Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4003 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Sosyal Bilimler ?zerinden Kurulan Yeni Bi?imler ve Gidi?
Sinan Ayhan

  Sayı: 59 - Ocak / Mart 2008

Araştırma, bir keşiftir; çevremizde olup biteni anlama ve bu sayede ham bilgiye hükmetme yolunu açan bir keşif… Bu kurgunun içinde sosyolojinin keşfi ise, sosyal hayatı tarihi perspektifte kollamak olmuş... Dolayısıyla tarih, bir kronoloji veya anekdot olmaktan çok; bir varlık felsefesi veya bir bilgi felsefesi gövdesi gibi bir bilgi nesnesi dönüşümüne işaret etmekte. Bu tarih bakışının sosyolojide çözümleme açısından iki cephesi olduğu göze çarpıyor: yapılar ölçü alınarak yapılan çözümleme ve işlevler ölçü alınarak yapılan çözümleme… Bir sosyal bilim disiplini için gelişme, koşulların bir bilinç haline erdirilmesi, koşullar hakkında soyutlama mantığının kurulması olarak ifade edilebilir… Bir sosyal vakanın yaşanılan coğrafyaya ve tarihi duruma yansımaları, ele alınan zamanın incelikli ruhunu ve madde planında plastik mimarisinin özellikli içeriğini göz önüne serer… Burada yapı ve işlev kucak kucağıdır; birbirinden ayıklanamaz… Oysa görüş ayrılıkları ve belli okullar bu iki vurgu üzerinden kendilerini tanımlamış…

Kıyas, yöntembilimde işlev ve yapı azalarının belirgin kılınmasında rol oynar. Örneğin kültür, bir toplumun neyin nerde kullanılacağına dair geliştirdiği girift bilgi örgüsüdür; bu örgünün azaları zamana ve mekâna göre yapılan kıyaslarla karanlık bölgeden çıkar, aydınlık bölgeye dahil olur… Bu sebeple herhangi bir uygulamanın veya her hangi bir konuya ait tarihi perspektifin çıkarılması meselesi tarihler ve coğrafyalar boyunca değişimin gözlenebilir olması için tekâmüle bir üslup kazandırmış olmak kadar önemlidir… Kıyas, bir vakaya yorum getirmenin hem yapıya dayalı, hem işleve dayalı geçiş ayağını teşkil eder… Ekollerin şekillenmesinin ötesinde, kavramlar hem yapıya, hem işleve dönük çözümlenmelidir. Tüm deliler, maddi belgeler bir kıyas unsuru olarak kültürün yapısal yüzü, işlev olarak hareket karakterini cisimleştirir. Kıyas, eşyanın tabiatına dair bir eleştiridir ve bir üslup gerektirir. Eşyaya nasıl bakıyorsunuz; bir organizasyona, işbölümü kavramına, teşkilatlanma kültürüne nasıl bakıyorsunuz? Fikrinizin, eleştirinizin veya çözümlemelerinizin parmak izi;  yapılarla ve işlevlerle ancak, o geliştirdiğiniz üslupla kendini gösterebilir; aksi takdirde zaten cisim olarak mevcut değilsiniz. Sosyoloji ve benzeri ilimlerde üslup bir bakıma metodolojidir.

Gelenekçi diyebileceğimiz metot sahipleri konunun mekanik veya mekanizmaya dönük, prosedürleri ortaya koyan ve teknik kavram örgülerine bakar. Daha çok parçalı bir yapıdır bu. Teknik uygulamaların toplum üzerindeki etkisini, o etkilerin nasıl geliştiğini gözlemler; inanışların nasıl şekillenmiş olabileceğine bakarlar. Teknik ve kültür arasında oluşan skalada, yenilikçi metot sahiplerinin ağırlığı kültürel çözümlemelere yöneliktir ve bütüncüldür. Bütün maddi kaynaklar bir dil gibi kültürün bir izi, onun bir uyarısı olarak görülür. Uru-ka Gina veya Hamurabi'den kalan bir kanun, bir tablet, bir taş metin sadece alelade bir yazıt değil; kesintisiz bir kültürel geçmiş olarak bu zamana kadar çekilebilecek bir işarettir.

İnsanda bilgi ve varoluş, sosyoloji açısından sınanmışlıklara bağlı bir şekilde kültürel bir gövde edinmiş, vücut dilini yapısal, işlevsel bütün unsurları kullandıktan sonra, işbölümü keyfiyetinden de ilham alarak teşkilatlanma kültürü eşiğine kadar getirmiştir. İnsanoğlu, toplum, devlet, devletin alt organları, şirketler, başka gelişmiş organizasyon türleri olarak mevcut işbölümü mekanizmalarını eksiği ve gediğiyle yüklenmiş; bunları verimli veya verimsiz işletmiştir. Bir kültür gövdesi içinde hepsini birbirinin devamı kabul etmiş; ama ona bir ahlak üfleyememiştir. Cismî, bilgiden mürekkep metodun çözümlediğine gövdeyi kim verecek; onu vicdansız olmaktan kurtarıp, günahsız ne kılacak; işte bu yüzden, şimdi sıra ahlâkın…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : semra ?etin    06.02.2009
Yorum : sinan abi bana kitaplardan yollar mısın için deki şiirleri çok beğen dim bir süredir yorum yollayamadım çünkü yorum yazma bölümü nü bulamamıştım. bulunca ve sitene girince yorum yazarım.





 
Kalem, O Kalemdir... - Sayı 114
Oluşmuş ve Oluşmamış Âzâl... - Sayı 114
Hakikatin Önsezisinden Ye... - Sayı 113
Liyakatin Kökleri ve Köke... - Sayı 112
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Kalem, İlahi Kelam’ın yazılmasına ve yayılmasına, yani insanın iki dünyasının da saadetle olmasına vasıta oluyor.
Kalem, insanın iki dünyasını da mahveden bâtıl fikirlerin yazılmasına ve yayılmasına alet edilebiliyor…
Kalemle kazığın şekil olarak birbirine benzemesini bir inceliğe işaret olarak göremez misiniz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14593348
 Bugün : 3889
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631101
 Bugün : 747
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim