Allah (C.C.) Her Zaman Seninle İlknur Eskioğlu Sayı:
114 -
“ODUN YANINCA KÜL, İNSAN YANINCA KUL OLUR.” ‘(Mevlâna)
Babam…
“Ölüm güzel şey, ondan kaçış yok” derdin. Senin ağzından ölümü duyunca içim ürperirdi. “Sen ölürsen, ben ne yaparım?” derdim. “Ben yoksam, Allah (cc) her zaman seninle!” derdin. Bu sözünü, en büyük hazinem bildim. Sarıp sarmaladım, kalbimin en müstesnâ köşesine yerleştirdim. Şimdi onunla avunuyorum.
“Boş ver, kafana takma!” dedin mi, boş verilmeyecek her ne varsa boş verirdim. Artık “boş ver” diye teselli edenim yok ya, boş verilecek her şeyi, boş veremez oldum. Kalbime mıh gibi saplanıp kalıyor her keder, kalbimden çıkarıp atmaya mecâl bulamıyorum kendimde.
Baban varsa, düşüp dizini kanattığında, elini uzatanın ve düştüğün yerden kaldıranın olurmuş. Baban gitti mi, acını acıtan çok olurmuş. Sen de böyle olacağını tâhmin ettiğin için “Allah (cc) her zaman seninle” diyerek metânetli olmayı aşıladın bana değil mi baba?
İnsan, hayatının merkezindeki adamı toprağa verince daha çok anlarmış; iki dünya arasında yaşamanın ne demek olduğunu… O izbe hastane koridorunda, öldüğünü duyduğum gece, dünya başıma yıkılmış da altında ezilip kalmış gibi hissettim kendimi. Ne çok mücâdele ettim, enkaz yığınlarının arasından kalkıp da hayâta tutunmak için. Hz. Asiye’yi (ra) mi rol model almadım, Hz. Meryem’i (ra) mi… Bir kuru hurma dalını aradı, gözüm ve gönlüm. Gözyaşımın ardı sen, gülüşümün ardı sen… Kim bilir, emânet ettiğinden başka…
Hani lisede, yurt müdürümüz vardı ya baba… Yıllar sonra ona ulaştım. Hâlini hatırını sormak istedim. O da rahmetli oldu yakın zamanda. Kendimi tanıtır tanıtmaz, “Ooo babasının biricik kızı!” dedi. “Hocam, babam!” dedim, sustum. Biriciktim tabii ya… Allah Resulünün (sav) Fatıma’sı gibi… Hz. Ebubekir’in (ra) Ayşe’si gibi… Hz. Ömer’in Hafsa’sı gibi…
Kızın, Fatıma, Ayşe, Hafsa oldu ömrü boyunca. Yakup’un (as) Yusuf’u (as) gibi babasının tek gözdesi oldu. Sen gittin gideli, kâh Hz. Asiye’yi (ra) örnek alması gereken hâdiseler yaşadı, kâh da Hz. Meryem’i (ra)… Bir efendisinin gözdesi Hz. Hatice (ra) olamadı kızın, baba. Büyük, çok büyük bedeller ödemek gerekirmiş “olmak” için. Pişmek, yanmak gerekirmiş…
Yine öğrendim ki; kolay değilmiş Hz. Meryem’i (ra) örnek almak ve O’nun gibi susma orucuna niyet etmek. Bu yüzdendir ki imtihanın, Hz. Meryem’e (ra) giden yolunda, uzatılan bir kuru hurma dalına uzanıp kalakaldım.
Onulmaz yaralarımla, koca dünyada sensiz kalakaldığım gibi…
Babasının biricik kızı
|