Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2378 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Kudüs
Ali Erdal

  Sayı: 96 -

Kudüs!.. Peygamberler şehri…

Kudüs, iffet timsali Meryem anamızın memleketi…

Kudüs… Peygamberlerin inşa ettiği; Kur’ân’ın “…Çevresini mübarek kıldığımız” diye övdüğü; Kıble olmuş Mescid-i Aksa’nın bulunduğu şehir… İnsanlığın Ufku’nun en yüce yolculuğuna, miracına basamak… 

Mescid-i Aksa, en uzak mecsit demek… Mekke'ye bir aylık mesafede olduğu için bu isim verilmiş… Beytü'l-Makdis (Mukaddes Ev) de deniyor. İnsanlığın Ufku (sav) ve insanlığın en yüce kadrosu sahabî (ra) Hicret’ten on altı (veya on yedi) ay sonrasına kadar ona yöneldi… 

Kudüs, Peygamberler Peygamberi’nin övdüğü belde…

Peygamber Efendimiz buyuruyorlar: “Ziyaretler ancak üç mekâna yapılır. Mekke’deki Mescidi-i Haram’a, Medine’deki benim bu mescidime ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya.”

Mescid-i Aksa’nın ziyaret edilebilmesi için, Kudüs’ün fethedilmesi gerekirdi. Yani bu hadis, ziyaret tavsiyesinden öte ‘KUDÜS’Ü FETHEDİN!’ emriydi… Ümmetinin asker kavminin ifadesiyle, yani bizim tabirimizle “bildirim komutu” dur. Başta İstanbul’un fethi hadisi olmak üzere, o gün hayal dahi edilemeyecek coğrafyalardan bahseden mübarek ve yüce buyrukları gibi… Nitekim Peygamber Efendimiz cariyesi Meymune'nin (ra) sorusu üzerine Mescid-i Aksa’dan bahisle, “Oraya gidin ve içinde namaz kılın” buyuruyorlar. Oranın Müslüman olmayanların hâkimiyeti altında olduğunun ifade edilmesi üzerine de şöyle buyuruyorlar: “Gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderin”… Yani orası için fedakârlıkta bulunun! 

Zeytinyağı, kandillere ışık… Kudüs’ün aydınlık olması lâzım… Kudüs bizim için ışık, yol haritası, pusula… Kudüs ancak, İslâm’da olursa aydınlık olur.

İşte İslâm’ın ve müslümanların yol haritasını, adalet timsali Hz. Ömer (ra), buna göre çizdi! Kudüs’ü fethetti ve içinde her inanıştakilerin huzur içinde yaşayacağı, uzaktakilerin huzur içinde “ziyaret edebileceği” hale yüceltti…

Kudüs!.. İnsanlığın Ufku’nun fethini; arzuladığı, işaret ettiği, ifade ettiği; sadece o günler için değil bugünler için de irade ettiği kutlu belde… 

Peygamber Efendimiz, ziyaret edilecek yer olarak Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî’yi söyledikten sonra “Ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya!” buyurmuşlar… Yani diğer ikisinden ayrı tutmayın… Onu da koruyun… 'İşgal ettirmeyin’ ve ‘İşgal edilmişse kurtarın!’ Canınız pahasına koruyun… Selâhattin Eyyubîyi harekete geçiren bu emirdi… Ve Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar, Kudüs’ü koruyan bu emirdi… 

Ama Kudüs, şimdi işgal altında… Şimdi Mescid-i Aksa, yıkılmak isteniyor… Üstelik işte bu mübarek Kudüs’te, bütün dünyanın gözü önünde, bütün Müslümanların gözü önünde Müslümanlara zulmediliyor… Hem de bütün hatıralarından, İslâmî bağlarından temelli koparılıp, İsrail’e başkent yapılmak isteniyor… Şimdi bunun gözükara hamlesindeler… Bu durumda, bugünün Müslümanına düşen vazife apaçık meydanda: Kudüs’ü yeniden fethetmek! O mübarek ve yüce “işareti” anlamak ve gereğini yapmak… 

Durum apaçık bu ama… Bugünün Müslümanından bunu istemek; eli çolak, ayağı topal, gözü kör, kulağı sağır birinden, bütün spor dallarında rekorlar kırmasını beklemekten farksız… Ama iki cihan Serverimiz Peygamberimiz bize bu durumda da yapmamız gerekeni işaret buyurmuş: “Gidemiyorsanız, zeytinyağı gönderin”… 

Aslında düşman gücünü, bizim gaflet prangaları ile kendi kendimizi bağlamamızdan alıyor… Düşmanı korkutan bizim bunlardan kurtulma gayreti içine girmemizdir… Meydanlarda asabî nâralar atmak değil… Elimizi çolak, ayağımızı topal, gözümüzü kör, kulağımızı sağır eden biziz. Gayretine girmemiz bile yetecek… Önce bunu anlamak… 

Editörümüz Av. Kadir Bayrak’ın dediği gibi “Öfkemiz o kadar büyük ki tefekkürümüzün önüne geçmiş.” Bizi harekete geçiren nefs öfkesi... “Bize yapılır mı bu!..” diye burnumuzdan solumamız nefsimizin kabarmasından. Haliyle öfke nöbetleri de aniden beliriveren sistemsiz ve tesirsiz dalgalar… Saman alevi gibi geçici…

Bizi iman öfkesi ile harekete geçirecek cevherler, motifler hayalimizde sisli manzaralar halinde… Hafızalarımızın derinliklerinde… Bunun için basit nefsi tepkilerle bir şey yaptığımızı zannedip kendimizi aldatıyoruz. Oysaki değil büyük hamle yapmak, gönülden şöyle bir gayretine girmeye kalkışıvermek yetecek… Gönülden bir ufak kıpırtı… Düşman bunu biliyor ve bizden üstün aksiyon çıkmayacağından emin. Gazeteciler 1986 yılında Şimon Perez’e “Kur’ân-ı Kerîm, sizin devletinizin yıkılacağını haber veriyor, ne dersiniz?” diye soruyor. Ve şu cevap alınıyor: “Kur’ân’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, düşünürüz.” 

Masalı bilirsiniz… Hiç kimsenin yenemediği kumandanın sırrını düşmanları, hanımının zaafını kullanarak öğreniyorlar… Hanımı öğrendiği sırrı, sevildiğini gösterme şevkiyle topluluk önünde haykırıveriyor. Düşmanları kudretli kumandanı hileyle uyutup, saçlarının düğümlendiği noktadaki gücünü sağlayan tek beyaz kılı koparıveriyorlar…  Ve ertesi gün halk önünde idam etmek üzere, ezilmiş bir kediye dönmüş zavallıyı zindana atıveriyorlar… O gece öyle bir yalvarıyor ki kumandan Allah’a… Nefsini öyle bir hesaba çekiyor ki… Bir gecede bütün saçları ağarıyor ve ertesi güne öncekinden daha güçlü olarak çıkıyor. Artık ne demir parmaklıklar, ne zincirler, ne düşmanın kılıçları tutamaz böyle bir kahramanı!..

Kudüs hakkında başta âyet ve hadis olmak üzere kaynaklarımızla mücehhez olduğumuz yüzyıllar boyunca Kudüs’te herkes İslâm’ın himayesinde rahattı. Hristiyan ve Yahudi kaynaklarını da iyi bildiğimiz için, onların ne zaman ne yapacağını biliyorduk; kontrol bizdeydi. Bugün uzaktan kumandalı bir robot gibi sadece düşmanın istediği refleksleri yapıyoruz, üstelikte bunları irademizle yaptığımızı zannediyoruz. Bizi kurtaracak cevher, hafızalarımızın derinliklerinde keşfedilmeyi bekliyor… 

O kumandan, fert olarak her Müslüman; topluluk olarak da ümmettir.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Deniz kabarıyor... - Sayı 119
Dünya kralı... - Sayı 118
Olayların akışı her şeyi ... - Sayı 118
Toplulukları idare etme h... - Sayı 118
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar

 Teşekkür ederim değerli gönüldaşım. İlgin bizi sevindiriyor Faruk......


Öğretmen ve öğrenciye “okul sigortası” hakkı verilmiş. Pek yerinde, artık disiplinsizlik yüzünden okutmak da, okumak da “risk unsuru” taşır oldu. 
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Sosyal medyanın gücü
Üstün fikir
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13154206
 Bugün : 4432
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 604317
 Bugün : 355
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 97
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim