Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2856 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Kudüs
Ali Erdal

  Sayı: 96 -

Kudüs!.. Peygamberler şehri…

Kudüs, iffet timsali Meryem anamızın memleketi…

Kudüs… Peygamberlerin inşa ettiği; Kur’ân’ın “…Çevresini mübarek kıldığımız” diye övdüğü; Kıble olmuş Mescid-i Aksa’nın bulunduğu şehir… İnsanlığın Ufku’nun en yüce yolculuğuna, miracına basamak… 

Mescid-i Aksa, en uzak mecsit demek… Mekke'ye bir aylık mesafede olduğu için bu isim verilmiş… Beytü'l-Makdis (Mukaddes Ev) de deniyor. İnsanlığın Ufku (sav) ve insanlığın en yüce kadrosu sahabî (ra) Hicret’ten on altı (veya on yedi) ay sonrasına kadar ona yöneldi… 

Kudüs, Peygamberler Peygamberi’nin övdüğü belde…

Peygamber Efendimiz buyuruyorlar: “Ziyaretler ancak üç mekâna yapılır. Mekke’deki Mescidi-i Haram’a, Medine’deki benim bu mescidime ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya.”

Mescid-i Aksa’nın ziyaret edilebilmesi için, Kudüs’ün fethedilmesi gerekirdi. Yani bu hadis, ziyaret tavsiyesinden öte ‘KUDÜS’Ü FETHEDİN!’ emriydi… Ümmetinin asker kavminin ifadesiyle, yani bizim tabirimizle “bildirim komutu” dur. Başta İstanbul’un fethi hadisi olmak üzere, o gün hayal dahi edilemeyecek coğrafyalardan bahseden mübarek ve yüce buyrukları gibi… Nitekim Peygamber Efendimiz cariyesi Meymune'nin (ra) sorusu üzerine Mescid-i Aksa’dan bahisle, “Oraya gidin ve içinde namaz kılın” buyuruyorlar. Oranın Müslüman olmayanların hâkimiyeti altında olduğunun ifade edilmesi üzerine de şöyle buyuruyorlar: “Gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderin”… Yani orası için fedakârlıkta bulunun! 

Zeytinyağı, kandillere ışık… Kudüs’ün aydınlık olması lâzım… Kudüs bizim için ışık, yol haritası, pusula… Kudüs ancak, İslâm’da olursa aydınlık olur.

İşte İslâm’ın ve müslümanların yol haritasını, adalet timsali Hz. Ömer (ra), buna göre çizdi! Kudüs’ü fethetti ve içinde her inanıştakilerin huzur içinde yaşayacağı, uzaktakilerin huzur içinde “ziyaret edebileceği” hale yüceltti…

Kudüs!.. İnsanlığın Ufku’nun fethini; arzuladığı, işaret ettiği, ifade ettiği; sadece o günler için değil bugünler için de irade ettiği kutlu belde… 

Peygamber Efendimiz, ziyaret edilecek yer olarak Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî’yi söyledikten sonra “Ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya!” buyurmuşlar… Yani diğer ikisinden ayrı tutmayın… Onu da koruyun… 'İşgal ettirmeyin’ ve ‘İşgal edilmişse kurtarın!’ Canınız pahasına koruyun… Selâhattin Eyyubîyi harekete geçiren bu emirdi… Ve Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar, Kudüs’ü koruyan bu emirdi… 

Ama Kudüs, şimdi işgal altında… Şimdi Mescid-i Aksa, yıkılmak isteniyor… Üstelik işte bu mübarek Kudüs’te, bütün dünyanın gözü önünde, bütün Müslümanların gözü önünde Müslümanlara zulmediliyor… Hem de bütün hatıralarından, İslâmî bağlarından temelli koparılıp, İsrail’e başkent yapılmak isteniyor… Şimdi bunun gözükara hamlesindeler… Bu durumda, bugünün Müslümanına düşen vazife apaçık meydanda: Kudüs’ü yeniden fethetmek! O mübarek ve yüce “işareti” anlamak ve gereğini yapmak… 

Durum apaçık bu ama… Bugünün Müslümanından bunu istemek; eli çolak, ayağı topal, gözü kör, kulağı sağır birinden, bütün spor dallarında rekorlar kırmasını beklemekten farksız… Ama iki cihan Serverimiz Peygamberimiz bize bu durumda da yapmamız gerekeni işaret buyurmuş: “Gidemiyorsanız, zeytinyağı gönderin”… 

Aslında düşman gücünü, bizim gaflet prangaları ile kendi kendimizi bağlamamızdan alıyor… Düşmanı korkutan bizim bunlardan kurtulma gayreti içine girmemizdir… Meydanlarda asabî nâralar atmak değil… Elimizi çolak, ayağımızı topal, gözümüzü kör, kulağımızı sağır eden biziz. Gayretine girmemiz bile yetecek… Önce bunu anlamak… 

Editörümüz Av. Kadir Bayrak’ın dediği gibi “Öfkemiz o kadar büyük ki tefekkürümüzün önüne geçmiş.” Bizi harekete geçiren nefs öfkesi... “Bize yapılır mı bu!..” diye burnumuzdan solumamız nefsimizin kabarmasından. Haliyle öfke nöbetleri de aniden beliriveren sistemsiz ve tesirsiz dalgalar… Saman alevi gibi geçici…

Bizi iman öfkesi ile harekete geçirecek cevherler, motifler hayalimizde sisli manzaralar halinde… Hafızalarımızın derinliklerinde… Bunun için basit nefsi tepkilerle bir şey yaptığımızı zannedip kendimizi aldatıyoruz. Oysaki değil büyük hamle yapmak, gönülden şöyle bir gayretine girmeye kalkışıvermek yetecek… Gönülden bir ufak kıpırtı… Düşman bunu biliyor ve bizden üstün aksiyon çıkmayacağından emin. Gazeteciler 1986 yılında Şimon Perez’e “Kur’ân-ı Kerîm, sizin devletinizin yıkılacağını haber veriyor, ne dersiniz?” diye soruyor. Ve şu cevap alınıyor: “Kur’ân’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, düşünürüz.” 

Masalı bilirsiniz… Hiç kimsenin yenemediği kumandanın sırrını düşmanları, hanımının zaafını kullanarak öğreniyorlar… Hanımı öğrendiği sırrı, sevildiğini gösterme şevkiyle topluluk önünde haykırıveriyor. Düşmanları kudretli kumandanı hileyle uyutup, saçlarının düğümlendiği noktadaki gücünü sağlayan tek beyaz kılı koparıveriyorlar…  Ve ertesi gün halk önünde idam etmek üzere, ezilmiş bir kediye dönmüş zavallıyı zindana atıveriyorlar… O gece öyle bir yalvarıyor ki kumandan Allah’a… Nefsini öyle bir hesaba çekiyor ki… Bir gecede bütün saçları ağarıyor ve ertesi güne öncekinden daha güçlü olarak çıkıyor. Artık ne demir parmaklıklar, ne zincirler, ne düşmanın kılıçları tutamaz böyle bir kahramanı!..

Kudüs hakkında başta âyet ve hadis olmak üzere kaynaklarımızla mücehhez olduğumuz yüzyıllar boyunca Kudüs’te herkes İslâm’ın himayesinde rahattı. Hristiyan ve Yahudi kaynaklarını da iyi bildiğimiz için, onların ne zaman ne yapacağını biliyorduk; kontrol bizdeydi. Bugün uzaktan kumandalı bir robot gibi sadece düşmanın istediği refleksleri yapıyoruz, üstelikte bunları irademizle yaptığımızı zannediyoruz. Bizi kurtaracak cevher, hafızalarımızın derinliklerinde keşfedilmeyi bekliyor… 

O kumandan, fert olarak her Müslüman; topluluk olarak da ümmettir.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Nereye kadar?... - Sayı 126
Yolculuk... - Sayı 125
Büyük depremin öncüleri... - Sayı 125
Kardelen’in 35. toplantıs... - Sayı 124
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Günümüzde kitaba nazaran paraya rağbeti; mide gurultusunu beyin sancısı zannederek, Tanzimat’tan bu yana, hiçbir şeyin çilesini çekmeden, her şeyi, Avrupa’dan monte eden(alan) yazarlarımıza borçluyuz.
Borcumuzu ödemesek de olur.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16324886
 Bugün : 6071
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694351
 Bugün : 262
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 165
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim