Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3799 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bayram, bu bayramdır
Turgay Ertem

  Sayı: 46 - Ekim / Aralık 2005

Kültürümüzün temel taşlarından biri de bayramlardır. Bunlardan bir kısmı millî ve tarihî öneme sahiptir. Cumhuriyet bayramı, hıdrellez bunlardandır. Bir kısmının da dinî değeri daha ağır basar. Ramazan orucunu tutan Müslüman, bunun sevincini bayramla yaşar. Hac ve kurban ibadeti ise kendini Allah'a adamanın şükrünü ve sevincini ifade eder. Eğer bir toplum, sevincini birlikte yaşayabiliyorsa millet olmuş demektir. Üzüntülerini, endişelerini paylaşabiliyorsa milet şuuruna sahip demektir. Çok şükür ki her türlü gayrete rağmen milletimizi, millî ve manevî değerlerinden koparıp "sürü" haline getiremediler. Milletimizi dininden kültüründen, örf adet ve geleneklerinden koparmak için, Türkü, müslümanı ve İslâmiyet'i öcü gibi gösterdiler. Dilimizi, yaşayış tarzımızı, alışkanlıklarımızı, değerlerimizi, hor gördüler. Müslümanlığını yaşamak isteyene "irticacı" dediler. Kendilerini bile bu irtica yaygarasına inandıramadılar. Gerçi bozulmalar olmadı değil. Ama başka bir millet bizim uğradığımız tahribata uğrasa idi, çoktan parçalanmıştı. Türkiye'yi de bir Yugoslavya, bir Irak, bir Afganistan yapabilirlerdi.

Hac ise İslâm âleminin önemli bir ibadetidir. Hac ibadetine benzer ibadetler başka dinlerde de var. Ama hiç biri, hac ibadeti ile boy ölçüşemez. Arefe gününün ihtişamı, o beyazlar içindeki Müslümanlar, Mina'ya sel misali, orduların hareketine benzeyen yürüyüş, gerçekten yaşanmaya değer. Arafat'a ertesi gün gidenler, bir gün önce milyonlarca insanın tekbirlerle, lebbeyklerle orada beklediğine inanmakta zorluk çekerler. Çünkü artık orada kimseler yoktur…

Televizyonda Türkistan'da kılınan bayram namazını ve sonrasında çalınan davul zurna eşliğinde hep birden oynayan ve bayramı bu şekilde anlamlandıran soydaşlarımızı görmüştüm. Gerçekten de bayram, bayram gibi kutlanıyordu…

Her bayramda söylenen, hatırlatılan en önemli husus; dargınların barışması, yaşlıların ziyaret edilmesi, bayramlarımızın asıl görevini vurgular gibidir. Sıla-yı rahim denilen anne ve babanın, akrabaların bulunduğu yerin ziyareti hadislerle teşvik edilmiştir.

Günümüzde bayramları sadece tatil imkânı olarak gören insanlar da var elbette. Ancak bu düşünceye sahip olanların hayatın koşuşturmaları içinde âdeta boğulduklarını görüyoruz. Bence dünyanın hiçbir nimeti insanın kendisini bu kadar hırpalamasına değmez. Bayramları bayram gibi kutlamak, sevinçle yardımlaşmayla süslemek, bu vesileyle dostlukları pekiştirmek ne güzeldir.

En büyük bayramı ise; Rabbimize, O'nun rahmeti sayesinde, hesabımızı en güzel şekilde verdiğimiz zaman yaşayacağız inşallah. EN GÜZEL BAYRAM, BU BAYRAMDIR.

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Benim de söyleyeceklerim ... - Sayı 92
Çanakkale şehitlerine ith... - Sayı 84
Ertuğrul bey ve Osmanlı s... - Sayı 84
Türk milletinde devlet ve... - Sayı 82
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14591457
 Bugün : 1998
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630762
 Bugün : 409
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim