Ahşap Konak, Para, Parmaksız Salih, Künye gibi tiyatro eserlerini, değil okumak, sanıyorum, adını bile duymamışsındır.

Oku bakalım, bu eserlerdeki tefekkürî ve tahassüsî derinliği kavrayabilecek misin? İdeolocya Örgüsü, Tanrı Kulundan Dinlediklerim, Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu, Dünya Bir İnkılâp Bekliyor, Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar, Konuşmalar, İman ve Aksiyon, Doğru Yolun Sapık Kolları gibi tefekkürî mahiyetteki eserlerinden hangisini okudun da, ‘ceffel kalem’, bir büyük mütefekkiri, ‘sığ’lıkla itham ediyorsun?

Sendeki, nasıl bir insafsızlıktır ki, ey ‘püftü, nesillerin ‘fikrî ve zihinsel zekâsını, hatta ahlâk dünyasını fakirleştirmiştir.’diye, nesilleri, imân, aksiyon, dâvâ ve mücâdele ruhu ve aşkıyla emziren, besleyen, yetiştiren; bu uğurda, destanlık çileler çeken, her devrin mazlumu, mahkûmu, makhuru bir büyük öncüyü, aklın sıra, gözden düşürmeye yelteniyorsun?

Üstad, “ha tüfeği olmayan asker, ha öfkesi olmayan iman” derdi. “İman ve İslâm Atlası” isimli eserinde, dinin bütün inceliklerini yazmıştır. Allah için sevmenin, Allah için nefret etmenin ne mânaya geldiğini, o muhteşem eserden öğrendik.

İlâhî vahyin, “Allah’ın dostlarına dost, düşmanlarına düşman olma” ölçüsünü, müftülük yapan bir kişi olarak, bilmemen düşünülemez! Bir Müslüman mütefekkire karşı, bu içindeki kinin, nefretin kaynağı nedir Hoca?

Bir de, Üstad’ı ‘demagog’ olmakla itham ediyorsun. Şairliğine saygı gösterir gibi göründüğün Üstad’ı, hiç okumamışsın sen. Üstad’ın hiç sevmediği, nefret ettiği tiplerin başında ‘demagog’lar, madrabazlar, şarlatanlar gelirdi... “Noktalama”larından birisi şöyledir:

“Demagog, iyi bilen, nasıl avlanır gâfil;

Hakikâti bayıltıp ırzına geçen sefil...”

Bir yazısında da, son devirlerin politikacılarını, misli görülmemiş demagoglar olarak nitelendirir. “Yazımın amacı, Hakk’ın adâlet ve rahmetine emânet ettiklerimizi yargılamak değil, onları ‘içlerindeki öfkeye tercüman’ bilen milyonları bir kez daha düşünmeye yöneltmektir.” desen de, yazdıkların, yazdıkların değil, “kustukların” yalanlıyor, yazdıklarını.

Sayın, eski müftü! Yazdıkların, bir hıncın, bir kinin, nefsanî bir öfkenin kusmuğu.

Unutma! ‘Bevvâl-i Çeh-i Zemzem’i lânetle anar halk’ (13 Şubat 2020)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Büyük Doğu, Necip Fazıl v... - Sayı 120
Öfke, mukaddes öfke... - Sayı 108
Sabah yakındır... - Sayı 92
Özdemir İnce ve 'Mihenk T... - Sayı 92
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Günümüzde kitaba nazaran paraya rağbeti; mide gurultusunu beyin sancısı zannederek, Tanzimat’tan bu yana, hiçbir şeyin çilesini çekmeden, her şeyi, Avrupa’dan monte eden(alan) yazarlarımıza borçluyuz.
Borcumuzu ödemesek de olur.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16389272
 Bugün : 1792
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 704268
 Bugün : 106
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 316
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim