Hayat bir sınavdır Rukiye Kököz Sayı:
64 - Nisan / Haziran 2010
(Azerbaycan Kafkaz Ün. Mastr öğrencisi)
Bir gün çocuk annesine sorar:
“Anne hayat nedir?”
Annesi “yoğun” ve “önemli' işlerin arasında saçma, çocuksu soruya cevap vermek istemez. Kreşe giden çocuk eğitmen kadına sorar. Hayat nedir? İşi başından aşkın, çocukları nasıl sakinleştirebilirim diye düşünen ve hayatın tüm zorluklarıyla karşılaşmış yaşlı eğitmen, “Yavrum hayat, hayatın kurallarını yerine getirmek ve bizlere emanet edilen bu çocukları hakkıyla yetiştirmektir” der ve çocuğun saçını okşayıp yatırır. Bu cevapla da tatmin olmayan zeki çocuk evde tüm gece uyumaz... “Hayır hayat yalnız kuralları yerine getirmekten ibaret değildir. Ya peki nedir?”
Ertesi gün babaannesine sormaya karar verir:
Babaanne hayat nedir?
“Hayat mı torunum? Hayat yavrularını büyütmek, onları okutmak, torunlarını güzel yemeklerle ve çöreklerle karşılamak demektir.” der ve gülümser.
Zeki çocuk hayatın yalnız yemek pişirip çocukları yetiştirmekten ibaret olmadığını düşünerek yeni arayışlara yönelir. Uzun zaman böyle devam eder. Çocuk herkese aynı soruyu sorar ama cevaplardan memnun kalmaz. Bazılarına göre; hayat kariyer yapmaktır, bazılarına göre sevgi ve sadakattir, kimine göre herşeye galip gelmek, kimine göre ise hayat onun için savaşmaktır. Aslında her aldığı cevap asıl aradığı cevabın küçük parçasıydı. Sürekli aradığı bütünün tamamlayamadığı parçaları.
Sayısız ve sınırsız merhalelerden geçen bu “çocuk” bir gün yine dilinde aynı soru. “Hayat nedir?” Bu kez cevap farklıydı. “ Ah ne kadarda cahilsin. Hayat sürekli cevablar aranan bir sorular kutusudur. Doğruyu bulursan kazanırsın aksi halde...” Karşısındaki, kendine iyi bir kariyer yapan, hayat mücadelesini kazanan, mutlu bir yuva kuran üç çocuk sahibi olan ve artık seksen yaşına basmış aynadaki görüntüsünden başkası değildi.
Hastalanır, zamanının azaldığını hisseder, dönülmez akşamın ufkunda olduğunu anlar. Gözlerini tamamen kapatmadan önce hayata dair cevap bulduğu için çok mutlu olur. Ama en son anında, aklına takılan bir soru daha... “Kazanmak mı? Doğruları bulmak, kaybetmek mi?. Aman Allah'ım veya ölüm nedir?...
Ya sizce. Hayat nedir?...
Yakın bir arkadaşım “Hayat bir hapishanedir.” derdi. “Yanlız aralarında bir fark var. Hapishaneden kaçabilirsin hayattan ise asla, zira buna yaratan müsade etmez.”
Kimi hayatta ebedî kalmak ister, kimi bir an önce göçüp gitmek, kimi tüm zorluklara tahammül eder zira inandığı bir güç vardır, kimi pes edip depresyona girer.
Sizce nedir hayat?
Belki tuhaf gelebilir. Ben hayatı tünele benzetiyorum. Başlangıcı ve sonu olan bir tünel. Başlangıç doğuşumuzdur, sonu ise ölümdür. Acele etmeden yürürüz, sakince. Sanki hiç bitmeyecek gibi, endişe etmeden tünelin başlangıcının olduğu gibi sonunun da var olduğunu düşünmeden yürürüz. Ortasında çıkmazlarla dolu olan bu yolu beraber ve sonuna kadar yürüyebilecek yol arkadaşını buluyoruz sizi en zor anınızda yanınızda olabilecek doğruları yanlışlardan ayırdedebilecek bir yol arkadaşı, sizinle baya yol kateder fakat bir anda kendi iradesi olmadan tünelin ortasında sizi bırakmak zorunda kalıyor istemese de tünelin sonuna doğru, o ışığa doğru sizi terkedip gidiyor siz ise yalnız tünelin çıkmazları ile başbaşa kalıyorsunuz, kalbinizde bir sızı ve bitmeyen sorular, sırtınızda yalnızlığın ağır yükü belki kaç kere haykırmak gelir içinizden belki isyan edersiniz kaderinize belki çare bulamazsınız... Aslında çare var yeter ki görün, yeter ki onun her yerde olduğunu bilin o gelir, muhakkak ki gelir, güvenin ve bu yolu yürümek ne kadar kolay olacağını göreceksiniz, o güvenle o imanla ta ışığa doğru gidin bir de ne göreceksiniz size o ışıktan uzanan eller görünür- belki yakınlarınızın belki de yol arkadaşınızın...
Demek ki hayat, şık giyimler modern şarkılar pahalı elbiseler gözlerinin veya saçlarının rengi, hattâ makam değildir, bilakis dikenli bir yol, ne zaman başlayacağı ve ne zaman biteceği bilinmeyen çıkmaz, bir beklenti, kimi için neşe kimi için de hüzündür. Hayat anlamlı yaşamaktır. Yeri geldiğinde susmak, yeri geldiğinde başkaların hayatlarını iyi yönde etkilemek için hakkı konuşup hakkı savunmaktır. Hayat; sürekli arayış, yüce güce itimad. Kısaca, hayat bütünlemesi olmayan bir sınavdır.
Ya sizce hayat nedir?..
|