Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     865 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bu gidiş nereye?
Yusuf Çelikler

  Sayı: 119 -

Pandemi ile başlayan küresel imtihanın ardından yaşadığımız "ikiz felaket" sonrasında şimdi de savaş çanları çalıyor ve Gazzeli mazlumların feryat sesleri yeri ğöğü inletiyor. Esasında bu durum, dışarıda görünen düşmanın kendi gafletlerimizin vücut bulup karşımıza dikilmiş hali olduğu bilinciyle derin bir nefis muhasebesi yapmamızı gerektiriyor.

Edeb timsali atalarımızın en zor şartlar altında bile mücadele ederek bize emanet ettikleri "bizi biz yapan değerlerin" hiçe sayıldığı, manevi değerlerimizin ayaklar altına alındığı, helâl-haram ayrımının gözetilmediği, "modern yalnızlıklar" içinde gayrimeşru yaşantıların arttığı, ahlâklı kalana değil kariyer yapana iltifat edilip bunun marifet olarak görüldüğü, ilim kapısının göz ardı edildiği, şöhrete itibar edildiği, haksızlıklara göz yumulduğu bir dönemden geçiyor.

Sosyal hayattan siyaset meydanına kadar toplumun her kesiminde bir yozlaşma gözlemleniyor. İnançların yaşanmadığı/ yaşatılmadığı bir ortamda içten içe çürüme görülüyor. "İnsan merkezli" olunması gerekirken "menfaat odaklı" bir toplum haline geldik fani dünya bizi nasıl da zehirledi?

Bilgiye ulaşımın kolaylaştığı bir devirde abur cubur malûmatlarla kendimizi avutup ilimsiz irfansız kaldık. Kuraklaşma uyarılarının yapıldığı günlerde zihin ve gönül dünyamız çoraklaştı. Farklı adlandırmalarla meşrulaştırma çabasına girilen faiz bataklığına boğazımıza kadar battık. Kuru bir ekmeğe muhtaç niceleri aramızda yaşama tutunmaya çalışırken sofralardan çöpe karışan ekmekleri, yemekleri gördük. Çoğu kimseler kıt kanaat geçinirken lüks özentisi ile yapılan savurganlıkları, fahiş fiyatlarla alınan son model telefonları ve dahi alışveriş çılgınlıklarına şahit olduk. "Toplumsal cinsiyet eşitliği" adı altındaki sapıklıkla, aile kurumunu sinsice çökertme teşebbüslerini müşahade ettik. Çıplaklığın had safhaya ulaştığı sokaklar, caddeler ve tüm kamusal alanlar en mahrem hallerimizin sergilendiği podyumlara dönüştü.

Günlerimiz argo kelimelerle ve "rep" adı altıdaki küfür dolu, zehir saçan lakırtılarla zayi oldu. Para kazanma hırsıyla hiçbir değeri tanımayan, trafikte bile birbirine tahammül edemeyen bir toplum haline geldik. En kıymetli zamanlarımız; kafelerde, tv karşısında, (sosyal olmayan) sosyal medyada(!) boşa harcanıyor, vaktimiz heba ediliyor.

Stadyumlar, koro halinde küfürlerin edildiği, sinemalar ve dijital platformlar ise "sansürsüzlük" formatıyla ahlâksızlığın yayıldığı şer yuvalarına dönüştü. Koca bir nesil, kolay yoldan para kazanma vaadiyle, ellerindeki tablet ve telefonlardaki oyun uygulamaları, bahis siteleri üzerinden kumarbazlığa alıştırılarak "dijital esaret" altına alındı.

Ekranlara hapsedilmiş, haz ve hız peşinde koşan, emek vermeyen, üretmeyen, şuursuzca savrulan, etkisiz hale getirilmiş bir toplum oluşturuluyor. Rahmani yazılım ile yetişmesi gereken genç dimağlar, casus yazılımlara kaptırılıyor, şeytanî virüslere maruz bırakılıyor.

Hayata yeni adım atmaya hazırlanan genç çiftlere, tek akşamlık eğlence uğruna türlü türlü külfetler yükleniyor. En güzel günlerini yaşaması gereken insanlar büyük bir borç yükünün altında eziliyor.

Bağımsızlığı için düşmana geçit vermeyen ecdad'tan, otobüste yaşlılarına yer vermeyen bir nesile dönüştüğümüzü gözlemliyoruz. Çanakkale'de destan yazan dedelerin ekran karşısında dize getirilen torunlarını büyük bir hicran ile seyrediyoruz. "Maneviyat"ın yerini "Romantizm"e bıraktığı, "Şehvet"in adının "Aşk" konulduğu bir garabeti yaşıyoruz. Lüks rezidanslara sığamazken daracık bir mezara sığacağımızın farkında değil miyiz?

Hakikat'e sırt çevirip ölüm gerçeğini unuttuk ve fecaate giden yollara savrulduk. Bir müddetlik gölgelenme yeri olan dünya hayatı, ebedi hayata tercih edildi. Dünyamızı mamur ederken ahiretimizi harap ettik. Erdemli bir toplumu, ihtişamlı bir medeniyeti ümit ederken derin bir sükut-u hayal'e uğradık. Günübirlik menfaat hesaplarıyla liyakatsiz yığınlar haline geldik. Kur'an ve Sünnet yolundan fersah fersah uzaklaşılıp, Emr-i Peygamberi gözardı edilince hal-i pür melalimiz böyle oldu.

"Asr-ı Saadet"ten "Asrı Tablet"e uzanan bu süreçte, "kapitalizm" belâsından "dijitalizm" illetine sürüklenirken içimiz kan ağlıyor. Kapılar yeni felaketlere ardına kadar aralanıyor.  Feryadımızı sözlerin en güzeli ile sıralayalım. "Fe eyne tezhebun? (Bu gidiş nereye?)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Bu gidiş nereye?... - Sayı 119
Makam-ı Yusuf... - Sayı 115
Ahuzar-ı Yusuf... - Sayı 114
Feryad-ı Yusuf... - Sayı 113
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Emanet gazete isteyen, “bakabilir miyim?” diyor; “okuyabilir miyim” değil… Demek okunması gereken gazeteler, bakılır duruma düşmüş; yani albüm olmuş… Hem de (görmeyen gözlere yazıklar olsun) “fuhş albümü”…
Ortada bir basın olmadığına göre, neyin krizinden söz ediyorlar?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14591418
 Bugün : 1959
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630745
 Bugün : 392
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim