H?z?n İbrahim Berber Sayı:
61 - Ekim / Aralık 2009
Hiç önemli değil boştayım işte.
İster gece üçte istersen beşte.
Her nasıl istersen derdimi deş de;
Çıldırma vaktine kur beni hüzün.
Tükenmez kedere, derde dalayım.
Kendi kıssamdan bir hisse alayım.
Hayretler içinde donup kalayım
Önce emzir sonra vur beni hüzün.
LEYLÂ sarayında, MECNÛN çölünde.
Nasılsa adım yok aşk mahfilinde.
Gün yirmidört saat ipler elinde.
Öğüt; kurda, kuşa, ver beni hüzün.
Müstehzi bir nazar altında süzüp,
Her dilde okunur yaftamı yazıp,
NESİMİ misalî derimi yüzüp,
Güneşin alnına ser beni hüzün.
İsmini arzuyla öyle andım ki;
Aşk-ı serabınla, öyle kandım ki;
Bir Pervane gibi öyle yandım ki;
Yakmaz ne har, ne de kor beni hüzün.
Gül figana sağır, bülbül çilerken.
Talih bile mahcup 'ne firak?' derken.
Zaman boğazımda bıçak bilerken.
Bir türlü kesmedi zor beni hüzün.
Ben böyle mutluyum unut zararı.
Boşuna yalvarma olmaz, yararı.
Geç bir kalem onu, ne sonbaharı?..
Üşütmüyor artık kar beni hüzün.
Sevilene inat sevene inat.
'Kaderiymiş' dersin hasrete vuslat.
Sen bana yalancı bir öykü anlat.
Yalan dahi olsa sar beni hüzün!..
|