Annelik Akademisyenleri Gönül Karaarslan Sayı:
61 - Temmuz / Eylül 2008
Hislerini anlatırken çocuklarına, her anne sizi seviyorum der. Bu basit cümle, yürekten gelen o engin denizin sahile vuran sesiz dalgasıdır. Anne der ki; oğlum, kızım sizlere muhtacım, size duyduğum sevgi, sizin bana yaşattığınızdır. Evet sizlere muhtacım.. Bana tattırdığınız: ŞEFKAT, HUZUR ve MUTLULUK duygularının rehberisiniz. Sizi seviyorum demem, aslında; sizden aldıklarımın ifadesi... Size mecburum…
Yokken siz hayatımda, budanmamış serseri bir kavak ağacıydım. Dalları pervasızca dikine uzayan… Hayatıma sizler girince, şefkat; öncelikle yabanî otları temizledi yüreğimden. O otlar da bitip tükenmek bilmeyen dünya istekleri… Yüreğim haykırıyordu sanki.. Körpe can bilmez büyük insan isteklerini... Dur diyordu ve durdum. Dünyaya taşıdığım bu yeni cana temiz yarınlar için. Bu ilk ders bana, haris olduğumu ve paylaşmayı bilmediğimi öğretti. Yavrularım, sizlerle ben Rabbime yakınlaştım. Evet ben vesileydim, ALLAH (cc) dilemedikçe asla gelemezdiniz dünyaya... Bu da kulluğun acziyetini, aynı zamanda kadının kutlu bir aracı olduğunu öğretiyordu bana. Bir kalpten iki olmak o yeni ve temiz kaynağıydı elbette, arınmalıydım. Yaşamışlığımdan, senin kadar temizlenmeliydim, yeni cana muhtaçlığım buradan…
Sizinle meşakkati tattım… Oğlum, kızım... Rabbim hiç usanmadım. Ne güzeldi bedelsiz vermek, zahmetle, uykusuzlukla, bölünen gecenin ritmik seslerinde Rabb'e yakın olmak, affedici olmak, düşünmek, tefekkür etmek; ne güzel şey ANNE olmak… Acıyla, sabırla, meşakkatle gidilen menzil: Rabb'e yakın olmak… Teşekkür ederim, Rabbime sonsuz şükürden sonra çocuklarıma… İlâhî yolda merdivenim olan yavrularıma…
Hastalıkta, duanın hikmetini, acizliğimi hatırlatan ŞAFİİ'Yİ; sağlıkta, sonsuz hamdın sahibini hatırlatan, RAHMAN'ı; zorluklarda, ziyanlarda bocalarken, atılan her adımda ĞANİ'yi tanıttınız yavrularım… Ben sizleri büyütürken yaşadım ESMA-ÜL-HÜSNA'yı... İLÂHÎ OKULUMUN AKADEMİSYENLERİ ÇOCUKLARIM: teşekkür ederim…
|