B?yle mi ya? Gönül Karaarslan Sayı:
57 - Temmuz / Eylül 2007
Umutla, şevkle girişilen iş yahut seviş, Hüsranla biter öylemi ya... Dar sokaklarda lâmbadır belki aşk Yaramaz çocukların sapanlarında, Saklı, akıl almaz söndürücü taş. Öylemi ya öyle mi ya… Gençlik düşlerinde, derler kavak yelleri Maskeli baloda masum gençler Şatafatlı rengârenk boncuklarla süslü, Bir cekettir belki sevi yok yok, Mehtaplı gecelerin vazgeçilmez yıldızları Mayhoş içeceğidir yazın Son durağa bir kala, Bükülmüş belin sızıntılarıdır belki, Vefadan yana yoldaş aşk. Maun mu, ceviz mi amma ki sağlam Formikanın hası eve kurulan. Yürek evinin baş köşesine konulan öyle mi ya? Pul var ya balık sırtında pullar Parlayan deniz altında, karada mat. Benzer mi bilmem içten pazarlıklı seviye! Bazen de ağaç kurdu oluverir Kocaman çamları deviren, Ne o zaman Mantıklı aşk derlerse duygu nerde? Öyle mi ya öyle mi ya… Devrilince çamlar aşk nerede? Yine umut ve yine yine şevk, Her albümde mutlaka eski bir resim Mazi, mazi oluyor her yeni resim. Yaşarken her anı yaşlananlardan Dolu dolu olunmasındaki amaç (!)
Eğlenmek mi hayatla öylemi ya? Yakmışlar ecnebiler insanları deli diye Şeytana inanan Allah’ı bilmeyenler... Öyle mi ya? Öyle... Beşeriyet, insan aşkı,.. Her şeye de musallat oluyor sinekler Pise temize insana eşyaya.. Rahatı hayatta bırakmıyorlar Damlatmışlar bardağa son damlayı, Gel de taşma diyorlar. Öyle mi ya? Kartal yuvasını kargalar talan etmiş Bakmayın cüsseme kartal benim demiş (!) Destekle başka başka baykuşlardan. İsrail kargası tünemişse Filistinime. Öyle mi ya? Ööööyle mi ya? Aşk, istek, özlem, bitmeyen arzu. Karıştırdı mısraları Tek kafadan her daldan bir şiir... Böyle mi ya
|