Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4230 kez okundu.     4 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Batılılaşmak ve AB
Turgay Ertem

  Sayı: 43 -

Türkiye, 17 Aralık’ta Avrupa kapısındaki bekleyişine bir tarih alabilmeyi sevinçle karşıladı. Daha doğrusu AK Parti iktidarı bu olayı büyük bir gelişme olarak nitelendirdi. Oysa Türkiye 03 Ekim 2005 tarihinden sonra müzakere masasına ancak oturacak. Peki sonra?.. AB üyesi ne zaman olacağız?.. Belki de hiçbir zaman... Çünkü müzakereler 10 yıl sürebilirmiş. Sonrasında 25 (şimdilik) ülkenin hepsinin onay vermesi gerekiyormuş... Yani Türkiye’nin AB’ne resmen üye olması neredeyse imkânsız... Peki bu bayram havası niye Başbakanımız bu sonucu almak için ne kadar zaman harcadı, kaç kilometre yol kat edildi?..
Devletimizi yönetenler AB’nin istekleri doğrultusunda yaptıkları yeni kanun düzenlemelerini; “milletimiz buna zaten lâyıktı” “AB istemese de bu düzenlemeleri yapmamız gerekirdi” şeklinde açıklıyorlar. Peki ama bugüne kadar bu uygulamalar niye yanlış yapıldı? Bundan önce milletimiz daha iyisine lâyık değil miydi?
Avrupa ve AB’nin beslendiği değerleri tek tek incelersek; eski Yunan ve Roma kültürünü, Hıristiyanlığı temel aldığını ve menfaati her şeyden önde tutuğunu görürüz. Başlangıçta AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) AOP (Avrupa Ortak Pazarı) oluşturma düşüncesi gelişti ve bugün sınırların, farklı hukukî düzenlemelerin ortadan kalktığı, ortak paranın (Euro) kullanıldığı, ortak parlamento ve adalet mekanizmalarının yer aldığı bir oluşum ortaya çıktı. Birlik sadece ekonomik amaçlı kalsa idi, Türkiye’nin üyeliği çok problem olmazdı belki. Ama Avrupa tek milletmiş gibi yapılan düzenlemeler Türkiye’ye uymamaktadır. Avrupa’daki birçok ülkede birçok yetkili bu birlik ve oluşumun içinde Türkiye’yi görmek istemiyor. Tamamen ret edemiyorlar, oyalama yoluna gidiyorlar.
Türk Milletine Tanzimat’tan beri Avrupa hayranlığı (devletin başındakiler, aydınlar tarafından) aşılanmıştır. Avrupa gelişmişliğin, zenginliğin, zerafetin tek kelimeyle “çağdaşlığın” merkezi kabul edilmiştir. Avrupalı ne yapmışsa Türk’ün onu taklit etmesi istenmiştir. Nihayet Cumhuriyet’in kurulmasıyla birçok hukukî, sosyal, siyasî, kültürel düzenleme yapılarak, ekonomik kararlar alınarak “Avrupalı gibi olmak” devletin politikası haline getirilmiştir Avrupalı gibi giyinmek, dansetmek, oradan gelen eşyaları kullanmak, Avrupa’da okumak onların dilini konuşmak vb. şeyler övünme meselesi olmuştur. Böyle olunca da Türk Milletinin değerlerine bağlı insanlarımız bile itiraz edemez hale gelmişlerdir. Bugün AB’ne karşı olmak ne haddimize(!).
Önceleri, Batı medeniyetinin yalnızca ilmini, fen’ini almamız gerektiği söylenirdi şimdi ise almadığın hiçbir şey kalmadı. Buna rağmen AB bizi kabul etmek istemiyor! Yeni Medenî Kanun’da evli olmayan kimselerin birlikte olması zina sayılmıyor artık. Çıplak bir kadının tahrik etmesi hali “Çağdaşlık” olarak kabul ediliyor. Buna karşılık başını örten genç kızlarımıza yapılan haksız muameleler, Avrupa Adalet Anayasasına uygun düşüyor. Mecliste büyük bir çoğunluğa sahip muhafazakar insanların da bu yasağı kaldırmak için AB’nin talimatını bekliyor!
Yabancılara mülkiyet edinme hakkı sebebiyle yakın gelecekte kendi tarlalarımızda ırgat, kendi fabrikalarımızda işçi olacağımız anlaşılıyor. Parası bol yabancı iş adamları, hiç zorlanmadan. Türkiye’den istediklerini olabiliyor, yeni yatırımlar yapabiliyor “Yabancı sermaye sağladı” diye yöneticilerimiz övünüyor.
İktidardaki AK Parti mensupları, genelde muhafazakâr, dindar, Türk Milleti’nin tarihi kültürel, dini değerlerine sahip çıkan insanlardır. Baştan beri Türkiye’nin AB’ne girmesi için büyük gayret sarf ediyorlar. Demek ki Türk Milletinin güçlenmesini AB ölçülerine sahip olmasında görüşüyorlar. Peki ama AB’nin ölçüleri ile Türk Milletinin ölçüleri ne kadar uyuşuyor?


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : U?ur GÜR    
Yorum : Osmanlı imparatorluğu kuruluşundan itibaren kendi halkı ve diğer milletler için daima adaleti ve iyiliği getirmeyi çabalamıştır. Bu türk MİLLETİNİN türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıilede devam etmiştir.Ancak devreye giren Avrupalılar yani batılılar bu anlayışımızı bozmaya çalışmışlardır.sanki kendilerinin iyi bir kültürleri varmış gibi bu kültürlerini bizlere aşılamak istemişlerdir.Hani bir kısımda başarılı olmuşlardır.Bence bu avrupa macerasına atılan kişiler Orta çağda avrupanın durumunu enine konuna araştırmalarını ve nasıl bir yaşayış tarzlarının olduğunu bilmelerinin gerektiğini düşünüyorum.Belki o zaman AB ölçüleri bize ne kadar uyuşuyor anlayabilirler.bence orta çağ avrupası ile şimdiki avrupanın maddi yönden hariç hiç bir kültürü değişmemiştir.TEŞEKKÜRLER.




Ekleyen : MEHMET    
Yorum : Yazıya ve yoruma aynen katılıyorum. Selamlar




Ekleyen : MUSTAFA    
Yorum : ÇOK GÜZEL BİR KONUYU İŞLEMİŞSİNİZ,ELLERİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK.AKP hükümetinin AB ye girme mücadelesini ben zorunlu bir mücadele olarak görüyorum.eğer AKP hükümeti AB konusunda geri adım atsaydı (ülkenin gerçek menfaatlerini gözetseydi) bir takım güç odaklarının saldırısına maruz kalırdı,geri kafalı,yobaz olarak nitelendirilirdi.AKP hükümeti varlığını korumak için geçmiş hükümetlerden devraldığı AB meşalesini taşımak mecburiyetindedir diye düşünüyorum...TEŞEKKÜRLER




Ekleyen : levent akdo?an    
Yorum : Avrupa yıllarca dünyayı sömürmüş ve zengin olmuştur bizimkilerde o paraya göz dikmişlerdir.





 
Benim de söyleyeceklerim ... - Sayı 92
Çanakkale şehitlerine ith... - Sayı 84
Ertuğrul bey ve Osmanlı s... - Sayı 84
Türk milletinde devlet ve... - Sayı 82
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Batılı düşünürler-Tolstoy ve niceleri gibi-mutlak olan bir şeyin olması gerektiğini gayet tabi bir şekilde fark edebiliyorlar. Ama bizim aydınımız (bulundukları yere nasıl geldikleri malum); bırakınız ülkenin dünya üzerindeki sorumluluğunu fark etmeyi, düşünmesi gereken bir beyinlerinin olduğunun bile farkında değiller. Ülkemizde, he sahada yaşanan boşluğu daha başka nasıl açıklayabiliriz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592363
 Bugün : 2904
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630987
 Bugün : 633
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim