Heybemden Av. Mustafa Büyükgüner Sayı:
123 -
 
“TÜRK” İSMİ; GÖKTÜRK KİTABELERİNDEN DE ESKİ
Türk Akademisi, Moğolistan’ın Nomgon-2 Anıt Külliyesi’nin Göktürk dönemine ait olduğunu ve büyük olasılıkla İkinci Türk Kağanlığı’nın kurucusu İlteriş Kutlug Kağan’ın onuruna inşa edildiğini doğruladı.
Merkezi Kazakistan’ın başkenti Astana’da bulunan Türk Akademisi’nden yapılan açıklamada, Akademi’nin Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü ile işbirliğinde 2019 yılından bu yana Moğolistan’ın Arhangay bölgesindeki Nomgon Vadisi’nde arkeolojik kazı çalışmaları gerçekleştirdiği belirtildi.
Açıklamada, “Kazı çalışmaları sonucunda 2022’de Göktürk Devleti'nin hükümdarları Bilge Kağan ve Kül Tigin'in babası İlteriş Kutluğ Kağan'ın külliyesi ile yazıtının üst kısmının keşfedildiği hatırlatılarak "Bu yazıtın okunması sonucunda, Göktürk yazısıyla kazınmış 12 satırlık bir metin ("Kutlug Kağan Türk... Tanrı oğlu ...") ve Soğdca yazılmış 6 satırlık bir metin ("Kutlug Kağan...") tespit edilmiştir. Bu bulgular, anıt külliyenin bir kağanın onuruna yapıldığına dair bilimsel bir dayanak sunmaktadır." denildi.
2023 yılında bulunan yazıtın alt kısmının da okunduğu ve yazıtın bu kısmında toplam 15 satır bulunduğu aktarılan açıklamada, "Yazıtın alt kısmındaki Göktürk yazısı önemli ölçüde tahrip olmuş ve okunamaz hale gelmiştir. Ancak arka yüzündeki Çin hiyeroglifleriyle yazılan metin kısmen korunmuştu. Çince metin, yukarıdan aşağıya doğru yazılmış ve satırlar sağdan sola düzenlenmiştir. 3. satırdan 8. satıra kadar olan kısım kısmen okunabilmiştir." denildi.
Okunan satırlar ise sırasıyla:
“3.....sol.....bitigtaş anıt...
4....Türk büyük/bogda/....Kutlug...
5.....tören......seçilmiş......benzer.....
6......asker..........sorumak.......
7.....doldurmak yok olmak..ilave etmek....iş...ev....
8.....vefat etmek......”
İfadelerinden oluşmakta. Açıklamada, özellikle yazıtın 4’üncü satırında geçen "Türk" sözcüğü ve "Kutlug" unvanının tespit edildiğine dikkat çekilerek şunlar kaydedildi:
"Türk Akademisi ve Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, Nomgon-2 Anıt Külliyesi’nin Göktürk dönemine ait olduğu ve büyük olasılıkla İkinci Türk Kağanlığı’nın kurucusu İlteriş Kutlug Kağan’ın (682-692) onuruna yapıldığı tespitini doğrulamaktan mutluluk duymaktadır."
"Türk" adının ilk kez geçtiği, Göktürk döneminin en eski yazılı eseri olarak değerlendirilen bu kitabenin Bilge Kağan ile Kül Tigin’in babası İlteriş Kutluğ Kağan’nın onuruna yapıldığı böylelikle Türk adının Göktürk Kitabelerinden önce de bilinen ve kaynaklarda geçen bir ifade olduğu bilimadamlarınca da ispatlanmış oldu.
Kaynak https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/turkiyenin-dunya-ya-acilan-penceresi-2024te-de-buy-uk-ilgi-gordu-894504.html

Son Kore gazimiz de vefat etti
Kore’de esir düşen 244 Kahraman askerlerimizden sonunsucu, Aydınlı Onbaşı Ahmet Akdağ 93 yaşında Hakk’ın rahmetine kavuştu. Amerikan arşivlerinde Kore Savaşında esir düşen Türk askerleri ile ilgili araştırmaları neticesinde “Ben Türk” isimli bir de kitap yazan Askeri Astropolog Dr Ece Aynur Onur, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile Gazi
Ahmet Akdağ’ın vefat ettiğini duyurdu.
Esir düşen Türk Askerlerini “Esir kamplarında ABD ordusunun Westpoint mezunu subayları ile Deniz Piyadeleri 10'ar 100'er ölürken tek silâh arkadaşlarını ölüme vermeyen gerçek kahramanlar...” olarak tanımlayan Dr Onur, açıklamasının devamında da Türk Askerlerinin esir takasları sırasında ABD Askeri İstihbaratı tarafından sorguya alındığını, sorgu tutanakları üzerinde yapılan gizli bir bilimsel çalışma sonucunda da ABD ordusunun esaret ve muharebe eğitimleri ile hayatta kalma, kaçma, kurtulma, sorguya mukavemet eğitimlerini hazırladıklarını ifade etti.
Aydınlı Onbaşı Ahmet Akdağ’ın dosyasında, 75 yıl önce Kore Savaşı’nda ABD’nin yürüttüğü biyolojik savaş hakkında gün yüzü görmemiş çok önemli bilgilerin bulunduğunu da ifade eden Dr Onur’un eseri “Ben Türk’de; Mehmetçik’in vakur ve metanetli duruşuna emsal teşkil edecek pek çok örnek bulunmakta.
Bu vesile ile vefat eden Ahmet Akdağ’ın nezdinde bütün şehitlerimize ve vefat etmiş gazilerimize rahmet diliyoruz.
Kaynak https://x.com/dreceaynuronur/status/1874533875738898599

Ses Bayrağımız “Türkçe” kadim topraklarımızda yeniden dalgalanıyor!
Kosova’nın Lipyan Belediyesi, Türkçe’yi “Resmi Kullanımda Dil” olarak tanıdı. Bu karar, Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Milletvekili Enis Kervan’ın girişimiyle belediye meclisinde oy birliğiyle alındı. Özellikle Yanova Köyünde yoğun olarak yaşayan Türk toplumunun kültürel haklarının korunmasında önemli bir adım olan bu oylamanın Belediye Meclisinde oy birliği ile alınmış olması Türkçe’nin ve ülkemizin bölgedeki tarih ve kültüründen gelen gücünü bir kez daha göstermiş oldu.
Kosova’da zaten birçok belediyede resmî ya da resmî kullanımda dil olarak kabul edilmiş olan Türkçe Kosova’nın büyük yerleşimlerinden Prizren ve Mamuşa Belediyelerinde “resmi dil” statüsüne Priştine, Gilan, Vıçıtırın, Güney Mitroviça ve Kuzey Mitroviza belediyelerinde de “resmi kullanımda dil” statüsünde bulunuyor.
Son nüfus verilerine göre, Kosova’da yaklaşık 20 bin Türk yaşıdığı dile getirilirken Ülkede yaklaşık 50.000 kişinin anadilinin yanında Türkçe’yi de konuşabildiği ifade ediliyor. Balkanlardaki kadim topraklarımızda Türk asıllı ve Türk’e ünsiyet bağı içerisinde olan milletlerin; kimliklerinin ve kültürlerinin korumasında Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın bir şiirinde de söylediği gibi Türkçe “Ses Bayrağı” olarak bu kadim topraklarımızda da dalgalanmaya devam ediyor.
Kaynak https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/turkiyenin-dunya-ya-acilan-penceresi-2024te-de-buy-uk-ilgi-gordu-894504.html


Ay Yıldızlı yüzük lâyık olduğu yere döndü
Suriye vatandaşı 61 yaşındaki Hataylı Ayşe Kıyı, İstanbul’dan 2015’te ağabeyinin hediye ettiği ancak rejim korkusuyla sakladığı ay yıldız işlemeli yüzüğü 8 Aralık’ta Beşşar Esed rejiminin yıkılmasının ardından parmağına taktı.
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra vilayetine bağlı, eski adıyla "Baas Şehri", yeni ismiyle "Barış Şehri"nde yaşayan Ayşe Kıyılı, ailesinin 1920'lerde Hatay'dan Şam'a göçtüğünü AA muhabirine Türkçe anlatan Kıyılı "Bu yüzüğü ağabeyim bana hatıra olarak verdi. Şimdiye kadar takamadım. Beşşar düştüğünden beri takıyorum. Türkiye'ye teşekkür ediyorum. Erdoğan'a teşekkür ediyorum. Tüm Türk halkına teşekkür ederim. Bizi çok sevindirdiniz. " ifadelerini kullandı.
Yüzüğü takınca hissettiklerini paylaşan Kıyılı, "9 senedir bu yüzüğü sakladım. Hiç tekrar takacağım aklıma gelmiyordu ama şimdi taktığım için çok mutluyum. Beşşar da düşünce şimdi rahat rahat takıyorum." diye konuştu
Babasının, “Buraya bir Türk gelirse onlara ikramda bulun.” diye vasiyetinin olduğunu dile getiren Kıyılı, “Bu babamın vasiyetidir. Babamın sözü üzerine buraya kim gelirse hoş geldi, sefa geldi. Hepinizden çok mutluyum, hepinizden çok memnunum,” dedi.
Kaynak https://www.aa.com.tr/tr/dunya/golanda-yasayan-turk-asilli-ayse-kiyili-sakladigi-ay-yildizli-yuzugu-esedin-devrilmesiyle-takabildi/3442685
Türkiye’nin güçlenmesiyle Ay Yıldızlı Al Bayrağımızın da gerek maddî gerekse manevÎ olarak kadim topraklarımızın hepsinin üzerinde ve Türk soydaşlarımız ile din kardeşlerimizin de gönüllerinde tekrar yükselişe geçmiş olduğu Kosova’dan Orta Asya’ya, Orta Doğu’dan Kore’ye kadar her yerde gözler önüne serilmekte.
|