Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1110 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Ruh ve Musikî
Kadir Bayrak

  Sayı: 117 -

“Sâf mânâsıyla musiki ve bilhassa insan sesi (semâ), İlâhî tefekkür ve tahassüse hizmet ettiği, sır ve hikmetleri düşündürdüğü nispette helâle, göbek ve nâra attırmaktan ibaret kaldığı çapta da harama kaçar, iki kutuplu bir sanattır ve bu kıstas içinde İslâmîdir.”

(Necip Fazıl, İman ve İslâm Atlası, Musikî, 312)

Ruhun hafızası olur mu…

Hüzün, mutluluk, ayrılık, kavuşma… Bu duyguların en yoğun olduğu demlerde idrak ettiğin bir an; evladını kucağına aldığın, annenin bedenini mezarına koyduğun ilk “an” mesela, ruhunun hafızasında bir daha silinmeyecek şekilde yer ediyor.

Benzer duyguların tesirindeyken aldığın bir koku; bütün aile beraberken soğuk bir kış sabahında sobada kızarttığın ekmeğin, gurbette sıla özlemi çekerken yağan yağmur sonrası uzaklardan gelen toprağın kokusu unutulmuyor.

Akıp giden zaman içinde senin için ehemmiyetli anlarda duyduğun bir melodi, müzik parçası da unutulmazlar arasında yerini alıyor; üniversite sınavındayken uzaklardaki düğünden kulağına çalınan bir melodi, ameliyata girerken hemşirelerin açtığı radyodan duyduğun bir parça, asker ocağında hafta sonu iznine giderken bindirildiğin araçta sürekli dönüp duran kasetteki eserler… İlerleyen zaman içinde o melodi, o tını, o sesi bir kez duyman bile unuttuğunu zannettiğin günlere alıp götürüyor, ruhunda açılan pencerede o an’ı bütün gerçekliğiyle yeniden yaşıyorsun.

Ruhun, hafızası olur…

Müzik de o hafızanın kuvvetli bir parçasıdır, çünkü unutulmayan anlar, koku gibi müzik de ruha hitap eder…

Kâinatın bir düzeni, bir matematiği olduğu gibi ruhunun da olduğu muhakkak… Onun ruhunun bir parçasını da musikî teşkil ediyor. Bu sebeple denizin, dağların, ormanın, rüzgârın musikîsini duyuyor, duymak istiyor ve hayran oluyoruz. Ruhlar arasındaki yakınlık…

İnsan ruhu, sonsuzluğu temsil eden göklere hasreti sebebiyle bütün kuşlara yakınlık duyuyor ama sesi güzel olanlarını yanından ayırmamak ve sürekli duymak için kafese mahkûm ediyor.

Ruhu incinen, hasta olan hemcinslerini musikî ile tedavi ediyor. Bunun için yeni yeni musiki makamları icat ediyor, her makamı ayrı hastalıkların şifası için kullanıyor.

Makam ile yürüyen deve ve at gibi hayvanlara evinin en yakınında yer veriyor, onlara hanesinin bir ferdi gibi muamele ediyor, haklarında şiirler, kitaplar yazıyor.

Allah kelâmının, Cibrilî Emin’in, emin meleğin El-Emin’e (sav) indirdiği kitabın güzel sesle okunmasını arzu ediyor.

Dünyada, Sevgiliye (sav) sevdirilen üç şeyden namaza davetin, güzel sesli müezzinlerin sesinden yapılmasını istiyor. Yetinmiyor her vakit namazının ezanını, o vaktin ruhuna uygun bir makamla okunmasını icat ediyor. Hatta Cuma namazı vaktini ihtar eden sâla ile vefat haberini duyuran sâlanın makamlarını bile ayırıyor.

Ve bugün… İlmin, teknolojinin sınırlarını zorladığı zamanımızda laboratuvar kesinliğiyle anlıyoruz ki bu icatların hiçbiri boşa değil. Müziğin, bırakın ruhu hücrelere bile müspet veya menfi etki ettiğini ilim adamları söylüyor.

Bir bardak suya dinletilen güzel sözler, huzur veren musikî suyun moleküllerini müspet yönde değiştirirken, kem söz ve müzik molekülleri alt üst ediyor.

Evdeki çiçeklere şarkı, türkü söyleyen Anadolu analarını yadırgayan, hafife alanlar, bugün bitkilerde de müziğin etkisini ispat eden ilmî tespitler karşısında mahcup oluyor… Ninniyle büyüyen çocuklar, emsallerine göre hayatta daha başarılı oluyor.

Seçimlerde bile doğru müzik tercihi seçim kazandırıyor. Akılda kalan müzikler, seçimi kazanan siyasî partilerin müziği oluyor ne hikmetse…

Şehitliği ahiretin, gaziliği dünyanın en büyük rütbesi bilen millet, cihada giderken ordusunun önüne mehteranı koyuyor.

Kendi bâtıl inanışlarının emrinde bir dünya kurmak isteyenlerin müziği dehşetli bir silâh olarak kullandıkları, daha pek çok şeyle olduğu gibi müziği de kullanarak nefsi ve nesli ifsat ettikleri su götürmez gerçek.

İyi insanların iyi atlara binip gittiği medeniyet çevremiz, her şeyle birlikte müziğin de tefekkürünü yapmak ve yarının dünyasındaki yerini tayin etmek zorunda…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Mukaddes beldelere-2... - Sayı 126
Çocuk toprak gibidir... - Sayı 125
Anneme...... - Sayı 124
Nerelisin... - Sayı 123
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16350303
 Bugün : 2142
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 695078
 Bugün : 72
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 184
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim