Kardelenden haberler-105 Kardelen Dergisi Sayı:
105 -
M. UÇURUM 104. SAYIYI DEĞERLENDİRDİ
"dunyabizim.com" adlı internet sitesinde yeni çıkan dergilerle ilgili değerlendirmeler yazan, aynı zamanda Milat Gazetesi yazarı Mustafa Uçurum, Kardelen’in 104. sayısı ile ilgili bir değerlendirme yazısı kaleme aldı.
“Kardelen’de Doğu Türkistan Var” başlığı ile yayımlanan yazıda Uçurum; “Doğu Türkistan’ı kapağına taşıyarak baharı selâmladı Kardelen dergisi. Hiçbir kuru gürültüye heba edilecek bir mevzu değil Doğu Türkistan. Sürekli gündemde tutmakta fayda var. Sözümüzle, safımızla, duamızla kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermemiz gerek. Bu hassas duruşundan dolayı Kardelen dergisini kutluyorum.” değerlendirmelerine yer verdi.
26. TOPLANTI, TELEKONFERANSLA...
Derginin yayın periyoduna uygun olarak gerçekleştirilen yazarlar toplantısının 26.sı 11 Nisan 2020 tarihinde telekonferans yöntemi ile yapıldı. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD–19 (koronavirüs) salgın hastalığı sebebiyle Kardelen yazarları ilk kez teknolojinin nimetlerinden faydalanarak telekonferans ile toplantıyı icra ettiler.
Toplantının takdim konuşmasında Özgür Alkan Alkış; Mikrodan makroya aklın lâyıkıyla kavraması mümkün olmayan bir denge üzerine kurulan mükemmel kâinat ve onun özeti olan insanoğlunun, Allah’ın (cc) Hak ismini ve her varlığın birbiri üzerine bir hakkı olduğunu idrak edip gereğini ifa edemediği müddetçe bu krizleri yaşamaya mahkûm olduğunu belirtti.
Toplantıda bir konuşma yapan Ali Erdal, bu virüsün bilmediğimiz bir düşman olduğunu belirterek “İslâm’ın emirlerini hakkıyla yerine getirirsek, bilmediğimiz düşmana karşı kuvvet hazırlamış olacağız. Bilmediğimiz düşmana karşı kuvvetlendirileceğiz. Bize kuvvet verilecek, kuvvet ikram edilecek.” tespitinde bulundu.
Toplantı zamanı hazırlıkları tamamlanmak üzere olan 104. sayıyla ilgili değerlendirmeler yapıldıktan sonra toplantı katılımcıları tarafından gündemdeki salgın hastalığın dünya devletleri üzerindeki etkilerinin neler olabileceği üzerinde duruldu.
Dergi ile ilgili projelerin konuşulmasından sonra bir sonraki (27.) toplantının da telekonferans yöntemi ile yapılabileceği göz önüne alınarak, teknik imkânları daha iyi olan (video kaydı alma gibi) bir program kullanılması ve özelliklerinin öğrenilmesi tavsiye edilmesiyle toplantı sona erdi.
26. Toplantı Başkanı Özgür Alkan ALKIŞ’ın Konuşması
Değerli dostlar, gönüldaşlar, Hepiniz hoş geldiniz.
Toplantıyı açarken Allah’ın selâmı, muhafazası, rahmeti ve bereketinin öncelikle Hz M. Mustafa (sav)’in, onun ashabının, ehli beytinin ve onları sevenlerin ve bu toplantı katılımcılarının ve tüm milletimizin ve Türk İslâm âleminin üzerine olmasını diliyorum. Ayrıca af, mağfiret, sağlık, afiyet ve şifa dua ve bu belâların defi, dileklerimizin kabulünü niyaz ediyorum.
Sanal da olsa böyle bir toplantıyı yapabilmekten mesuduz hamdolsun.
Kıymetli gönüldaşlar;
Öyle günlerden geçiyoruz ki daha önce bir film senaryosu olarak anlatılsa bu kadar da abartma olmaz denir ve yapımcısı tarafından belki geri çevrilirdi. Ancak Orhun yazıtlarında dendiği gibi “kişioğlu ölmek için türemiş…” Her şey insan için ve her geçen gün eskinin anormali yeni normalimiz oluyor ve ona uyum sağlıyoruz ki bu da Allah’ın bir lütfu aslında… Aksi olsa akıl sağlığını muhafaza etmek mümkün olur muydu?
Mikrodan makroya aklın lâyıkıyla kavraması mümkün olmayan bir denge üzerine kurulan mükemmel kâinat ve onun özeti olan insan Allah’ın (cc) Hâk ismini ve her varlığın birbiri üzerine bir hakkı olduğunu idrak edip gereğini ifa edemediği müddetçe bu krizleri yaşamaya mahkûm.
2018 yılı verilerine göre, dünyadaki en zengin 42 kişinin mal varlığı, dünya nüfusunun % 50’sine tekabül eden 3,6 milyar insanla eşittir; en zengin 10 ülkenin geliri de en fakir 10 ülke gelirinin tam 77 katıdır. Tüm dünya milletlerinin çalışıp üretip meydana getirdiği iktisadî faydayı bu en zengin ve çoğunluğu da belirli bir ideoloji ve topluluğa mensup kişilerin nasıl ve hangi hakla zapt ettiği ve sömürdüğünü sorgulayıp bunun araçlarını anlayamadığımız müddetçe bu hakka isyan eden düzen yıkılmayacak. Borca dayalı para sistemi, faiz sistemi, merkez bankaları ve gerçek bir hakka dayanmadan sadece öğrenilmiş çaresizlikle bir boyun eğişe dayanan bu faiz ve para sistemi Allah’ın ve kullarının ve tüm milletlerin düşmanıdır değerli gönüldaşlar. Bir kâğıdı yeşile boyayıp, bir sanal belgeye bono yazıp, milyar dolarlık satın alma gücü elde ederken aslında dünyanın, hakkı yenenlerinin hakkından yiyorlar. Yoksulların gıdaya, sağlığa, eğitime, savunmaya erişim hak ve imkânlarının önündeki engelleri kaldıracak tek kuvvet İslâm’ın Hâk sistemini kavramış nesillerindedir. Kendine Müslümanım diyen her âlimin bu sistemin yıkılışı ve alternatifi için kafa yorması, çalışması bir borçtur kanaatimce.
İnsanın insandan hakkı var da hayvanın bitkinin hülâsa yaratılmış her şeyin hakkı yok mu? Dünyadaki her canlıya zulüm raddesinde kötülüğü oldu son 100 yılda insanlığın. Hava, denizler, akarsular, toprak kirlendi. Doğal olan, genleriyle oynanmamış hiçbir tohum ve ürün kalmadı. Küresel ısınma kritik ve geri dönülmez sınırı geçti çünkü en açgözlü ülkeler karbon salınımlarını azaltmayı bir türlü kabul etmedi. Hülâsa toprakta yürüyen, denizde yüzen, havada uçan her canlının (yarasanın bile) hakkı yendi.
Ve geldiğimiz yer ortada… Evlerimizden çıkamıyor, parayla satın alınabilecek hiçbir şeyin anlam ifade etmediği bir dönem yaşıyoruz. Mâneviyatımız, ahlâkımız da ne durumda siz takdir edin. Camiye gidemiyor, cuma bile kılamıyoruz. Her hırsın, her acımasızlığın ve Allah’ın sınırlarına riayet etmemek ve hâk kavramından bihabermiş gibi davranmanın sonu bu değil mi? Öyleyse merhamet et mağfiret et Ya Hakk diyelim.
|