Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3387 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Seçimler bitti!..
Av. Kadir Bayrak

  Sayı: 69 - Temmuz / Eylül 2011

24. dönem milletvekilliği seçimleri kazasız belâsız tamamlandı. Asılan bayrak, dağıtılan broşür sayısına, dolayısıyla ortaya çıkan çevre kirliliğine, çıkarılan gürültüye baktığınızda eskileriyle kıyaslanmayacak ve eskilerini aratacak derecede sade ve sönük geçen bir seçim kampanyasıydı. Hafızalarda partilerin propaganda müzikleri en çok da türküler kaldı. Denebilir ki türkü seçimini güzel yapan ipi göğüsledi.

Kaset skandalları, başbakanın konvoyuna yapılan silahlı saldırı, Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim öncesi ve sonrası kamuoyunda yankı bulan ve çok tartışılan kararları, Hopa'da yaşananlar, anamuhalefet liderinin bol küfürlü miting konuşmaları, Bahçeli'nin dillere pelesenk olan “püskevit” telâffuzu da bu seçime dair unutulmayanlar arasında yerini aldı.

Anket şirketlerini yanıltmamış ve sürprizi az olsa da neticesiyle ve üstlendiği beklentilerle siyasî hayatımızın mihenk taşlarından biri olmaya aday Haziran 2011 seçimleri, bir iktidar partisinin üst üste girdiği üçüncü seçimden oylarını arttırmak suretiyle galip çıkması sebebiyle Türk ve dünya demokrasi tarihindeki yerini şimdiden aldı.

MHP

Kamuoyu önünde yer alan insanların hele siyasîlerin hiçbir şekilde izah edemeyecekleri, mazeret üretemeyecekleri bir şey, tam da seçim öncesi MHP'nin her biri genel başkan yardımcısı sıfatlı milletvekili adaylarının başına geldi. Bütün haklı tepkilere, milletin beklentilerine rağmen inatla temsil ettiği mânânın uzağında politika üreten üç hilalli parti, bu skandallardan sonra ciddi sıkıntılar yaşadı. Adayları istifa etmek zorunda kaldı. Barajı aşamayacağı yönündeki tahminler haklı çıkmasa da, oy oranında ve çıkarttığı milletvekili sayısında meydana gelen düşüşü iyi tahlil etmek gerekiyor.

Özel hayat, mahremiyet, kasetlerin kimler tarafından çekilip servis edildiği hususlarında bugüne kadar haklı olarak dile getirilenlerin aksine söylenecek sözümüz yok. Ne var ki, genel başkan yardımcısı etiketli, millet iktidar verse yarının bakanı olacak ve millet namına ülke idare etmeye namzet bu tip insanların MHP içinde yuvalanmasının da bir izahı olmalı. Sayılarının çokluğuna bakıldığında ve kasetlerin devamı olduğu imaları da dikkate alındığında üstteki idarî kadronun genelinin aynı tıynetteki insanlardan kurulu olduğunu tahmin zor değil…

Seçim hengâmesi içinde bu mesele -MHP'liler tarafından suçluluk psikolojisiyle, diğerleri tarafından MHP lehine mağduriyet meydana getirmemek için- yeterince konuşulup çözüme kavuşturulmadı.

Bizce bu meselenin halen ele alınmayı bekleyen iki yönü var; ilkini millet iradesinin tecelli ettiği meclisin görev vereceği hükümet, diğerini MHP'nin temsil ettiği mânâya gönül verenler çözmeli. Bunlardan ilki; birileri alenen, göz göre göre milletin iradesini tam da seçim arifesinde şekillendirmek istemiştir. Mademki ipotek altına alınmak istenen, tecavüz edilen millet iradesidir,  o zaman kaset komplosunu kuran, bunları servis eden her kim ve/veya kimler ise bunların vakit geçirilmeksizin tespit edilip kamuoyuna ilân edilmesi gerekir. Bu vazife de millet iradesinin tecelli ettiği meclise ve onun görev vereceği hükümete düşer. Elverir ki kaset komplolarının ardından gizli servisler çıkmasın.

Meselenin çözüm bekleyen ikinci yönünün muhatabı ise MHP'ye gönül vermiş parti tabanıdır. İlk kaset rezaletinde görüntüler bir yana asıl orada söylenenler önemlidir. Seçmenini, milliyetçisi olduğunu iddia ettiği milletinin değerlerini hor, hakir gören, insanları, dinî kurum ve kavramları hafife alan, onlarla alay eden bir klik partinin merkezine çöreklenmiş, orayı istilâ etmiştir. Bu istilâ son bulmazsa MHP de bu seçimde pek çok örnekleri görüldüğü gibi yok olup gider. Parti tabanı, kasetlerin kimler tarafından ve nasıl çıkarıldığını, mağduriyet edebiyatını bir yana bırakıp, üç hilâlin taşıdığı mânâya uygun insanları genel merkeze getirmenin hesaplarını yapmalı…

CHP

Bu seçim de gösterdi ki CHP'nin kalıpları genel başkanına dar geliyor. Genel başkan ne söylese, söyledikleri bir sonraki gün hattâ çoğu zaman aynı gün ya inkâr ediliyor ya kamuoyu tarafından yanlış anlaşılıyor ya aslında o söylediğini kastetmemiş oluyor ya…

O da bunun farkında olsa gerek bu seçimde ağzını fena bozdu. Daha sonra basit kelime oyunlarıyla inkâr etse de Zonguldak'ta başbakanın anasına sövdü. Gittiği mitinglerde partililerinin hazırladığı pankartları okuma bahanesiyle ülkenin başbakanına, onun partisine oy verenlere türlü hakaretlerde bulundu, Bursa'da Ak Parti seçmenine beyinsiz dedi. Seçim sonuçlarını bir çeşit akıl tutulması olan “Stockholm Sendromu”yla izaha yeltendi, gelen tepkiler üzerine bunun şaka (!) olduğu belirtildi.

Velhasıl yeni CHP'nin yeni genel başkanının bu ve benzer şakaları millet nazarında pek komik bulunmasa gerek seçim sonuçları kendilerini güldürmedi.

Aslında CHP tartışmalı genel başkan değişikliğinden sonra bir ivme yakalamıştı. Kılıçdaroğlu'nun Baykal'a kıyasla halka daha yakın olması, sözde kalsa da özgürlüklerden bahsetmesi, vatandaşın cebini doğrudan ilgilendiren ekonomik vaatlerde bulunması bunda etkili olmuştu. Ama Ergenekon davasının hemen bütün tutuklu sanıklarının milletvekili adayı olmak için CHP'ye başvurması, bu başvurulardan bir kısmının kabul görmesi ve seçilecek yerlerden aday gösterilmelerinin bir neticesi olacaktı elbette. Meydanlarda darbe karşıtlığı ve özgürlükler hususunda nutuk atanlar, darbecilerin ağababalarına partilerinde yer açmalarının izahını yapmalıydılar.

Yine referandum sürecinde Tunceli'de vaat edilip Ankara'da geri adım atılan “genel af” polemiği benzeri bir çam bu kez Hakkâri'de “özerklik” vaadi olarak devrildi. Yeni CHP'nin doğu ve güneydoğu politikasının da sinyallerini veren ve yeni yönetimin bilinçaltını yansıttığına inandığımız bu örneklerden en çok kemikleşmiş seçmeninin muzdarip olduğunu tahmin etmek zor değil…

AK PARTİ

Tereddütsüz seçimin tek galibiydi. İktidar partisi olarak girdiği üçüncü genel seçimden de oylarını arttırarak çıkmayı bildi. Yüzde elli gibi Türk ve dünya demokrasilerinde az rastlanır bir oy oranı yakaladı. Bir bölgenin, belli bir kesimin partisi olmadığını seçim akşamı ekranlara yansıyan Türkiye haritası izah etti. Toplumun her kesiminden, ülkenin dört bir yanından oy aldı.

Anayasayı değiştirme iddiası seçimin en büyük vaadiydi. Oy oranı artmasına rağmen elde ettiği milletvekili sayısı tek başına bu değişikliği yapmasına izin vermeyecek.

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Cennetmekân Hemşehrimiz I... - Sayı 91
Türk milleti... - Sayı 90
Müslüman, müslümanın kurd... - Sayı 89
Şeyh'im Edebâli... - Sayı 84
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Tüm gazetelerimizin toplam tirajı, 70milyon nüfusa karşılık, 3,5 milyon…
Elâlemin memleketinde tek gazete bile çift rakamlı tiraja sahip. Mesela Japonya’da günde 13 milyon satan gazete var.
Bizde nüfus artıyor, gazete tirajları yerinde sayıyor, hattâ azalıyor. Demek ki “basın” diye piyasaya sürülen kâğıt parçalarına millet güvenmiyor. Bu güvensizliğe rağmen basından ödleri kopanlara yazıklar olsun!
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15274275
 Bugün : 4362
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647160
 Bugün : 597
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim