Gen?lik Yksiri Ali Erdal Sayı:
51 - Ocak / Mart 2006
Gözü keskin, sesi gür; kulakları hassas, dikkati yüksek… Çabuk anlar ve kesin konuşur. Hafızası kuvvetli; söylediğini ve söylenenleri unutmaz… Çabuk karar verir ve hemen hamle yapar; tuttuğunu koparır, vurdu mu hedef çöker… Taşı sıksa suyunu çıkarır… Yürüdü mü yollar dürülür… Başarılar onun için çantada keklik… Üstelik geç yorulur, çabuk dinlenir. Sevabı, en üst seviyeden kazanabilecek kuvvette, günahı en fazla işleyebilecek imkânda… Kısaca Allah’ın verdiği nimetleri en üst seviyede kullanabilir. Güçlü kuvvetli, dirayetli, muktedir…
Kim mi bu?
Genç…
Kâinat kendisi için yaratılmış olan varlığın genci…
Kim yanına almak istemez, kim yanında görmek istemez böyle bir gücü, böyle bir cevheri…
Dünyadaki bütün fikirler, dinler, inanışlar, akımlar, ideolojiler, felsefeler, kurumlar, kuruluşlar onu kazanmaya çalışır… İlk hedef kitle, hepsi için gençlik… Yaşasın gençlik!.. Cemiyetin en güçlüleri yanımızda!.. Zafere çabuk ulaşılacak… Yarın, peşin olarak bugünden kazanılacak… Üstelik, muhalefetlerinden kurtulmak bile başlı başına bir kazançken…
Bütün fikir ve düşünce akımları, inanç sistemleri; gençlere, gençliğe şirin görünmek için ellerinden geleni yaparlar… Ne varsa sende var, herşey sana emanet! Sensin, emanet edilmeye lâyık olan! Sen olmasan halimiz nice olur? Bu yüce dava senin omuzlarında yükselecek; sana ne mutlu! Sen her övgüye ve her ödüle lâyıksın!.. Böyle diyerek gençlere (tabirimi mazur görün) yaltaklanırlar…
Biri hariç…
İslâm…
Gençlere, şirin görünmek bir yana, hesaptan bahseder… İslâm; verilen bu devletin, her gence hesabının sorulacağını belirtir… Genci; kuvvetini hangi yolda harcaması gerektiği üzerinde; nelerden, nerelerden ve kimlerden uzak durması ve neleri, nereleri ve kimleri sevmesi gerektiği üzerinde düşünmeye davet eder… Düşünmeye ve emredildiği gibi yaşamaya… Sadece İslâm; insanı kendisiyle hesaplaşmaya davet edebilir. İslâm’ın dışındakilerse; kendilerinin hiçbir dahli olmadan meccanen ele geçirilmiş bu harika imkân sayesinde bâtıl dâvalarına fayda devşirme hevesindedirler sadece… Hiçbir şey sarfetmeden birkaç şatafatlı sözle kazanılmış güçlü kuvvetli köleler…
İslâm, düşünmeye davet ediyor; diğerleri faydalanmak istiyor. Hakla batılı ayırdetmede bundan alâ mihenk taşı mı olur?
Diğerlerinin zaten gence verebileceği bir şey yok. Şairin, “kendisi muhtac-ı himmet bir dede / nerde kaldı, gayriye himmet ede” dediği gibi, kendileri gençliğe muhtaç... Eğer İslâm’ın da, bütün söyleyip söyleyeceği “gençliğini iyi yolda kullan yoksa halin haraptır”dan ibaretse eyvah… En “deli kanlı” zamanında yalnız bırakılan insana eyvah!..
Gençlik öyle bir değer ki… Masum çocukluk döneminden insan; gençlik dönemine sessiz ama, yıldızlar arasında yapılacak şehrayinlerden üstün alâmetlerle giriyor. Erkek güç, kuvvet ve heybet; kadın zarafet, incelik ve güzellik alâmetleriyle ve nimetlerle donatılıyor… Tabiî mecrasında akan büyük bir nehir gibi alâyişsiz, sessiz… Muhteşem sadelik!.. Yüce Allah, insanı; çocukluktan gençliğe, yani “mükellefliğe” yükseltirken şanına yakışır sadelikle gizlediği ihtişamla cihana ilân ediyor. Her insanda muhteşem şehrayin... Yüce Allah’ın elçileri de (hepsine selâm olsun), zafer törenleriyle karşılanan ve zafer taklarının altından geçen muzaffer ordu gibi, “mükellefliğe” lâyık görülen insanın nasıl bir hayat yaşaması gerektiğini, hayat yolunun güzelliklerini ve badirelerini en ince ayrıntılarına kadar izah ediyorlar; yol gösteriyorlar ve örnek oluyorlar. Ebedî saadetin bu dünyada nasıl kazanılacağını (bir ücret talep etmeden) anlatıyorlar. Şairin dediği gibi insan, “sütün kaymağı misali varlığın özü ve kâinatın gözbebeği…” O başıboş bırakılmadığı gibi, yalnız da bırakılmamıştır.
Muhteşem bir güneş doğuşu gibi başlayan gençliğin sadece başlangıcına ve sorumluluklarına değil, kırılma noktalarına da işaret ediliyor… Ömrün ikindi vaktinde bir ikaz daha: “Bir kimse kırk yaşını geçtiği hâlde hayırlı işleri, yâni sevapları, kötü işlerinden, yâni günahlarından ziyâde olmadıysa, cehenneme hazırlansın” (Hadis) Ve güneş batmak üzereyken son ikaz: “Allah bir insana altmış sene ömür verince, artık bu hususta o kulunun mazeret ileri sürmesine imkân kalmamıştır” (Hadis)
Gençlik öyle bir değer ki… İnsan, her yaptığının hesabını tek tek vereceği ve “zerre kadar şerrin ve hayrın” âkıbetini göreceği halde, “gençliğini hangi yolda harcadığının” hesabını, ayrıca verecektir... Kudretin ve zamanın hesabını ancak, o kudreti ve zamanı veren, her şeyi yoktan var eden “zamandan ve mekândan münezzeh Kâmil Kudret” sorabilir!.. Mükâfaatını ve cezasını da O verebilir. Genç, "şah damarından yakın" dosta ve "Emin" kılavuza sahiptir.
Gençlik öyle bir değer ki… Kâinatın Efendisi’nin mübarek halalarına (ra) yaptığı zarif şakayla belirttiği gibi, cennette “GENÇ” olunacak ve “GENÇ” kalınacak… Gerçek insan, orada ebedî saadeti genç olarak yaşayacak.
Bunun için gençliğin üzerinde hiçbir dinin, inanışın, akımın, ideolojinin, felsefenin, kurumun, kuruluşun hakkı yoktur. Hiçbir şey vaad edemeyenin, vaad etse bile yerine getiremeyecek olanın ne hakkı olabilir; her şeyi Yaratan’ın, her şeyi Kuşatan’ın ve her şeyi tasarruf edenin, ezelin ve ebedin sahibinin nasıl hakkı olmaz!..
Yunus’un işaret ettiği gibi;
“Ölümden ne korkarsın,
Korkma ebedî varsın!”
İslâm gençlik iksiridir!
|
Eklenen Yorumlar
Ekleyen : h.ali solak 19.04.2007 Yorum : SAYGIDEĞER HOCAM;
BİR GENÇLİK,BİR GENÇLİK,BİR GENÇLİK
ZAMAN BENDEDİR VE MEKAN BANA EMANETTİR
ŞUURUNDA BİR GENÇLİK
KİM VAR DENİLDİĞİNDE SAĞINA VE SOLUNA BAKMADAN
BEN VARIM.
DİYEBİLEN BİR GENÇLİK
YA DA ASIMIN NESLİ DİYORDUM YA NESİLMİ Ş GERÇEK
İŞTE ÇİĞNETMEDİ NAMUSUMU YİNE ÇİĞNETMEYECEK.
ŞEKLİNDE İKİ BÜYÜK ÜSTADIN TARİFİYLE ŞUURLANAN HAYALLERİNİ VE İDEALLERİNİ BU TARİFLERLE OLGUNLAŞTIRAN TÜRKİYE NİN VE İSLAM DÜNYASININ BEKLEDİĞİ KURTULUŞ GÜNÜNÜN GÖREVE VE HİZMETE TALİP NESİLLERİNİN BİR TARİFİNİ DE SİZİN BU MÜSTESNA YAZINIZDA OKUMUŞ OLMANIN VE BİR DEFA DAHA AYNI ŞUUR VE AZMİ YAKALAMANIN GÖNÜL HUZURU VE MUTLULUĞU İÇERİSİNDEYİZ.
BİR KERE DAHA SİZE OLAN SAYGI VE MUHABBETİMİZİN NE KADAR ANLAMLI VE ÖNEMLİ OLDUĞUNU BU YAZINIZDA ANLAMIŞ DURUMDAYIZ.BUNU RUHUMUZUN DERİNLİKLERİNE KADAR HİSSETTİREN BU YAZINIZIN DEVAMINI DİLER,
SELAM VE SAYGILAR SUNARIM.
Ekleyen : ibrahim bo?ar Yorum : Sayın Ali bey yazıya girişini mest edici buldum ve okumaya başladım nihayetinda bitirdim.Ancak şöyle geriye dönüp acaba ne anladım dedim ve sadet olarak gençlerin islama ihtiyaç duyduklarını diğer ideolojilerin ise sadece gençlği sömürmeye matuf gayretler içerisinde olduğunu daha doğrusu onun dinanizmine ve heyecanına ihtiyaç duyduğunu ancak ve ancak bu doğrultuda ideolojiler ses getirip kendine muvazenelerde yer bulabileceklerini anladım ve dediklerinize tamamiyle katılıyorum.Kafama takılan iki soruyuda sormadan edemiyorum PEKİ İSLAM BİR İDEOLOJİ DEĞİLMİ ? soruyu ters çevirip soruyum İSLAMİYETİN (TABİİ Kİ ALLAH İSTEDİĞİYLE İSLAMİYETİ YÜCELTECEBİLECEK KUDRETE SAHİP) YERYÜZÜNDE HAKİM VE ÜSTÜN OLABİLMESİ İÇİN SİZİNDE BUYURDUĞUNUZ GENÇ TİPİNE İHTİYACI YOK MU? ve ikinci soru olarak yazınızda GENÇLERİN NASIL İSLAMİYETE FAYDALI OLABİLECEĞİ HAKKINDA DEĞERLİ BİLGİ VE YORUMLARINIZI KATMAMIŞSSINIZ niçin? değerli Ali beyefendi yaılarınızı takip edeceğim saygılar...
Ekleyen : Ali Erdal Yorum : İlginize müteşekkirim. Bilirsiniz;
"Marifet iltifata tâbidir;
İltifatsız meta zayidir!"
Denilmiştir.
Siz benim emeğime kıymet verip takdir buyurmuşsunuz; onun için müteşekkirim.
Sorularınıza gelince...
"Allah’ın yüceltebilecek kudrete sahip olduğu İslâmiyet’in yücelmesi için bahsedilen genç tipine ihtiyaç yok mu?" sualinize kanaatimi arzedeyim...
İfade ettiğiniz gibi Allah, Kâmil Kudret olarak, emir ve beyan buyurduğu gibi dinini, yüceltmiştir ve yüceltir. Bu bize "bunun için çalışın!" diye emirdir aynı zamanda. Bunun için bahsettiğini GENÇ TİPİNE ihtiyaç vardır. Ve her müslüman, hem o tipten olmaya, hem de o genci yetiştirmeye gayret
etmekle mükellef kılınmıştır. Sitesi ve basılı şekli ile Kardelen, bu gayrettedir. Yorumunuz, bu gayrete destektir ve bize şevk vermiştir. Yüzünü görmesek, sesini duymasak da, aynı gayeyi taşıyan bir gönülden bir yankı gelmiştir. O gence bugün sahip değilsek, ona lâyık olmadığımız ve onu yetiştiremediğimiz içindir. Öyleyse fert fert bu liyakati idrak edebilirsek, gerisi zaman içinde çorap söküğü gibi gelir.
"İSLAM BİR İDEOLOJİ DEĞİLMİ?" sualinizle, "İslâm, insana lâzım olacak her ihtiyacı karşılayan bir sistemdir madem, neden ona insan sahip çıkmıyor, ona u anlayışla sarılmamız gerek mi?" demek istediğiniz açık. Buna ancak haklısınız denir. İslâm ilk insan ve Peygamber’den (as) itibaren insana lâzım lanı emir ve beyan buyurmuştur. Malûmuz bu bir imtihandır, Kazanan iki cihan saadetini kazanır, kazanamayın iki cihanı da kaybeder. İslâm’ın yüceli i EMREDEN’den dolayıdır. İnsanın; Allah’ın dinine uyması ve uymamamsı, İslâm’ı yüceltemez ve düşüremez. Kazanan ve kaybeden insandır.
Gençlerin İslâmiyet’e nasıl faydalı olabileceği hususuna temas etmeyişimiz, haklısınız, bir eksikliktir. Bunu düşündüm. Fakat yazının başından sonuna sizin çok güzel özetlediğiniz gibi akışının neresine bunu yerleştireceğimi bilemedim ve böyle bir ekin yazının sistemini bozacağını zannettim. unun ve daha pek çok hususun ayrı yazı konuları olması gerektiğini düşündüm.
Yazılarımızı takip edeceğinizi beyan buyurmak lütfunda bulunduğunuz için ayrıca iki hususu arzetmek istiyorum...
Kardelen’in siteden takibi bizi memnun ediyor. Ancak, basılı şeklini sizin gibi "DÜŞÜNEN ADAMLARIN" daha çok takdir buyuracağını ve gerekli değelendirmeleri yapacağını düşünüyorum. Arzu buyurursanız bir örnek sayı takdim edebiliriz.
Kardelen ilk sayılarında bir ÇIKIŞ BEYANNAMESİ neşretmişti. Sitemizin "Hakkımızda" kısmında mevcuttur. İlgi ve dikkatinize selâm ve saygılarımla arzederim.
Ekleyen : abdullah Yorum : yazınız çok anlamlı teşekkürler
Ekleyen : H?seyin EROL Yorum : Değerli hocam kıymetli abim. Yazdığınız şu yazıyı,inanın genel bir üst seviyede dini inancı veya kültür seviyesi yüksek kişiler özümseyebilir. Buda bana göre şu demektir.Dil dinden uzaksa gönülde dinden uzak veya boştur.Bizler veya önceki ve sonraki kuşaklar Dini özümlemek için sizin kadar şanslı değiliz.Ama bu bizim hatamız değil sizlerin sizin gibi fikir mücalesi veren büyüklerimizin hatası Orta asyadan gelen kavmimin dilini kullanacağım Garpın yazısını yazacağım.Peki hocam dinimi nasıl anlayacağım.Her geçen gün kaybımız hergeçen gün Dış güçlerin esiriyiz.Bizler ve bizi yöneten veya AB nin veya ABD'nin kuklası olmayan yazar ve çizerlerin sen ben kavgası yapmadan radikal kararlar alınmalıdır.Yoksa Argocu başbakanımız gibi gençlikmiş,gelecekmiş hepsi pasarya hepsi boş bu siteye giren tıklayanla bilmem boş siteye tıklayan veya aynı yayın kuruluşların tekilindeki gazeteleri okuyan gençlik.Örnek olarak yıllarca dini duygularımız sömüren TGRT FOX oluvermiş bakarsın yarın birgün Zaman'da Şell olur.Geleceğimiz böyle Saygılarla...
Ekleyen : Cavid Kasimli Yorum : “Ölümden ne korkarsın,
Korkma ebedî varsın!”
İslâm gençlik iksiridir
Bu sozler Osmanlini ve Islam dunyasini yuceltdi.Simdi bu yuce sozlere ihtiyac var.
|