Durun kalabalıklar Ahmet Mahir Pekşen Sayı:
82 - Ekim / Aralık 2014
Uzun yıllardır yazılarımı neşreden bir dergi var. Adı KARDELEN!
Bilecik’te filizlenip gelişen, büyük ve anlamlı davaları olan KARDELEN dergisi, dergiden ziyade okul mahiyetinde. Bu dergiyi fikirleriyle sulayan, ideale ulaşmak için, -belki çok meşhur olmayan- ancak samimi bir kadro oluşturansa Ali Erdal Bey. Her bir sayfası okunası ve ibret alınası bir dergi. Hemen her sayısında olmasa da birçok sayısında şiirlerim mekân bulmuştur bu sayfalar sayesinde.
Bu derginin bir özelliği, hemen her sayısında Necip Fazıl KISAKÜREK’ten birkaç mısra şiir, bir iki paragraf nesirle renklenmesi. Belki de bundandır ki muhterem Ali Erdal’ın yazılarından bile Necip Fazıl kokar olmuş.
Dergiye göz gezdirdikçe aklımdan hep bir proje geçerdi. Bu projeyi sadece aklımdan geçmekle koymayıp, ilgilisine açmakta geç kaldım. “Keşke Ali Erdal Abi, üstatla ilgili bir eser kaleme alsa” fikrim nihayet düşünceden fiile geçti. Bir gün “DURUN KALABALIKLAR” dosyasının henüz kitaplaşmamış haliyle karşı karşıya geldim. Ali Abi çok güzel bir eser ortaya koymuştu. Böylesi bir eseri ancak o, yani Ali Erdal yazabilirdi. Yıllarını üstadın şiirlerine, hikâyelerine, romanlarına veren bir fikir adamıydı o.
İnternet ortamında aldığım dokümanın içine daldım birdenbire. Efradını cami, ağyarını mani bir eser ortaya çıkmıştı. Üstat’ın hayatına girmiş, eserlerinde bahsedilmiş, hakkında bir şeyler yazmış kim varsa kitabın sayfalarına konuk olmuş. Bir hayranı olarak Necip Fazıl hakkında benim de bilmediğim bir çok hususu öğrenme fırsatı buldum.
Ve bir sabit fikir yerleşti zihnime; bu eser mutlaka basılmalı. Üstadı bu güne kadar anlatılanlardan daha farklı anlatan bu satırlar geniş kitlelere ulaşmalı.
Bir isim şimşek gibi çaktı aklımda; Muzaffer DOĞAN. Senelerdir Büyük Doğu davasının samimi temsilcisi olarak dik duruşunu sergileyen bir isim. Bir zamanlar İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanlığını yapmış bir isim. Aynı zamanda Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Başkanlığı’nı da bir süre yürüten gönül insanı bir sanatsever.
Birbirlerini gıyaben tanıyan ve aynı mukaddes yolun cefakâr iki insanını, güzel bir işte buluşturmak Allah’a şükürler olsun ki bana nasip oldu.
Böyle bir kitabı yazmak nasıl Ali Erdal Abime yakışmışsa, bu sayfalara önsöz yazmak da Muzaffer DOĞAN Abime yakışmıştı.
Fikir dünyamızda büyük bir boşluğu doldurduğuna ve üstat hakkındaki güvenilir anekdotlarla, tarihe not düşüldüğüne inandığım bu eser kısa zamanda önemli bir yayınevi tarafından neşredildi. OKUR yayınları bu eseri yayınlamakla büyük bir hizmette bulunmuş oldu.
Evet… Diyorum ki “DURUN KALABALIKLAR”… Durun ve mutlaka bu kitabı okuyun. Kendisi deha olan ve deha yetişmesine vesile olan Necip Fazıl’ı, bu kitabı okumadan tam tanıdığınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Necip Fazıl’ı seviyorsanız, onun mısralarını mırıldanarak büyüyen milyonlarca kişiden biriyseniz, bu kitabın size diyeceği çok şey var. Dinlemeye değer.
|