Yapılan-Yapılmayan-Yapılamayan Hidayet Diler Sayı:
75 - Ocak / Mart 2013
Ak Parti on yıldır iktidarda. Ancak on yıldır muktedir olduğunu söyleyemeyiz. İlk dönem şeytan kovalamakla geçti. Kapatma davası, askerin tavrı, muhalefet lideri gibi çalışan Necdet Sezer, önemli sıkıntılardır. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olması ve öncesinde yaşananlar ardından referandum, Ak Parti’yi ancak reşit kıldı. Artık Ak Parti için mazeret kabul etmek mümkün değildir. Fırsatlar iyi değerlendirilebildi mi? Bunu da söylemek zor. Maalesef pek çok imkân ve enerji başka faaliyetlere yönlendirildi. Uzun bir süre Avrupa Birliği’ne katılmak, Türkiye için en önemli hedef haline getirildi. Bir sürü mesai harcandı. Bugün gelinen nokta malûmdur ve beklenen sonuçtur. Avrupa, Türkiye’yi hâlâ Osmanlı olarak görmektedir. Avrupa’nın bütün yasalarını, kurallarını kabul etsek bile Avrupalı, Türkiye’yi AB içinde görmekten hoşlanmayacaktır. Üstelik AB uğruna kabul ettiğimiz yasalar arasında eşcinselliği, nikâhsız beraberlikleri meşru sayan maddeler olması da yetmemiştir.
Öte yandan özelleştirmelerle kamu mallarının, hizmetlerin satılması devlet kasasına sıcak para temin etmektedir ama bir sürü çalışacak, işe yarayacak insanın hizmetinden ve faydasından mahrum kalınmaktadır. Özelleştirilen kamu kurumlarından gelen devlet memurları devletten maaş almaya başlamaktadır. Neden görevden alındığını bilmeyen insanlar, hiçbir görev verilmeden hiçbir iş yapmadan maaş almaktadır. Üç bin memurun bulunduğu bir kamu kurumunda ancak üç yüz kişi çalışmaktadır. Bir başka kurumda ise merkez valisi gibi merkeze alınan bürokratlar, arayan soran olmadan aylarını geçirmektedirler. Geçici ve sözleşmeli olarak kamu hizmetine yeni alınanlar seçim öncesinde devlet memuru kadrosuna alınarak memur sayısında üç milyona ulaşılmıştır. Devlet kadrosundaki aşırı şişkinlikten şikâyet edilmiyor muydu?
Millî Eğitim Bakanı’nın iyi niyetli olduğundan şüphem yok ama alelacele, istişare etmeden çıkarılan ve alt yapısı olmamasına rağmen herkesi mecbur bırakan 60 aylık çocukların ilkokula başlatılması kararı kaç veliyi memnun etti acaba? Bu uygulama ne kadar pedegojiye uyuyordu? Çocuğunu göndermek istemeyen veliyi doktor raporu almaya mecbur bırakmak Ak Parti’ye ve ülkeye ne kazandırdı?
Yapılan referandum sonucu halkın oyuyla 12 Eylül ihtilâlcilerinin yargılanmasına karar verildi. Yargılama devam ediyor. Peki Ak Parti yönetimi 12 Eylül mahsulü anayasa ile Türkiye’yi yönettiğini bilmiyor mu? Anayasayı hazırlaması beklenen Meclis bu konuda çok gayretli görünmüyor ve Ak Parti iktidarı on yılını doldurdu. Geçmişte şikâyet edilen pek çok yasa (meselâ seçim yasası, YÖK yasası) hâlâ yürürlükte bulunuyor. Parti üst yönetimini ve başkanını, milletvekili adaylarını belirlemede tek yetkili kılan bir yasa ne kadar demokratiktir? Üç dönem milletvekili seçimi yapıldı. Ak Parti iktidarı on yıldır seçim kanunundan rahatsız görünmüyor.
Bana göre yanlış yapılanlardan biri de yabancılara arazi satışının önünün açılmasıdır. Altı ay içinde 6000 dönüm tarım arazimiz yabancılarca satın alınmıştır. Zengin Arap dünyası ile Avrupa ve Amerika için cazip fiyatlara sahibiz. Bu gidişle Yunanistan’ın adalarını satması gibi biz de ülkemizi satmış olacağız. Sahibinden müsaade almadan herhangi bir mülke girebiliyor muyuz?
İktidara sahip olanlar çok dikkatli olmak ve özellikle yapılan iyi niyetli uyarılara şükran duymak durumundadır. İstişareyi daraltan, tenkitlere kulak tıkayan, emaneti ehline vermeyen iktidarlar ülkeye ve kendilerine zarar verirler. Biz Ak Parti iktidarının böyle olmadığına inanmak istiyoruz
|