Sosyal medyanın gücü Site Editörü Sayı:
119 -
Filistinli kardeşlerimize terör devleti İsrail’in uyguladığı ağır zulüm, yakın tarihte müslümanların karşı karşıya kaldıkları ilk felâket değil. Bosna’da, Avrupa’nın ortasında olanlar, ülkemizin hemen yanıbaşında Irak’ta, Suriye’de yaşananlar, gözden ırak olunca gönül ıraklığına da mahkûm kalmış Uygur Türklerine Çin’in yaptıkları, Myanmar’da binlerce müslümanı yerinden eden mezalim… Ne var ki, zalimlik söz konusu olduğunda, kimsenin Siyonistlerin eline su dökebilmesi mümkün olmuyor.
Zalimler zümresinde olmak hiç bir müslümanın, hattâ bırakın müslümanı hiçbir insanın elbette istemeyeceği, istememesi gereken bir durum. Allah bizleri zalimlerden eylemesin. Mazlumlardan da eylemesin... Evet, mazlum olmaya da böyle bakmamız gerekmez mi? Mazlumluk ile masumluğu karıştırmayalım, mazlum değil, zalimin zulmüne engel olacak şekilde güçlü olmak için gayret ve dua edelim.
Yıllardan beri hem Gazze’de hem Batı Şeria’da adına savaş demenin mümkün olmadığı bu orantısız mücadele ve zulüm devam ediyor. Ancak bu kez farklı bir durum var, dünya kamuoyunda Filistin’in mazlumluğu hiç bu kadar gündem olmamıştı. İlk kez, yahudilerin finans dünyasındaki gücünden dolayı ona bağlılıklarını açıklamakta dakika bile kaybetmeyen Amerika, İngiltere, Almanya gibi ülkelerin devlet ileri gelenleri dışında, hemen tüm halklar Filistin’in yanında yer aldı. Hattâ ilerleyen günlerde İrlanda, İspanya, Brezilya gibi ülkelerin devlet yönetimleri de İsrail’e sert tepkiler verdiler. Peki ne oldu da Filistin bu kadar taraftar kazandı?
Bunun nedeni sosyal medyanın gücü. İnternetin hayatımızın ayrılmaz bir parçası olması yeni bir konu değil elbette. Buna artık bir bilgisayar halini alan cep telefonları da eklenince iletişim çok farklı bir noktaya geldi. Günümüz dünyasında başta Twitter (yeni adı ile X), Instagram gibi sosyal medya uygulamaları sayesinde dünya gerçek mânâda büyük bir kahvehaneye döndü. Herkesin herkesten ve her şeyden haberi var. Yanlış bir bilginin doğrusunu öğrenmemiz bazen dakikalar sürmüyor. Örneğin İsrail’in, Hamas’ın bebekleri katlettiğini söylediği haberin yalan olduğu Twitter’da yazılanlar sayesinde kısa zamanda anlaşıldı, bu yalanlama o kadar yayıldı ki İsrail’in söylediği diğer bilgilere de inanmamaya başladı insanlar. Diğer bir örnek; olaylar ilk başladığında ülkemizdeki bazı kişiler Filistinliler’in Yahudiler’e toprak satmasını gündeme taşımışlardı hatırlarsınız, bu bilginin de doğru olmadığı tarih bilen twitter kullanıcıları tarafından detaylı şekilde paylaşıldı ve milyonluk hesaplar toprak satma işinin doğru olmadığını, hatalı bilgi verdiklerini itiraf etmek zorunda kaldılar. İngiliz televizyoncu Piers Morgan’ın, eşi Filistinli olan Mısırlı komedyen Bassem Yusuf ile yaptığı Filistin konulu ilk röportaj Youtube’da 22 milyon kez izlendikten sonra Morgan İngiltere’den Bassem ile yüzyüze tekrar program yapmak için Amerika’ya gitmişti. İkinci program da şu ana kadar 11 milyon kez izlendi. Komedyen yönünü kullanarak ironik şekilde İsrail’in zulmünü anlatan Yusuf’un “Filistinliler kolay ölmüyor, eşim de Filistinli, çok defa öldürmeye çalıştım ama çocuklarımızı canlı kalkan olarak kullanıyor” cümlesi hayli gündem oldu.
Yahudi lobisinin gücü finans dünyasına hâkimiyetlerinden geliyor. Bu nedenle sosyal medya uygulamalarının sahibi firmalar üzerinde de oldukça etkililer. Ancak bu kritik dönemde önemli bir istisna yaşandı: Twitter. Yakın zamanda milyarlarca dolara Twitter’ın yeni sahibi olan Elon Musk baskılara uzun müddet kulak asmadı. Filistin’i destekleyen mesajları, hesapları engelleyen Instagram ve Facebook uygulamalarından farklı olarak Filistinle ilgili haberler, mesajlar Twitter’da daha çok yer alabiliyor ve dünyadaki birçok insan gelişmeleri buradan takip ediyor. Bu sayede büyük oranda Filistin’i destekleyen bir kamuoyu oluşmuş durumda. İsrail devleti de bunu gördü ve tüm baskılara rağmen ilerleyeceğiz şeklinde beyanat verir duruma düştü. Hattâ Elon Musk’ı kendi taraflarına çekmek için onu İsrail’e davet etti ve Gazze sınırında ağırladı. Yahudi lobisi elbette bu esnada boş durmadı, Elon Musk’ın istenen sansürü uygulamamasından dolayı bazı büyük firmalar Twitter’a reklâm vermeyi durdurdu. Musk’ın İsrail ziyareti sonrasında kendisi ile yapılan bir röportajda Twitter’a yapılan reklâm boykotu sorusuna verdiği cevabı buraya yazmamız mümkün değil ancak “okkalı” bir cevap verdiğini söyleyelim.
Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltmeye gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir” buyurmuş. Bugün sosyal medya üzerinden yapılan çalışmalar, ekonomik boykot hareketleri Filistinli kardeşlerimize atılan kurşunların önüne geçemiyor. Dile kolay, Aralık ayı başı itibari ile çoğu kadın ve çocuk olan şehitlerin sayısı on altı bine yaklaştı. Ama en azından kamuoyunda Filistin dâvâsının haklılığını göstermesi ve İsrail’e biraz olsun baskı yapılması açısından olumlu bir etki yarattığını söyleyebiliriz. Bu gayretleri hadis-i şerifte Efendimiz’in buyurduğu “diliyle değiştirmek” kâbilinden düşünebiliriz.
Allah ihsan ediversin, gayret ve çalışma azmi versin de, yakın zamanda elimizle de değiştirme kudretimiz olsun.
|