Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     720 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Âşıkların Selâmlaşması
İlknur Eskioğlu

  Sayı: 113 -

Gül, huşû içinde zikrini çekerken gün batımını seyre daldı. Bir ara gözlerini kapattı. O güzel haziran akşamında, kuşların, “güllere vurgunum, güllere sevdâlı” terennümü eşliğinde, kalbinin sesini dinlemek istiyordu. Tam bu esnada, ılgıt ılgıt esen rüzgârın ellerinde, bu zamana kadar böylesine hiç rast gelmediği, güzel kokulu bir şeyin ona doğru yaklaştığını hissetti.

Nasıl da ulvî bir kokuydu.

Derin mânâları olan, kıymeti az bilinir bir koku...

Bu huzur veren kokuyu, bir yerden hatırlıyor gibiydi de nereden?

Emsalsiz koku, sağ taraftan geliyordu. Gözlerini yavaşça açtı ve usulca başını sağa çevirdi.

O da ne?..

-Beyazımsı, benim gibi kat kat yaprakları var. At üstündeki gelinin duvağının, at yol aldıkça nazlı nazlı salınması gibi yapraklarının, rüzgârın ritmine ayak uyduruşundaki âhenge mest olmamak mümkün mü?

Kitap, gülün hayretler içerisinde ona bakakaldığını fark etti.

–Selâm, zarif duruşlu, güzel kokulu, endâmıyla âşıkları cezbeden, hasta gönüllerin sürûr kaynağı, renginde hakikat gizli gül!..

Gül, bu güzel iltifatlar karşısında mahcup bir edâya bürünse de şaşkınlığını gizleyemedi.

–Aleyküm selâm. Sen, beni tanıyorsun!

–Aslında, sen de beni tanıyorsun sevgili! Kurumuş, betin benzin atmış hâlde kollarımın arasına atıyorlar seni… Seni, canlı hâlinle ben de ilk kez görüyorum.

–Şimdi hatırladım! Sen... Sen kitapsın.

–Kitabım ya... Kâinat kitabının içindeki âciz bir kitap… Dalında, yemyeşil yaprakların arasında, zikrinin başındayken çok daha güzelsin.

–Sen de, baygın hâlimizle, ölü ruhumuzla gördüğümüzden daha mânidarsın. Asil bir duruşun var. Hakikatleri, iki ka-pağının arasında muhâfaza ediyor, kendini doğruluk anahtarıyla kilitliyorsun ki mahrem eller sana dokunamasın. Bir de hak yoldan alıkoyan, sapkın ruhlu olanlar var ki; Allah(cc) onların şerrinden cümlemizi korusun.

–Âminn… İşte tüm gâyemiz, onların emellerini boşa çıkarmak… Onların karşısında, ilelebet dimdik ayakta durmak için yemin ettik ey dost! 

–Dost ya… Ne kıymetli bir dostluktur, biz güllerin kitaplarla olan dostluğu… Tespihimize mâni oluyor, dalımızdan hoyratça koparıyorlar bizi. Kimisi de o kadar nârin davranıyor ki koparırken... Onlara bir şey de diyemiyorum, ama hiç birisi de ellerini ıslatan gözyaşlarımızı fark etmiyor. Önce, iğreti bir vazoya günlerce hapsediyorlar, solduktan sonra da çöp konteynerini revâ görüyorlar bize.

–Ah sorma, güzeller güzeli… Bize de aynı muâmeleyi gösteriyorlar; biz ki, sinelerimizde Allah(cc), Peygamber (sav), Kur’ân kelâmını taşıyoruz. Ayaklar altına alınmak çok üzüyor bizi.

–Üzmez mi hiç… Bir de, sinelerinizde bize yer veriyorsunuz… Dalımızdan koparıldıktan sonra en güvenilir yerimiz, sizin sayfalarınızın arası…

–Size can kurban bîçâre dost… Yalnızlığımızı paylaşıyoruz işte ne güzel!.. Yalnızız… Tozlu raflarda ömrümüz hebâ oluyor. Kadrimiz kıymetimiz bilinmiyor.

Gül ve kitap aynı anda iç geçirdiler ve karanlığa hazırlanan, koyu mavi, saçlarında sabahın maviliğinden iz taşıyan gökyüzüne bakıp sessizliğin içine hapsolmuş çığlığı, gönüllerine misâfir olarak alıp âzad ettiler.

–Ne size ne de bize, hak ettiğimiz ihtimamı gösteriyorlar kitap kardeş! Bize ölümsüzlüğün iksirini siz tattırıyorsunuz. Cansız bedenimize rağmen dipdiri kalan ruhumuza, sizi okuyan ve okuyup da okuduklarını yaşayan, yaşatan, okumanın hakkı-nı veren, hakka ve hakikate sevdâlı gönüller dokunabiliyor sadece. 

–O sevdâlı gönüller, iyi ki varlar aziz dost. Selâm olsun hepsine…

–En kalbî duygularımla ben de selâm ediyorum onlara.

–Beni tutan cânanın elleri kımıldıyor, hasbî dost. Benimle muhabbet etmek için ahşap banka oturacak sanırım. Oh şu buram buram kokan Türk kahvesi… Duyuyor musun kokuyu?

–Duymaz mıyım hiç!.. Kahvenin kokusu da bir başka…

–Başkadır tabii ya… Bir dostum da odur benim.

–Ne güzel…

–Seninle tanışmak, daha güzeldi. Kahvenin de hatırı kalsın istemem… Kahve de, ne dertlere, ıstıraplara, sevinçlere ortak oluyor…

–Tabiki… Fincan yanına, vazo içinde koyulan en ideal süs olduğumuz için kahvenin kederini de mutluluğunu da bili-riz.  Derdimiz bir, dâvâmız bir…

-Buluşturan, tanıştıran Rabbe secdeler olsun.

Son kez tebessüm ettiler birbirlerine. Vedâlar zor olsa da, yepyeni selâmlaşmalar, mühürlü kalacak hâtıralar güzeldir.

–Tanıştığımıza memnun oldum aşkın tezâhürü…

–Ben de çok memnun oldum hakikatin timsâli…

–Hoşca bak kendine. Allah’a emânet ol.

–Sen de gönüldaş, sen de…

O günden sonra, gül ile suyun,

Gül ile bülbülün aşkının yanında,

Gül ile kitabın aşkı ve muhabbetleri de dillere destan oldu…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Şehitlik oyunu... - Sayı 119
Hazır mıyız?... - Sayı 118
O Da Yetimdi... - Sayı 117
Âyet Gâyet Açık... - Sayı 116
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Devekuşunun kafasını kuma gömmesi misali kafasını toprağa gömen Avrupa bilmez mi ki, nefesi kesilince kafasını (soktuğu yerden) çıkarmak zorunda kalacak ve pişman olacaktır(pişmanlık duyacaktır).
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15272176
 Bugün : 2263
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 646922
 Bugün : 359
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim