Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2720 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

HİCRAN
Ayşe Sena Ünsal

  Sayı: 44 - Nisan / Haziran 2004

Dağın üzerinden siyah bulutlar toplanmıştı. Anneannesine söylemişti fakat bir türlü hatırlayamıyordu. Bulutlar dağ tarafında mı yoksa deniz tarafında mı toplanırsa yağmur yağardı.

Dışarıya çıkacaktı. Fakat eskilerin gökyüzüne bakarak hava durumunu nasıl anladıkların bir türlü kavrayamamıştı.

O gün akşama kadar evde bekledi. Fakat yağmur yağmamıştı. İşyerinin bir çoğunu ertesi güne devretmişti. Fakat baktı ki dağ yağmur bulutlarını topluyordu. Demek ki bulutlar deniz tarafından gelirse yağmur yağacaktı.

Boş ver dedi kendi kendine bir gün daha böyle geçti işte. Kendisi eve mahkûmdu. Liseyi birinciliklerle bitirmiş. Tıp fakültesini kazanmış fakat tam beşinci sınıfta terk etmek zorunda kalmıştı. Kimsenin anlam veremediği bir karardı bu. Ama onun için inançları çok daha önemliydi. Fakat verdiği kararın doğru olduğuna emin olsa da içinde büyük bir burukluk vardı. Bu sene mezun olmuş ve hastalarını tedavi ediyor. Bu ne kadar adildi? Ne derece doğruydu. Evet belki bir çok vakıfta, hayır kurumlarında görevler olabilirdi. Fakat kaybettiği senelerini, hayallerini ona kim verebilecekti? Tek amacı çocuk doktoru olmaktı. Çocukları çok seviyordu. Onların hasta olup acı çekmelerine çok üzülüyordu. Sırf o küçük çocukları iyileştirmek için seçmişti bu mesleği. Öğrenimi boyunca da derslerdeki başarısı amacına sımsıkı bağlı olduğunu gösteriyordu.

Tus’u kazanma umuduyla derslerine hırsla sarılırken bu acımasız kararlar sonucunda pratisyen hekim bile olamayacağını bilmek onu yıkmıştı. Ama inançlarından taviz vermez yapısı ona bir kez daha kazanma hakkı veriyordu. Elbette ki Ahirette hakkını Allah katında isteyecek ve mükâfatını fazlasıyla alacaktı.

Zaman onun için okuma zamanı değildi. O anne olmak ve kendi çocuğuna bakmak istiyordu. Acısını, burukluğunu ancak bu şekilde hafifletebilirdi. Ve birçok çalışan kadının yapamadığını kendi yapacak başka insanlara ayıracağı vaktini ve bilgilerini bire bir çocuğuna verecekti. Mükemmel bir doktor olamadı belki ama mükemmel anne olmak için artık daha çok vakit vardı. Bu güne kadar öğrendikleri çocuğunun eğitiminde ve bakımında çok kolaylık sağlanacaktı. Hayat eksileri ve artılarıyla onun gözlerinin önündeydi. Hem kim bilir belki bir zaman sonra kurumlar örtüsüyle, inancıyla okumak isteyenlere de açık kapı bırakırdı. Neden mini eteğiyle dar pantolonuyla bir kız, kulağında küpesiyle erkekler okuma hakkına sahipken inancını simgeleyen örtüsüyle okuyamıyordu. Buna belki de hiç cevap veremeyeceklerdi. Çünkü sadece egoist bir düşünce tarzıydı. Açıklama yapmaya bile gerek duymayan.

“Çok düşündüm” dedi kendi kendine bak işte bu günde bulutlar dağın üzerine toplanmıştı. Artık çıkabilirim diye düşündü.

Hicran adını koyduğu kızının paltosunu giydirip çocuk parkına doğru koyuldu… Hayat artık onun için bir tek kızından ibaretti…

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Yüreğimiz kan ağlıyor!... - Sayı 73
Eğitimde çıkış noktası... - Sayı 72
ESMA’ÜL HÜSNA İLMİ ... - Sayı 66
ESKİ BİR FOTOĞRAF KARESİ... - Sayı 65
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Türkçe’nin kırpıla kırpıla ne hale getirildiğine bakmadan kalkmışız, “eser vermeli, eser vermeli” diyoruz.
Halbuki “Güneş Dil Teorileri”nin temel yapılmak istendiği bir dili kullanarak karşımızdakilerle konuşup, anlaşabildiğimize şükretmeliyiz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15190649
 Bugün : 1691
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 642402
 Bugün : 130
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 122
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim