Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3343 kez okundu.     5 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Kapy Araly?y
Sadettin Kaplan

  Sayı: 55 - Ocak / Mart 2007

Koskoca bir yıl daha geçip gitmek üzere ömrümüzden... Çocuklar bir yaş daha büyüdüler. Birileri daha merhaba diyecek dünyamıza. Gençler biraz daha olgunlaştılar belki, olgunlar yaşlanmaya doğru kaymakta. Yaşlılar gitgide daralan zamanın akıntısında sürüklenmekteler o bilinir bilinmeze doğru...

Ya gidenler, ya onca "merhaba" diyenlere karşı dünyamıza "elvedâ" diyenler?.. Bir bir eksilmekte çevremizden tanıdıklarımız... Okul arkadaşlarımız, yol arkadaşlarımız, hayat arkadaşlarımız... Sevilenler, sevenler, sevgililer... Şimdi servi gölgelerinde gözden ırak, soğuk mermerler arasında, toprak altında, kar altında bitmeyen bir uykuyu uyumaktalar... Yaşarken farkında olmadıklarımız, farkında olsak bile yeterli ilgiyi göstermediğimiz yakınlarımızdan, dostlarımızdan bazıları artık yok aramızda... Varlıklarını yük olarak gördüğümüz yaşlılarımızın yokluklarına ağıt yakmak nafile... Onlar, artık "Gemiler geçmeyen bir ummanda" gitgide hayâl sahillerimizden uzaklaşan birer beyaz yelkenliler...

Kapılar vardır sürekli kapalı. Arkasında kimin ya da kimlerin olduğu bilinmeyen kapılar. Yüzümüze kapanan, hafif aralandıktan sonra tebessümümüzü dudaklarımızda kurutan donuk bakışlarla karşılaştığımız kapılar vardır bir türlü giremediğimiz... Ve kapılar vardır sürekli sonuna kadar açık ama girmeye üşendiğimiz, içeridekilere önem vermediğimiz...

Ya dışındayız bu kapıların, ya arkasında... Kapı arkasındaysanız ve aralık bıraktığınız kapının her açılışında yüreğiniz özlemle çarparken içeri girenin olmamasının verdiği hüznü en az Fuzûlî kadar duymuş olmalısınız. Belki Fuzûlî kadar güçlü bir mısra-i berceste mırıldanamazsınız; "Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge/Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı" diyemezsiniz ama o kor sizi de yakar...

Aralık ayındayız. Adı üzerinde... Zamanın kapı aralığıdır bu. Eskiyen sene sessizce çıkıp gidecektir zamandan. Ve yeni sene bütün ihtişamıyla girecektir bu kapıdan. Oysa sessizce, süklüm püklüm çıkıp giden eski sene de daha bir süre önce aynı alayişle girmişti bu kapıdan... Onun da heybesinde umutlar, sevgiler, beklentiler vardı... Aralık ayındayız... Zaman araladı kapısını yine. Yeni gelenler, eskiyenler ve gidenler...
Bir deli çay gibi akıp gitmekte zaman... İleriye bakarken arkada kalanları, arkaya bakarken önümüzü görmekte zorlanmaktayız... Bir yanımız dün, bir yanımız yarın. Oysa dün dediğimiz daha bir gün önce yarın değil miydi?..

Ne çabuk geçip gidiyor zaman. Nereye saklandı çocukluğumuz?.. Gençliğimizi hangi yol ayrımında yitiriverdik?.. Ne kadar da ehvenmiş saçlarımızın boyası...Yüzümüze bu garip çehreyi çizen aynalar bunca mı düşmanmış bize?..

Zamanın kapı aralığından bize nanik yapıp, dil çıkaran haylaz çocuk kim?.. Kim kopardı uçurtmamızın ipini, misketlerimizi kimler attı dipsiz kuyulara, hangi cadı patlattı topumuzu, söğüt dalından atımızı ürküten ıslığı kim çaldı, hangi el kazıdı dizlerimizden, dirseklerimizden sürekli tazelenen bereleri, kim yıkadı ellerimizdeki o canım balçıkları, kimler sildi tenimizden o çocuk kokusunu?..

Siz ey geceler boyu arkadaşlık ettiğimiz yıldızlar, hangi bulutların arkasına saklandınız? Nerdesiniz masal dünyamızın o güzel peri kızları, Keloğlanları, Zümrüdü Anka kuşları, nerdesiniz?.. İki başlı, alev nefesli, çatal dilli ejderhalar; ağrıyan dişlerinin kovuğuna bizi sakız etmek isteyen devlerle neden karşı karşıya bıraktınız bizi?.. Nerdesiniz ayaklarının altında cenneti aradığımız analar? Nerdesiniz zülüflerinde geceyi taradığımız sunalar?..Nerdesiniz, nerdesiniz?.. Aralık ayındayız... Bir yıl daha sessizce çıkıp gitmekte ömrümüzün kapı aralığından...

Daha şu son bir yıl içinde birlikte olduklarımızdan, dostlarımızdan, sevdiklerimizden ayrı olarak gireceğiz yeni bir yıla belki...Belki diyorum, çünkü yeni bir yıla girmeden, apansız şu zaman aralığından bizim de geçip gitmeyeceğimizi kim temin edebilir ki?.. Önemli olan, milyarlarca "hayat"ı bir fânus gibi saran gök kubbenin altında silinmeyecek bir güzellik, unutulmayacak bir san, dinmeyecek bir çağıltı bırakmaktır. Değil mi ki; "Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş..."


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : abdurrzak beki    23.06.2008
Yorum : son derece arika .bilgilendirici ,iyi cagrisimlar yapan bir yazi.tesekurleeeeeeeer




Ekleyen : Sadettin Kaplan    01.04.2008
Yorum : Muhterem Hasan Bey kardeşim, nâçiz yazımızı okumak lutfunda bulunup, takdir ifade eden değerli yorumunuzu eklediğiniz için asıl ben size teşekkür ederim efendim. S.Kaplan




Ekleyen : hasan    24.03.2008
Yorum : yüreğinize kaleminize sağlık size sonsuz teşekkürler.




Ekleyen : Sadettin Kaplan    08.02.2008
Yorum : Yorum değil, teşekkür... Bir teşekkürümüz, yazım hatası bulduğumuz güzel bir şiiri, o naçiz hatırlatmamız üzerine hemen düzelterek bize de aynı şiirin altında bilgi vermek inceliğini gösteren ilgililere... İkinci teşekkürümüz ise, çok zarif bir ifadeyle yazımızı beğendiğini belirten muhterem Emine AKYOL hanımefendiye... Saygılarımla... Sadettin Kaplan




Ekleyen : emine AKYOL    20.01.2008
Yorum : Yazınız çok güzel olmuş yüreklerimizde varlığı unutulmaya yüz tutmuş bir noktada garip sızılar bıraktı...Elinize Sağlık Sadettin Bey





 
DİLEKÇE... - Sayı 62
Duy Beni!... - Sayı 60
O'NU YA?AMAK...(1)... - Sayı 60
Kilid'?l Bahir Tefekk?r?... - Sayı 56
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Bayramlar da insan ilişkilerinin koparılması için bir vesile haline getirildi. Yakında bayramlar da “bayram tatili”ne çıkarsa hiç şaşmayın!...
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14591176
 Bugün : 1717
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630607
 Bugün : 254
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim