Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2918 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Postmodern M?nafyklar
Hasan Tülüceoğlu

  Sayı: 61 - Ekim / Aralık 2009

Mekke dönemi putperest sisteminde müşriklerin sistemlerine alternatif olarak algılayıp ısrarla reddederek karşı çıktıkları Peygamber Efendimiz'in peygamberlik davasında, O'na iman etmede bir menfaat yoktu. Aksine menfaatsizlik, tehlike hattâ acı ve ızdırap vardı. O'nun peygamberliğini kabul eden tüm dünyalık menfaatleri eliyle bir kenara itip kendini tam anlamıyla tehlikeye atmış demekti. Bunun içindir ki bu ilklerin Allah katında ayrı bir yerleri vardır.

Hicret gerçekleşip Peygamberimiz Medine'de yeni bir dinî topluluk oluşturduğunda Yahudiler dışında herkes O'nun peygamberliğini kabul etmişti. Daha sonra Peygamberimize bunlardan bazılarının gerçekte inanmayıp inanmış gibi gözüktükleri bildirilmiş ve bunlar "münafık" diye isimlendirilmişlerdi.

Medine'de işler Mekke'dekinin tersine dönmüştü. İnanmamak Medine'yi dolayısıyla dünyalık menfaati terk etmekti. Kurulu dünyalık menfaatlerini kaybetmemek, bu dinî topluluğun gelecekte elde edeceği nimetlerden faydalanmak gayesiyle bir grup Medine seçkini, Medine'yi terk etmek yerine inanmış görünmüşlerdi. İmanları menfaatleri adınaydı. Bir araya geldiklerinde kesinlikle inanmadıklarını vurguluyor ve Müslümanlar aleyhine bir menfaat grubu oluşturuyorlardı. Dahası ikili oynuyorlardı.

İnanmadıklarını açıklamak onların zanlarına göre Medine'yi dolayısıyla kurulu işlerini ve güçlerini, menfaat sistemlerini terk etmekti. Oysa Peygamber Efendimiz inanmasalar da onlara, mallarına ve menfaatlerine dokunmayacaktı. Dünyalık menfaat, çıkar ve endişeleri onları kalben inanmadıkları dine girdirmiş ve dinin emirleri gereği ibadet vesaire gibi birçok külfete katlandırmıştı. Beş vakit namaz kılıyor, oruç tutuyor ve Efendimizin çağrılarına uyup yerine getiriyorlardı. Bunları dünyalık menfaatleri ve gelecek hesapları adına yapıyorlardı. Yani münafıkların münafıklıkları dünyalık çıkarları adınaydı.

Bu bağlamda Münafıkun suresinde münafıkların özellikleri anlatılırken en sonda "Ey iman edenler! Mallarınız ve evlâtlarınız sizi, Allah'ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir." (Münâfikûn Sûresi 9.ayet) ayetiyle münafıklık dünyalık menfaatleri gözetmekle eşdeğer tutuluyor.

Son dönem hariç dinî ve dinî değerleri önceliğinde tutan Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra batı kompleksi buhranıyla bu öncelikler kayboldu. Kırklı ellili yıllarda bu öncelikleri hatırlatmak amaçlı yeni oluşmaya başlayan cemaatler, bugün artık bir holding kuruluşu gibi faaliyet göstermekteler. Başlangıçtaki illegal ve marjinalliklerinin tersine cemaatler, toplumsal hattâ küresel dünyalık kazanç menfaat ve çıkarların yeri haline gelmişlerdir. Burada olayın bu yönüne azda olsa ışık tutan "takva" filmini eksikliğe rağmen takdir ediyorum.

Her doğruyu her yerde ve herkese söylemek doğru değildir ama zenginleşen müslüman topluluklarının içinde büyük çoğunlukta kendi isimlendirmemle "postmodern münâfıklar" olduğunu düşünüyorum. Cemaat oluşumunda prizmanın tabanından tepeye doğru gidildiğinde "postmodern münâfıkların" sayılarının hızla arttığını düşünüyorum. Peygamber Efendimiz yanındaki baş münâfık Abdullah İbnu Ubey ve ekibi de prizmanın tepesinde olan kişilerdi.

Münâfıkun suresinde yer alan ve münafıklıkla eş değer tutulan şu ifadeleri postmodern anlamda düşünelim:

"Ey iman edenler! Mallarınız ve evlâtlarınız sizi, Allah'ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.

Herhangi birinize ölüm gelip de, "Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!" demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın.

Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi asla ertelemez. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır." (Münâfikûn Sûresi 9, 10, 11. ayetler)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
İslâmcıların kültürelsizl... - Sayı 89
Batılılaşmada mündemiç di... - Sayı 88
Babel'de doğuya bakış... - Sayı 87
Âmâk-ı hayal ve Osmanlı s... - Sayı 86
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Emanet gazete isteyen, “bakabilir miyim?” diyor; “okuyabilir miyim” değil… Demek okunması gereken gazeteler, bakılır duruma düşmüş; yani albüm olmuş… Hem de (görmeyen gözlere yazıklar olsun) “fuhş albümü”…
Ortada bir basın olmadığına göre, neyin krizinden söz ediyorlar?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14593710
 Bugün : 4251
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631131
 Bugün : 777
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim