Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2677 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Olaylara Bakış
Av. Kadir Bayrak

  Sayı: 73 - Temmuz / Eylül 2012

SATRANÇ

Kamuoyuna yapılan açıklamalara göre, rutin görevini icra eden bir savaş uçağımız Suriye topraklarından ateşlenen silahlarla düşürüldü. Bir devletin diğerinin uçağını düşürmesi devletlerarası ilişkilerde normal bir hadise değil. Dünyanın, devlet idare anlayışı en ilkelinden en gelişmişine bütün ülkelerinde bu bir savaş sebebidir. Nitekim olayın netlik kazanmasının ardından aynıyla mukabele edilmesinden savaş ihtimaline kadar pek çok alternatif dile getirildi.

Devletlerarası ilişkiler karmaşıktır. Satranca benzer. Rakibinizin ileriye dönük hamlelerini öngörmeniz ve buna göre hareket etmeniz gerekir. Çoğu zaman tek bir rakiple de mücadele etmezsiniz, müşahhas olayda menfaati olan pek çok ülke hattâ sizin menfaat sağlamanızı istemeyenler de oyuna müdahil olur.

Düşen uçak bizim, düşüren de Suriye. Suriye'yi böyle bir hamle yapmaya iten saik nedir, bu konu üzerinde uzun uzadıya yorumlar yapılabilir. Ama bu hadise sonrasında yaptıkları açıklamalar ve takındıkları tavırlarıyla pek çok ülke de meseleye dâhil oldu; Rusya, İran, Çin, İsrail, başta Amerika olmak üzere Nato'ya bağlı batılı ülkeler hemen akla geliverenler.

Emin olun, ne bizden ne de Suriye'den yana tavır takınan ülkelerin hiçbiri hakkı ortaya çıkarmak için mücadele etmiyor. Hepsinin bir plânı var ve o plân doğrultusunda hareket ediyorlar. Böylesi bir ortamda bize yakışan, kimsenin dümen suyuna girmeden, kimliğimize, tarihten gelen devlet geleneğimize uygun şahsiyetli tavır sergilemektir.

 

TAVRIMIZ…

G-20 zirvesi ve BM bünyesinde düzenlenen bir kısım toplantılara katılmak üzere Güney Amerika'da bulunan başbakan Erdoğan, Dağlıca'da yaşanan terör saldırısı sebebiyle yurda plânlanandan bir gün önce dönme kararı almıştı. Başbakan havadayken gelen Türk jetinin düşme haberi üzerine uçağı İstanbul yerine Ankara'ya indi.

Havaalanında basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, buradan resmî konuta geçerek güvenlik zirvesini topladı. Toplantı sonrası kısa bir açıklama ile yetinilirken, meselenin esası hakkında da çok renk verilmemesi dikkat çekti.

Geçen süre zarfında savaş beklentisi içinde yazılar yazıp manşetler atanların beklentilerinin aksine iktidar ve muhalefet kanadından gelen soğukkanlı beyanatlar sıcak gündemi bir nebze olsun rahatlattı.

Mecliste grubu bulunan parti liderleriyle yapılan görüşmeler neticesinde de askerî müdahale dışındaki alternatifler değerlendirilerek diplomatik yolların kullanılması yönündeki kanaat öne çıktı.

Bu kararın incinen millî duyguları tam olarak tatmin etmediği muhakkak. Ne var ki her hal ve şartta son ihtimal olarak düşünülmesi gereken savaşın, bir ülke için nasıl bir yıkım meydana getireceğini iyi değerlendirmek ve savaş neticesinde bizim ne kazanıp kaybettiğimizden çok bizleri savaşa sokmakla kimlerin neler kazanacağını da hesaba katmamız gerekir…

 

TERÖR

Aslında terörü konu edindiğimiz elinizdeki sayıda, Olaylara Bakış'a terörle ilgili bir başlıkla, özellikle de Dağlıca'dan gelen şehit haberleriyle başlamayı uygun görmüştük. Ancak savaş uçağımızın düşürülmesi haberi kamuoyunun olduğu gibi bizim de ilgimizi üzerine çekti.

Zamanlama olarak birbiri ardına gelen iki üzücü olayın ancak birlikte değerlendirildiğinde bir anlam ifade edeceğine inanıyoruz. Tıpkı Mavi Marmara gemisi ile İskenderun'daki bir askerî üssümüze düzenlenen saldırı gibi. Biri sınırlarımız içinde, diğeri dışında vuku bulan iki hadisenin de aynı merkez veya merkezlerden plânlandığında hiç şüphe yok.

Dağlıca'daki karakolumuza düzenlenen saldırı sonrası gazete manşetlerine yansıyan haberler de gösterdi ki Başbakan'ın yurt dışı gezileri esnasında özellikle de ABD Başkanları ile yapacağı görüşmeler öncesinde bir terör saldırısı düzenlenmiş ve neticesinde çok sayıda şehit vermişiz. Millette infial meydana getiren bu tip saldırıların hemen ardından, kamuoyunun ilgisini başka yöne çekecek farklı hadiselerin olması da vaka-ı adiyeden… Bütün bu saldırıların ortak bir dili, vermek istediği bir mesaj olmalı.

Bölgesinde ve dünyada lider olma iddiasındaki Türkiye'nin ve onu idare eden devlet adamlarının verilmek istenen bu mesajlara cevap verme zamanı gelmedi mi!..

 

HA HASAN'A, HA SANA…

İnsan kaynağımdır, tevhid havuzum

İslâm'ın dışında arama beni

Muhammed'ül Emin tek kılavuzum

Putların peşinde arama beni

Diyen şair ve yazar Abdürrahim Karakoç vefat etti. Allah rahmet eylesin. Rahmetliyle konferans vermek için geldiği Bilecik'in Bozüyük ilçesinde bir röportaj yapma fırsatımız olmuştu. Dergimizin 31. Sayısında yayınladığımız o röportajdan kısa bir bölümü sayfamıza taşımayı uygun gördük:

–Kendinizi Türk edebiyatı içinde,

a)Kime mümasil,

b)Kime en uzak,

c)Kimin yolunda

d)Kime düşman buluyorsunuz?

Burada özellikle kime mümasil şıkkı üzerinde durdu.

–Kimseye mümasil değilim.

Dedikten sonra:

–Gölgede duranın gölgesi olmaz.

Sayın Karakoç şiirleri hakkında şöyle dedi:

–1958 yılına kadar yazdığım şiirler, -ki bunlar toplansa 2 kitap olur- hamlık döneminin şiirleri diye kimseye göstermeden yaktım. O şiirlerle okuyucunun karşısına çıkılamazdı.

Bu hususu ayrıca konferans esnasında da söyledi. Kime en uzak sorusuna da müşahhas bir isim zikretmedi:

–Uzak gibi görünüp şiirini beğendiğim insanlar olabileceği gibi yakın gibi görünüp şiirini beğenmediklerim de vardır.

Kimin yolunda sorusunda da kime mümasil şıkkına benzer cevaplar verdi. Kime düşman sorusuna:

–Şiir yazdığını zannedip, şiiri katledenlere düşmanım!

–Son yüzyıl edebiyatımızda en beğendiğiniz şairimiz kimdir; ne yönden beğeniyorsunuz?

–Son yüzyıl içinde en beğendiğim şair için bir isim vermek gerekirse Necip Fazıl… Bir de Mehmet Akif…

–Başta dil olmak üzere bütün kıymetleri âdetâ kasıtla tahrip edilen bir ülkede ne yapılabilir? Bugün bu yönde kimleri takdir ediyorsunuz? Bu yolda yapılanları yeterli buluyor musunuz? Sizin projeleriniz var mı?

–Dil önemlidir. Türk dilini aşiret diline çevirmeye çalışanlar var; bunlar resmî anlayış, basın. Fikirlerimi yazıyorum, şiirlerim projelerimdir.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Cennetmekân Hemşehrimiz I... - Sayı 91
Türk milleti... - Sayı 90
Müslüman, müslümanın kurd... - Sayı 89
Şeyh'im Edebâli... - Sayı 84
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Kalem, İlahi Kelam’ın yazılmasına ve yayılmasına, yani insanın iki dünyasının da saadetle olmasına vasıta oluyor.
Kalem, insanın iki dünyasını da mahveden bâtıl fikirlerin yazılmasına ve yayılmasına alet edilebiliyor…
Kalemle kazığın şekil olarak birbirine benzemesini bir inceliğe işaret olarak göremez misiniz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15717626
 Bugün : 756
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656095
 Bugün : 8
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim