Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2875 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

TÜRKİYE SİYASETİ ve AÇILIM
Turgay Ertem

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2010

Açılım adı verilen “demokratikleşme” hamlesinin en büyük şartının samimiyet ve cesaret olduğu muhakkaktır. Doğru olduğu kabul edilen her hamle öncesinde gelecek tepkiler, çıkacak problemler ve engeller önceden hesap edilmeli, bunlara çözüm yolları bulunmalıdır. Eğer samimi iseniz ve niyetiniz toplumun sıkıntısını gidermekse Allah yardım edecektir. Aslında bizim sıkıntılarımız başımıza geçen yöneticilerimizin ve yönetmeye talip olanların samimiyet eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Türkiye insanlarıyla, kurumlarıyla, hukuk sistemiyle, anayasasıyla kendisini yenilemeye mecburdur. Dünya yeniden şekilleniyor. İnsanoğlunun hırslarıyla, zulümleriyle, haksızlıklarıyla bozduğu, kirlettiği dünyaya Allah yeniden nizam verecek. Bizler bambaşka bir dünyanın insanları olmaya adayız. Bu yepyeni dünyada iyilerin, güzellerin, doğruların, Allah için sevenlerin, Allah için gayret edenlerin vazgeçilmez bir yeri var. Üstelik biz bu güzelliklerin geçmişimizde yaşandığına dair yüz binlerce örnek bulabiliriz. Gerçi bizim neslimiz belki göremez ama bizden sonra gelenler bu saadeti yaşayacaklardır.

AKP'nin başlattığı açılım hamlesi tepki aldıkça genişledi. Kürt açılımı, kardeşlik açılımı, özgürlük açılımı gibi değişik adlarla anıldı. Alevî açılımı, Ermeni açılımı, Komşu açılımı derken Romanlar'ın açılımına dayandı. Aslında yapılan bu hamleler daha özgür, daha müreffeh, daha huzurlu bir Türkiye için gerekli hamlelerdir. Bütün mesele hamlelerin niteliğinin doğru doldurulmasında yatıyor. Samimiyetle ve cesaretle alınacak kararlarla yola devam edilmesini gerektiriyor.

Gerçi şer odakları ve şeytan tabiatlı insanlar iyi ve hayırlı çabaları akamete uğratmak için ittifak halinde çaba sarf ediyorlar ama inşallah haklı olan muvaffak olacaktır.

Herkes PKK yüzünden akan kanın, harcanan paraların sona ermesini istiyor, istemeli. Genelkurmay başkanının söylediği gibi son ferdine kadar dağdaki PKK'lılar öldürülse yine de PKK çıbanı iyileşmez. Sorun ortadan kalkmaz. Öyleyse kırk bin insanın ölümüne, milyonlarca insanın evinden yuvasından yurdundan uzaklaşmasına kaçmasına, dış borcumuz kadar paraya mal olan bu derde başka çözümler aranmasın mı? Hatalar olabilir. İstismar edenler çıkabilir. Otuz yıldır yapılan silâhlı mücadelenin faturası belli. Ancak hiçbir şey yapmadan duranlar hata yapmaz. Hata yapmaktan korkanlar da hiçbir şey yapamaz.

Kürtlerle bin yıldan fazla bir arada yaşamış ve İslâm kardeşliği ile arasında akrabalık kurmuş olan Türk Milletini birbirine düşman etmeye fırsat verilmemelidir. Bizim en büyük birleştiricimiz İslâm kardeşliğidir. AKP ve fikir adamları, bütün imkânları kullanarak bu gerçeği işlemeli ve hayata geçirmelidir. Kardeş kanı dökülmesi ancak bu anlayışla önlenebilir.

Alevilere de, Gürcü, Çerkez, Boşnak, Arnavut, Roman vb. topluluklara da verilecek cevap aynıdır. Bu ülke hepimizindir. Bu vatanda hepimizin ecdadı yatıyor. Bu ülkede insanca yaşamanın ilk şartı birbirimize saygı ve sevgi ile davranmaktır. İnsanların değer verdiği şeylere, örf ve adetlerine, inançlarına, dillerine müdahale etmemektir.

Eğer: “Ülkemizde cumhuriyet ve demokrasi var, insan hak ve özgürlüklerine saygı duyulmalıdır. Devlet eliyle insanlara şekil vermek, toplumu zorla hizaya sokmak, inanç ve ibadetlerini düzenlemek yanlıştır” diyorsak bu açılımların gerçekleşmesi şarttır.

Aslına bakarsanız Türkiye'nin her konuda açılıma ihtiyacı var. Sağlık ve sosyal güvenlikteki düzenlemeler henüz eksikleri olmakla birlikte en gelişmiş ülkelerin bile özeneceği seviyededir.

Ama meselâ ekonomik hayatta, çalışanların haklarının korunmasına, istismar edilmelerinin önlenmesine, çalışma saatlerinin düzenlenmesine, çalışanın işverenin insafına terk edilmemesine yönelik düzenlemeler yapılmasına ihtiyaç vardır. İşinden evine dönen çalışanların eşi ve çocuklarına bakacak mecali ve vakti bile kalmamaktadır.

Eğitimde manevî değerlerimizi, yaşayarak ve yaşatarak benimsetecek, kendine güvenen ve bu toplumun bir ferdi olmaktan utanmayan nesiller yetiştirecek eğitimcilere ihtiyacımız var. YÖK ün yerine rektörler saltanatına son verecek, eğitimin kalitesini artırmayı hedefleyen, ülkemizin gelişmesine ve kalkınmasına hizmet edecek, her konuda ufku geniş üniversite gençliği yetiştirecek, bir kurumun oluşturulması şarttır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Benim de söyleyeceklerim ... - Sayı 92
Çanakkale şehitlerine ith... - Sayı 84
Ertuğrul bey ve Osmanlı s... - Sayı 84
Türk milletinde devlet ve... - Sayı 82
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Batı’nın Pompei’sinin günlerini andırmasının sebepleri Osmanlı Devleti’ni çökerten “metal yorgunluğu”nun ilk safhası değil midir?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592748
 Bugün : 3289
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631046
 Bugün : 692
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim