A?IR KO?MA -III- İbrahim Berber Sayı:
63 - Ekim / Aralık 2008
Sensizliğin, azabından bunaldım,
Basmadan gel, bir ölümcül "ter" beni,
Bir şekilde duyur bana sesini,
Yoksa bu dert, gece gündüz "yer" beni...
Varlığımın var mı, üzen bir yanı?
Şüpheliysen, sor soruştur bir tanı,
Nasıl sarar, bir sarmaşık fidanı?
Sen de işte, öylesine "sar" beni...
Bahar gelir, meltem olur, yel coşar,
Hep böyledir, yağmur yağar, sel taşar,
Yüceyse de, üzerinden yol aşar,
Yıldıramaz, dağındaki "kar" beni...
Saçı sırma, yanakları gül benli,
Kirmen'im ol, eğir beni o denli,
Çiçek çiçek, Anadolu desenli,
Ayağına, kilim yapıp "ser" beni...
Nice koştum, hayâlinin peşine,
Bir gece de, giriversem düşüne,
Kızar isen, hilâl gibi kaşına,
Kirpiğini, ok eyleyip "vur" beni...
Bir canım var, onu sana adadım,
Yalvarırım, yaklaş bana bir adım,
Vuslatına, öylesine susadım,
Kandıramaz firdevsdeki nar beni...
Zaman geçti, unuttuysan ilimi,
Onlar tanır, onlar bilir yolumu,
Sana derler, şu sevdalı deli mi?
Rüzgârlardan, tipilerden "sor" beni...
Gelemezsem, deki; zaten ezik'tir,
Hatırıma, üç beş satır çizik'tir,
İki gözüm, görüyorken yazık'tır,
Şu âleme, sakın etme "kör" beni...
Yüreğini, yakan ateş olmazsam,
Üzerine doğan, güneş olmazsam,
Eğer sana, layık bir eş olmazsam,
Kurd'a, kuş'a yem olarak "ver" beni...
|