Yorum Ekle
4030 kez okundu.
17 yorum bırakıldı.
Yazara Mesaj
|
Ya BA? bulamazsa? Halit Özdüzen Sayı:
60 - Nisan / Haziran 2008
Ülkenin yaşlı bilginleri, yüzyılda bir kez o ülkenin en yüksek dağında en yaşlı bir bilginin başkanlığında kötü giden işleri düzeltmek için toplanıp, çareler bulurlarmış. Son toplantının gündeminin en önemli maddesi, "Müzikteki Nota"ymış. Ülkenin bestekarları, "Beste yapmak için, sekiz notanın yetersiz kaldığını, dokuzuncu notaya ihtiyaç duyduklarını" belirtip, yeni besteler yapamamaktan yakınarak, bilginlerine buna çare olarak 9. notayı bulmalarını istemişler.
Bilginler hararetle tartışmaya başlamış. Aralarına son katılan genç bilgin "Müzikte 8 nota bulunduğunu, fazlasının müzik kanunlarına aykırı olduğunu" söyleyip, düşüncelerini dünya müzik kuramcılarından aldığı alıntılarla destekleyip, bu saçma konunun gündemden kaldırılmasını istemiş.
Bunun üzerine bir yaşlı bilgin, söz alarak böyle bir notanın varlığından bahsedince, genç bilginlerin ağzı açık kalmış. Başkan konuşmacıyı tasdik ederek, "Bir çoğunuzun bildiği gibi, toplandığımız bu dağın zirvesinde çok güzel bir kuş yaşamak-tadır, o kuşun kanadında bizim gibi bilginlerin dahi bilmediği birçok gizli bilgiler bulunmaktadır. Hattâ eski bilginlerin kitaplarında belirtildiğine göre, insanların dert ve problemlerinin hepsi o kuşun kanatlarında yazılıymış. Bu nota meselesi, bestecilerimizin sıkıntısı olduğuna göre, mutlaka o da yazılı olmalıdır. Kuş her yüzyılda bir dağdan inerek, tüm ülkeyi dolaşıp, her yönüyle çok iyi ve mükemmel bir insan bulduğunda onun başına konmaktadır; kuşun inmesi çok yakındadır; hattâ bu günlerde inmesi beklenebilir... Sabırla bekleyelim, birinin başına konduğunda biz de gider, 9. notayı kanatlarından okur, öğreniriz" der.
Bilginler çareyi bulduklarını düşünerek, sevinçlerinden tam havaya uçacakları sırada, Başkan "Bu kadar da sevinmeyin" der, " Kuş ülkenin en sıkıntılı döneminde, yüzyılda bir gün dağdan inmesine iner de, dönüp dolaşıp konacak bir baş bulamazsa tekrar kendi yuvasına döner." dedikten sonra, endişesini dile getirir: "Hadi kuş havalandı diyelim, ya konacak baş bulunmazsa ne olacak? "
|
Eklenen Yorumlar
Ekleyen : Cahit Yalçın 08.12.2010 Yorum : Okuyunca o kadar etkilendimki : hele sait beyin yorumu ve Halit Özdüzen'in "Öncesi Gibi" şiiri daha da etkiliydi uzun süree kendimi toparlayamadım. zirve bu olmalıydı .... Böyle bir eserin paylaşımı için çok teşekkürler. Cahit
Ekleyen : Ali ORHAN 02.07.2008 Yorum : Kuşun inmesini beklemek bir yana;karakterli,ahlaklı ve donanımlı insan yetiştirmek olmalı gayemiz.Bugüne değin cehaletten,bananecilikten ve birbirimizi itip kakmaktan çok çektik milletçe.Artık sevgi,muhabbet hasıl etmeliyiz bütün yüreklerde.Emr-i İLAHİ bunu istiyor çünkü.Yazınızı beğenerek okudum,başarılarınızın artarak devam etmesi temennisiyle yazılarınızı takip edeceğim İNŞAALLAH.SELAMLAR...
Ekleyen : Salih A?ykalyn 17.06.2008 Yorum :
Sponsor Linkler
Masallar
En Güzel Masallar
Antoloji Com. ve başka sitelerde okuyup tadına doyamadığım Özdüzen üstadın bir şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben böyle yürek hoplatıp kanı coşturan şiir görmedim. Hikayede oldukça düşündürücü... İnşaallah ilahi teveccühe muhattap insanlar yetiştirmişizdir.
ÖNCESİ GİBİ
Ilık bir gecenin ilk akşamında,
Oturdu karşıma, sustu öylece,
Bakışlarında heyecan, gözlerinde buğular,
Bir şeyler olacağının habercisiydi.
Sıcacık elleriyle tutunca ellerimi,
Gözlerinde sessiz sağanak başladı.
Ellerime düşen damlalar,
Tropikal yağmurları gibiydi.
Bir şeyler anlatmak istiyordu,
Heceler kitlendi dudaklarında,
Sustu kaldı öylece!
Heyecan doruktaydı..
Bakışlarımla sorgulamak istedim,
Daha da sıkı tutup ellerimi,
Kapattı gözlerini.
"Üzülme" dercesine, başını iki yana salladı!
Şaşkın, bakakaldım bir süre!
Kaç zaman geçti?
Hatta zaman geçti mi, durdu mu bilemiyorum!
Aralayıp ıslak kirpiklerini,
Mehtapta baygın bakışlarıyla, göz bebeklerimi okşadı.
O an, anlatılmaz fırtınalar koptu içimde,
Ateşler kapladı ürkek kalbimi,
Yandıkça yanmaya başladım...
Işığın kelebeğe yaptığı gibi, gözleriyle beni esir almıştı.
Kaçmak istiyordum ancak nereye,
bilmek istiyordum ancak neyi?
Eriyip varlığım silindi benliğinden
O mu ben, yoksa ben mi o olmuştum?
Gençlik yıllarımda çokça güvendiğim aklımı aradım!
Olanı biteni sorgulasın diye,
Depremde ilk kaçan tavşanlar gibi...
Beni çoktan terk etmişti!
Başını koyup omuzlarıma, sarmaladı vücudumu kollarıyla,
Yangını daha da harlattı...
Tam konuşup, bir şeyler söylemek isterken,
Sahilde yanık sesli "Sus kalbim sus" nağmeleriyle,
Bir şarkıcı konuk oldu gizemli gecemize.
Sonrasını hatırlamıyorum!
Gözlerimi zaman ve mekanı belirsiz bir ülkede açtım.
Artık onsuz bile, onunlaydım.
Orada yasaklar, kıskançlıklar hatta dedikodular da yoktu...
Uzayda kayan yıldızlar gibiydik, varlıktan öte yokluğumuzla övünüyorduk.
Tek cevher kalmıştı yangın yerinde,
Ruhlarımızla birbirimizi arıyorduk.
Adem'le Havva'dan öncesi gibi...
Ankara - 01.04.2008
Halit Özdüzen |
Ekleyen : Sevgi Leylolu 13.06.2008 Yorum : Müthi_ bir hikaye Özdüzen''in Antoloji Komda yay1mlanan sirleri de çok güzel. tebrikler yüreine sal1k.
Ekleyen : Kemal Alycy 01.06.2008 Yorum : Mükemmel bir anlatım.Münüp beyin Yorumunda geçen düşünür Ferudin-i Attar olmalı,isbetli bir tesbit, yazar ve yorumcuların kalemine sağlık !
Ekleyen : M?nip 29.05.2008 Yorum : Akla Rerudini Attar'ın Kuş dili şiirini hatırlatan güzel bir anlatım, kaleminize sağlık.
Ekleyen : Zeki Ya?ar A?agil 14.05.2008 Yorum : Oldukça çarpıcı ve anlamlı mükemmel bir hikaye;paylaşı için teşekkürler. Yorumlardan anladığım kadarıyla yazar br çok konuda Edebi ve ilmi aktivetelerde bulunmaktadır.Acaba Bilecikte mi yaşamaktadır ? Selamlar sayğılar .Ağagil.
Ekleyen : Yunus 08.05.2008 Yorum : Hocam çok güzel ve derin anlamı olan bir hikaye, ne denebilirki kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Ekleyen : Nalan 07.05.2008 Yorum : Geyik muhabbeti için yorum yazacaktım. Hikayeyi anlayamadım; yorumları okuyunca muhabbetten vazgeçtim.Yazar galiba öğretmen ya da derin yazmış. Neyse slm.....
Ekleyen : Yunus Karlyo?lu 30.04.2008 Yorum : Enfes bir anlatı...Saçlar ağardığında kuş yuvasına demek bunun için benzemektedir.
Ekleyen : Nuri Yal?yn 24.04.2008 Yorum : Düşünenler,üretenler ve onları servis yapanlara ne mutlu.Ya onlarda olmasaydı fikri açlığımızı nasıl giderecektik ?Selamlar...
Ekleyen : Sait Saryo?lu 24.04.2008 Yorum : Güzel bir hikaye: paylaşım için teşekürler.Devamı gelir inşaallah.
Ekleyen : Ne?e Yyio?lu 23.04.2008 Yorum : Çok Güzel mükemmel bir hikaye,paylaşım için teşekkürler.Neşe
Ekleyen : Sebahat Yyldyz 22.04.2008 Yorum : Eğer bir ülke ,yüzyılda birde olsa, her bakımdan mükemmel insanlar yetiştiremiyorsa.Herşeyden önce o ülkenin eğitim sistemi sorgulanmalıdır. Bir eğitimci olarak hikayeden oldukça etkilendim.Yazarı ve Kardelen'in seçkin kadrosunu kutlarım.
Ekleyen : Bilal S?rge 22.04.2008 Yorum : Halit Özdüzen'i yazdığı iki kitap'tan, yayınladığı şiirlerinden,konferanslarından ve katıldığım sohbetlerinden tanıyorum. Derinliği olan bir yazardır. Konuştuğunda, okuyan, düşünen fikir ortaya koyan münevver bir insanla karşı karşıya olduğunuzu anlarsınız.Bence o yazarlık yeteneğini edebiyat ortamından uzun yıllar saklı tutmuştur.Kendisi için çok verimli eserler ortaya koyması için nice sağlıklı yıllar diliyorum. Bence o "hikmetin" anayurdu Doğulu kimliğini taşıyan bir şair.Kriter'de "Ben Doğuyum" başlıklı şiiri de yayınlanmıştı.Bu şiiri de anlayanlar için hikmet dolu mesajlarla yüklü.Uzun yıllar Adıyaman'da kalıp bu ili seven ben Onun Adıyaman’ı çok güzel anlatan bir şiirini sunmak istiyorum.
Bura Adıyamandır
Pırıl pırıl bir nehir
Her taraf sahra, mesir
Sultanlara ilk mehir
Eski bir antik şehir.
Bağlar baran barandır
Bura Adıyaman’dır.
Her yan petrol kulesi
Yörenin birincisi
Eski Kahta kalesi
İlk çağların incisi
Dağlar duman dumandır
Bura Adıyaman’dır.
Fokloründe davullar
Evlerinde avlular
Çiçeklerde arılar
Kirazı var, narı var
Yiğit harman harmandır
Bura Adıyaman’dır
Besni’de fıstık üzüm
Sucuklar düzüm düzüm
Gölbaşı gurbet yüzüm
Sevenlere ilk sözüm
Sevda derde dermandır
Bura Adıyaman’dır.
Toprağına taşına
Güneşin doğuşuna
Göksu’nun akışına
Göllerinin başına
Gönlüm aman amandır
Bura Adıyaman’dır.
Arsemia Sümeysat
Gem vurulan o Fırat
Şirine yanan Ferhat
İlk çağlardan zuhurat
Tarih zaman zamandır
Bura Adıyaman’dır.
Çelikhan’ın balına
Yarimin halhalına
Omzundaki şalına
Basmasının alına
Sevdam dolam dolamdır
Bura Adıyaman’dır.
Kummuhkent, Turuş-Urşu
Eski kent Asur Hoşşu
Eti, Sümere komşu
Güvercin haber kuşu
Sözüm ferman fermandır
Bura Adıyaman’dır.
Gerger Sincik cevizi
Tut’un incir, pekmezi
Havva ana çerezi
Türk, Kürt, Afşar, Çerkezi
Gören sana hayrandır
Bura Adıyaman’dır.
Kaç kraldan kalan yer
Her taşın yakut değer
Burcuna sancaklar ger
Sahipsiz günler geçer
Vadi leman, lemandır
Bura Adıyaman’dır.
Halit Özdüzen
Ekleyen : Ahmet N. Kysak?rek 21.04.2008 Yorum : Aslında Hikaye galiba sonunda başlıyor.Günümüz Okuyucusunu düşündüren ilginç bir anlatım.Haz durdum.
ANK.
Ekleyen : Ya?ar Yylmaz 18.04.2008 Yorum : Bana göre yazar ,Fikrin gelişmesi için ahlak ve d,ğer unsurların öncelikli olduğunu belirtmiş; hikaye gelişmeye müsait bir başlangıç olarak nitelenebilir.
|
|
|
|