Anneler kan a?lyyor! Gönül Karaarslan Sayı:
60 - Nisan / Haziran 2008
Terörü,ben çocukken büyüklerimin söylediği ve dilime dolanan "Namus belâsına gardaş döktüğümüz kan bizim" şarkısıyla tanımıştım. 'Namus', 'belâ' bilemediğim kavramlardı ama "kan" kelimesi çok ürkütüyordu. Arkadaşlarıma "size korkunç bir şarkı söyleyeyim mi?" deyip meraklandırıyor ve ürküterek kendimi bilmişliğin edasıyla kasıyordum.
Yıllar geçti, evrim değiştirdi terör. Evet kan vardı ama ortada uğruna dökülecek kavram yoktu. Yani sırf egolarını tatmin etmek için birkaç umut kalpazanı fikirler uydurmuş, bilmem ne niyetine birileri inanmış ve kendilerinin biz buradayız demeleri ise suikast, bomba ve duvar yazıları ile boy göstermişti, lise yıllarımda.
Tabiî ki büyüdük; söylemler, fikirler icraatıyla yürek evlerini darmadağın ettiğini anladığımda terör yüreğimde esiyordu. Asıl adı vahşet olan terör benim ülkemde de vardı. Haberlerden duyduğumuz ölüm, yaralanma, bombalama vs ülkemde yaşanıyordu...
Terör denen vahşetin, kimi zaman ırkı, kimi zaman rengi, kimi zamanda namusu oluyordu ama hep isim değiştirerek icraatı vardı. Yine de hep ağlayan ve kaybeden analardı, eşlerdi, çocuklardı.
Kalabalık bir aile... Fertlerinden biri cinnet geçirip aileden birilerini katlediyor. Evet onlar hasta. İnançlarını, maneviyatlarını, vicdanlarını, insanlıklarını yitirmiş. Kangren gibi kesilip atılmaları lâzım . Bu hastalar, birer piyon. Ön safta ve yeri geldiğinde hemen gözden çıkarılıyor.
Geçenlerde bir haber okumuştum, bir dergide .90´lık dede köyünden oğlu terörist diye İstanbul'a getirilmiş; ayağında naylon ayakkabı, sırtında eski bir ceket, şubat soğuğunda... Babası, kurtuluş savaşı askerlerinden... Ülkenin kurtulduğunu görmemiş fakat, inancı varmış. Ölürsem mezarımın başına gel oğul, bağır bana. "Baba Türkler geldi, vatan kurtuldu!" diye. İşte o dedenin terörist oğlu 90 yaşına kadar dimdik, onuruyla, şerefiyle gezerken yıkılmıştı. Evlâdının yaptıklarını duyunca... Nerden nereye der gibi bakmıştı kameralara... Ve o dedeye sahip çıkan oğlunun sıkmak istediği vatanının polisiydi, emniyet teşkilâtıydı. 90 yaşına kadar giyemediği botları ilk defa giymiş ve sırtına kaban almışlardı aralarında topladıkları para ile. Bu tezatı terörist oğlu anlayabilmiş miydi?.. Piyon derken yıkanmış beyinlerin aynı zamanda kör ve yobaz olduğu da aşikarene sergileniyor. Sadece ön safta silâh tutan piyonlar vatanını koruyan askerine silâh sıkıyorsa, diplere inmek lâzım. Dünya güçlerinin "böl, parçala, yönet" politikasını görmek lâzım.
Bir anne olarak şunları söylemekten kendimi alamıyorum: Gençlerimizi bilinçlendirmeli, çocuklarımızı oyuncak silâhtan uzak tutmalı. Asıl gücümüz inançlarımız, değerlerimiz. İnanç doğru olursa niçin, ne zaman savaşacaklarını, neye müsamaha göstereceklerini, neyi seveceklerini bilirler. Her zaman çocuklarımızı dinlemeliyiz. "Şu an işim var..." zamanı gelince evimizde patlar, dinlemediğiniz çocuğunuz kayıp gider. Çocuklarımız piyon olmasın, kahraman olsun.
Bu kış ne çok şehit verdik; inşallah son olur...
|