Nasihat Ahmet Çelebi Sayı:
108 -
Al eline dünyayı has bir duyguyla niyet et
Ruhu dillendir kalbini aklına teklif et
Kabulden yana işaret alınca aç eli
Konuşma artık feryada kalksın kalp dili
Sükûtla büyüdüğünü anlamalı ayna
Ruhunu demleyene kadar aklınla kayna
Cezbeye düşene kadar büyük bir aşka dal
Kıyılar yumuşak olursa yanaşır sandal
Teklife gelen kalbini çıkar ortaya koy
Ondan kibri, hırsı, öfkeyi, cimriliği soy
Görme tendeki siyahı, beyazı, sarıyı
Soksa da kovma kapından bal sunan arıyı
Acı duyduğun kapıyı tokmaklayıp çalma
Gönüllerde olmaya bak eşiklerde kalma
Aşkın sellerinde susuz kaldığın da olur
Çile çöllerinde boğulup öldüğün de olur
Öğrenki öğrenmenin yaşı zamanı yoktur
İlim sonsuzluktan sonsuza atılan oktur
Ey oğul! İnsanlardan çalacaksan şunu çal
Edep, af, dürüstlük, irfan çal doğruluk çal
Düşen bir gariban görürsen sırtını dönme
Gizli günahı görürsen onu açık etme
Öfkeden ölsen bile affı sev affa sarıl
Ne dar gelsin sana dünya ne insana darıl
Oğul! Suçlama kimseyi suçu kendinden bil
Unutma her şeyi bilendir en büyük cahil
|