Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     832 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bu gidiş nereye?
Yusuf Çelikler

  Sayı: 119 -

Pandemi ile başlayan küresel imtihanın ardından yaşadığımız "ikiz felaket" sonrasında şimdi de savaş çanları çalıyor ve Gazzeli mazlumların feryat sesleri yeri ğöğü inletiyor. Esasında bu durum, dışarıda görünen düşmanın kendi gafletlerimizin vücut bulup karşımıza dikilmiş hali olduğu bilinciyle derin bir nefis muhasebesi yapmamızı gerektiriyor.

Edeb timsali atalarımızın en zor şartlar altında bile mücadele ederek bize emanet ettikleri "bizi biz yapan değerlerin" hiçe sayıldığı, manevi değerlerimizin ayaklar altına alındığı, helâl-haram ayrımının gözetilmediği, "modern yalnızlıklar" içinde gayrimeşru yaşantıların arttığı, ahlâklı kalana değil kariyer yapana iltifat edilip bunun marifet olarak görüldüğü, ilim kapısının göz ardı edildiği, şöhrete itibar edildiği, haksızlıklara göz yumulduğu bir dönemden geçiyor.

Sosyal hayattan siyaset meydanına kadar toplumun her kesiminde bir yozlaşma gözlemleniyor. İnançların yaşanmadığı/ yaşatılmadığı bir ortamda içten içe çürüme görülüyor. "İnsan merkezli" olunması gerekirken "menfaat odaklı" bir toplum haline geldik fani dünya bizi nasıl da zehirledi?

Bilgiye ulaşımın kolaylaştığı bir devirde abur cubur malûmatlarla kendimizi avutup ilimsiz irfansız kaldık. Kuraklaşma uyarılarının yapıldığı günlerde zihin ve gönül dünyamız çoraklaştı. Farklı adlandırmalarla meşrulaştırma çabasına girilen faiz bataklığına boğazımıza kadar battık. Kuru bir ekmeğe muhtaç niceleri aramızda yaşama tutunmaya çalışırken sofralardan çöpe karışan ekmekleri, yemekleri gördük. Çoğu kimseler kıt kanaat geçinirken lüks özentisi ile yapılan savurganlıkları, fahiş fiyatlarla alınan son model telefonları ve dahi alışveriş çılgınlıklarına şahit olduk. "Toplumsal cinsiyet eşitliği" adı altındaki sapıklıkla, aile kurumunu sinsice çökertme teşebbüslerini müşahade ettik. Çıplaklığın had safhaya ulaştığı sokaklar, caddeler ve tüm kamusal alanlar en mahrem hallerimizin sergilendiği podyumlara dönüştü.

Günlerimiz argo kelimelerle ve "rep" adı altıdaki küfür dolu, zehir saçan lakırtılarla zayi oldu. Para kazanma hırsıyla hiçbir değeri tanımayan, trafikte bile birbirine tahammül edemeyen bir toplum haline geldik. En kıymetli zamanlarımız; kafelerde, tv karşısında, (sosyal olmayan) sosyal medyada(!) boşa harcanıyor, vaktimiz heba ediliyor.

Stadyumlar, koro halinde küfürlerin edildiği, sinemalar ve dijital platformlar ise "sansürsüzlük" formatıyla ahlâksızlığın yayıldığı şer yuvalarına dönüştü. Koca bir nesil, kolay yoldan para kazanma vaadiyle, ellerindeki tablet ve telefonlardaki oyun uygulamaları, bahis siteleri üzerinden kumarbazlığa alıştırılarak "dijital esaret" altına alındı.

Ekranlara hapsedilmiş, haz ve hız peşinde koşan, emek vermeyen, üretmeyen, şuursuzca savrulan, etkisiz hale getirilmiş bir toplum oluşturuluyor. Rahmani yazılım ile yetişmesi gereken genç dimağlar, casus yazılımlara kaptırılıyor, şeytanî virüslere maruz bırakılıyor.

Hayata yeni adım atmaya hazırlanan genç çiftlere, tek akşamlık eğlence uğruna türlü türlü külfetler yükleniyor. En güzel günlerini yaşaması gereken insanlar büyük bir borç yükünün altında eziliyor.

Bağımsızlığı için düşmana geçit vermeyen ecdad'tan, otobüste yaşlılarına yer vermeyen bir nesile dönüştüğümüzü gözlemliyoruz. Çanakkale'de destan yazan dedelerin ekran karşısında dize getirilen torunlarını büyük bir hicran ile seyrediyoruz. "Maneviyat"ın yerini "Romantizm"e bıraktığı, "Şehvet"in adının "Aşk" konulduğu bir garabeti yaşıyoruz. Lüks rezidanslara sığamazken daracık bir mezara sığacağımızın farkında değil miyiz?

Hakikat'e sırt çevirip ölüm gerçeğini unuttuk ve fecaate giden yollara savrulduk. Bir müddetlik gölgelenme yeri olan dünya hayatı, ebedi hayata tercih edildi. Dünyamızı mamur ederken ahiretimizi harap ettik. Erdemli bir toplumu, ihtişamlı bir medeniyeti ümit ederken derin bir sükut-u hayal'e uğradık. Günübirlik menfaat hesaplarıyla liyakatsiz yığınlar haline geldik. Kur'an ve Sünnet yolundan fersah fersah uzaklaşılıp, Emr-i Peygamberi gözardı edilince hal-i pür melalimiz böyle oldu.

"Asr-ı Saadet"ten "Asrı Tablet"e uzanan bu süreçte, "kapitalizm" belâsından "dijitalizm" illetine sürüklenirken içimiz kan ağlıyor. Kapılar yeni felaketlere ardına kadar aralanıyor.  Feryadımızı sözlerin en güzeli ile sıralayalım. "Fe eyne tezhebun? (Bu gidiş nereye?)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Bu gidiş nereye?... - Sayı 119
Makam-ı Yusuf... - Sayı 115
Ahuzar-ı Yusuf... - Sayı 114
Feryad-ı Yusuf... - Sayı 113
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (122):
Tarih boyunca izlediği politikalar, güncel meselelerde takındığı tavır çerçevesinde, doğu medeniyetinin aslî unsurlarından İran'a bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 sağlık dileklerimizle, hürmetle...... naci eroğlu

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu


Tüm gazetelerimizin toplam tirajı, 70milyon nüfusa karşılık, 3,5 milyon…
Elâlemin memleketinde tek gazete bile çift rakamlı tiraja sahip. Mesela Japonya’da günde 13 milyon satan gazete var.
Bizde nüfus artıyor, gazete tirajları yerinde sayıyor, hattâ azalıyor. Demek ki “basın” diye piyasaya sürülen kâğıt parçalarına millet güvenmiyor. Bu güvensizliğe rağmen basından ödleri kopanlara yazıklar olsun!
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Anlam peşinde
Bizim olmayan gemide kaptan olmak
Kırk gün bir ölüyü bekleyeceksin
Olacak
Seni düşünürüm


Ali Erdal - Anonim eserlerin kıy...
Ali Erdal - Sıradan bir filme bu...
Ali Erdal - Kırk gün bir ölüyü b...
Ali Erdal - Kırk
Necip Fazıl Kısakürek - Kıraat kitabı
Ekrem Yılmaz - Derinlik
Ekrem Yılmaz - Yapamıyorsan hayal e...
Ekrem Yılmaz - Kürtlerin PKK ile im...
Dergi Editörü - Çare
Site Editörü - Anlam peşinde
Necdet Uçak - Niye döktün gözyaşım...
Necdet Uçak - Olacak
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Malazgirtin aslanlar...
M. Nihat Malkoç - Anadolu Türk masalla...
Ayhan Aslan - Yamyam
Mehmet Balcı - Şimdi
Mehmet Balcı - Dönemem
Ahmet Çelebi - Gazzeli çocuğa
Halis Arlıoğlu - Parlamenter sistem v...
Halis Arlıoğlu - İçimde bir yara var
Murat Yaramaz - Artık yeter
Murat Yaramaz - Masal
Mevlüt Yavuz - Sanma ha!
Cemal Karsavan - Seni düşünürüm
Heybet Akdoğan - Gülsema
Emine Öztürk - Hapis
Zekeriya Yılmaz - Bıraktın
Mehmet Ali Metin - Doğu ve Batı’nın hik...
Yaşar Akyay - Bizim olmayan gemide...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14297956
 Bugün : 313
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 624563
 Bugün : 2
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 87
 121. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim