Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2672 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

HİCRAN
Ayşe Sena Ünsal

  Sayı: 44 - Nisan / Haziran 2004

Dağın üzerinden siyah bulutlar toplanmıştı. Anneannesine söylemişti fakat bir türlü hatırlayamıyordu. Bulutlar dağ tarafında mı yoksa deniz tarafında mı toplanırsa yağmur yağardı.

Dışarıya çıkacaktı. Fakat eskilerin gökyüzüne bakarak hava durumunu nasıl anladıkların bir türlü kavrayamamıştı.

O gün akşama kadar evde bekledi. Fakat yağmur yağmamıştı. İşyerinin bir çoğunu ertesi güne devretmişti. Fakat baktı ki dağ yağmur bulutlarını topluyordu. Demek ki bulutlar deniz tarafından gelirse yağmur yağacaktı.

Boş ver dedi kendi kendine bir gün daha böyle geçti işte. Kendisi eve mahkûmdu. Liseyi birinciliklerle bitirmiş. Tıp fakültesini kazanmış fakat tam beşinci sınıfta terk etmek zorunda kalmıştı. Kimsenin anlam veremediği bir karardı bu. Ama onun için inançları çok daha önemliydi. Fakat verdiği kararın doğru olduğuna emin olsa da içinde büyük bir burukluk vardı. Bu sene mezun olmuş ve hastalarını tedavi ediyor. Bu ne kadar adildi? Ne derece doğruydu. Evet belki bir çok vakıfta, hayır kurumlarında görevler olabilirdi. Fakat kaybettiği senelerini, hayallerini ona kim verebilecekti? Tek amacı çocuk doktoru olmaktı. Çocukları çok seviyordu. Onların hasta olup acı çekmelerine çok üzülüyordu. Sırf o küçük çocukları iyileştirmek için seçmişti bu mesleği. Öğrenimi boyunca da derslerdeki başarısı amacına sımsıkı bağlı olduğunu gösteriyordu.

Tus’u kazanma umuduyla derslerine hırsla sarılırken bu acımasız kararlar sonucunda pratisyen hekim bile olamayacağını bilmek onu yıkmıştı. Ama inançlarından taviz vermez yapısı ona bir kez daha kazanma hakkı veriyordu. Elbette ki Ahirette hakkını Allah katında isteyecek ve mükâfatını fazlasıyla alacaktı.

Zaman onun için okuma zamanı değildi. O anne olmak ve kendi çocuğuna bakmak istiyordu. Acısını, burukluğunu ancak bu şekilde hafifletebilirdi. Ve birçok çalışan kadının yapamadığını kendi yapacak başka insanlara ayıracağı vaktini ve bilgilerini bire bir çocuğuna verecekti. Mükemmel bir doktor olamadı belki ama mükemmel anne olmak için artık daha çok vakit vardı. Bu güne kadar öğrendikleri çocuğunun eğitiminde ve bakımında çok kolaylık sağlanacaktı. Hayat eksileri ve artılarıyla onun gözlerinin önündeydi. Hem kim bilir belki bir zaman sonra kurumlar örtüsüyle, inancıyla okumak isteyenlere de açık kapı bırakırdı. Neden mini eteğiyle dar pantolonuyla bir kız, kulağında küpesiyle erkekler okuma hakkına sahipken inancını simgeleyen örtüsüyle okuyamıyordu. Buna belki de hiç cevap veremeyeceklerdi. Çünkü sadece egoist bir düşünce tarzıydı. Açıklama yapmaya bile gerek duymayan.

“Çok düşündüm” dedi kendi kendine bak işte bu günde bulutlar dağın üzerine toplanmıştı. Artık çıkabilirim diye düşündü.

Hicran adını koyduğu kızının paltosunu giydirip çocuk parkına doğru koyuldu… Hayat artık onun için bir tek kızından ibaretti…

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Yüreğimiz kan ağlıyor!... - Sayı 73
Eğitimde çıkış noktası... - Sayı 72
ESMA’ÜL HÜSNA İLMİ ... - Sayı 66
ESKİ BİR FOTOĞRAF KARESİ... - Sayı 65
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Nüfuz plânlaması diye bir şey tutturmuş gidiyorlar.
Ülkedeki kazalar, ihmaller ve terör sebebiyle ölenler hiç hesaba katılmıyor.
İnsanımızda bu ibret almamak, hükümetlerimizde bu beceriksizlik olduğu sürece bırakın planlamayı, nüfusu teşvik etmeleri gerekmez mi?
Yoksa bunca ölüme karşı bu tedbirsizlik, nüfuz planlamacılarının işi mi?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592365
 Bugün : 2906
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630987
 Bugün : 633
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim