Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2817 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Ehl-i S?nnet Ynancy
İbrahim Buğalı

  Sayı: 59 - Ocak / Mart 2008

Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyuruyorlar ki: “Musa Aleyhisselam'ın ümmeti kendisinden sonra yetmiş bir fırkaya ayrıldı; yetmişi Cehenneme gitti, bir fırkası kurtuldu; kurtulanlar, Musa Aleyhisselam'a tabi olanlardır. Keza İsa Aleyhisselam'ın ümmeti yetmiş iki fırkaya ayrıldı; yetmiş biri Cehenneme gitti bir fırkası kurtuldu, kurtulanlar, İsa Aleyhisselam'a tabi olanlardır. İleride benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya ayrılacak; yetmiş ikisi Cehenneme gidecek ve bir fırkası kurtulacaktır. Bunlar kimdir diye sorulunca, benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir”. “Fırkayı Naciye.”…

İnsanlar dünya üzerinde çeşitli fırkalara ayrılıp, muhtelif işlerle meşgul olurlar. Bunların arasında dünya saltanatını elde edenler, dünya nimetlerini çok kazanıp her türlü konfora sahip olanlar da vardır. Böyle dünya nimetlerine sahip olanlara, diğer insanlar tarafından gıpta edilir. Hattâ dünyalık insanlar, bunların büyük bir imkân sahibi olduklarını, artık böyle kimselerin hiçbir endişesi kalmadığını, amiyane bir tabirle, köşeyi döndüklerini zan ederler. Fakat inançsız olarak böyle bir hayatın hiçbir önemi olmadığı kesin olarak bilinmektedir. Bu gerçeği şu ayeti celile açık olarak beyan etmektedir… Sure-i Al-i İmran Ayet 185: “Her canlı ölümü tadacaktır. Ve hiç şüphe yok ki,  ancak kıyamet gününde yaptıklarınızın karşılığı tam olarak verilecektir. O vakit, kim Cehennemden uzaklaştırılır da Cennete konursa işte o, muradına ermiştir. Dünya hayatı ise aldatıcı menfaatten başka bir şey değildir.”

Bu gün bütün dünyadaki insanların ekserisi, yanlış inanç ve değerlendirme ile İsa Aleyhisselam ve Hazreti Ali Radıyallahü Anh hakkında asılsız ve delilsiz olarak yanlış inanca sahip oldukları için, ilâhî bilgilerden tamamen ayrıldıklarından, bu büyük kimselere uluhiyet dahi izafe etmişlerdir. Bu hususta kesin bilgi, Cenab-ı Hakk tarafından bildirilmiş ve Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem de insanlara tebliğ etmiştir. Bu yanlış inanç ve bilgiyi, Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem, en güzel ve doğru bir şekilde açıklamıştır. Biz buraya en muteber eserlerden alınan bilgileri aktarmaya çalışacağız.

Dinî konularda, peygamber ve sahabe hakkında yanlış inanç ve iftira vuku bulursa, bilgisi olanların, bilgilerini açıklaması, bilgisi olup da açıklama yapmazsa, bu kimseye Allah ve melekleri lânet eder buyrulmaktadır. (Hadis-i Şerif meali.)

Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in ashabı, enbiyay-ı izâm aleyhimüssalatü vesselâm hazaratı adedincedir. Her biri, bir Nebi Zişan sıfatında ve onların halini açıklayan bir halde oldukları, erbâb-ı ilim ve irfan yanında malûmdur ve asla şüphe edilmemeli. “Ebu Bekir- Es-Sıddık Radıyallahü anh, Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in sıfatında, İmam-ı Ömer Radıyallahü anh, Musa Aleyhisselâm'ın, İmam-ı Osman Radıyallahü anh, Nuh Aleyhisselam'ın, İmam-ı Ali Radıyallahü anh, İsa Aleyhisselâm'ın, Muaviye Radıyallahü anh da hilâfet, ibtila ve tevbe itibariyle Davut Aleyhisselam'a benzemektedir.”

İsa Aleyhisselâm, âdet haricinde ve kudret-i İlâhiye dâhilinde yaratılmış olması ve doğması ve yine hilâf-ı âdet olarak dünyada yaşaması, semavat'a kaldırılması ve keza âdet harici olarak bu ümmetin sonunda tekrar dünyaya gelmesi kesin olarak bilinmektedir. İsa Aleyhisselâm'ın şu yolda doğması, yaşaması, semaya kaldırılması ve tekrar dünyaya gelişi âdet haricinde görülerek, o zamanki insanlar üç kısma ayrılmışlardır. Bir kısmı, O'nu şanından ve mertebesinden çok yüksek görüp Allah'tır ve Allah ona hulul etmiştir ve hattâ oğludur demiş olanlar, bunlar Hıristiyanlardır. İkinci kısmı da bu hali âdet harici gördükleri için, İsa Aleyhisselâm'ın şanına yakışmayan bir surette, “bunların şerrinden Allah'a sığınılır” pedersiz itikat edenlerdir ki bunlar da Yahudilerdir. Üçüncü kısmı da, İsa Aleyhisselâm'ın bu suretle doğmuş olması Cenab-ı Hakk'ın bir hikmete mebni olarak yarattığını onun ancak bir kul, bir nebi, bir resul olduğunu bilenlerdir ki bunlarda Ehl-i Sünnet olan gerçek Müslümanlardır. Bu haller İsa Aleyhisselâm'ın doğumundan evvel mufassal bir şekilde Tevrat-ı Şerif'te beyan buyrulmuştur.

Kur'ân-ı Kerîm'in müteaddit yerlerinde bu üç taifenin halleri ve inançları açık olarak beyan buyrulmuştur. İslâm âlimleri Kur'ân-ı Kerîm'den çıkarmak suretiyle kitaplarında mufassal bir şekilde açıklamışlardır. Bu hal pek tabiî sahabeyi kiramca da malum olduğundan Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem, kendisinin amcazadesi ve damadı ve ahiret kardeşi İmam-ı Ali Radıyallahu Anh'a ya buyurmuş ki: “Senin halin İsa Aleyhisselâm'ın haline benzemektedir.” Bu hadis-i şerif sahabeler arasında yayılmış ve meşhur olmuştur. Bu haberler gaipten verilen haberlerden olup mucize yolu ile Hazreti Ali Radıyallahu Anh'ın zamanında kendisinde ortaya çıkmıştır. Bir kısım insanlar, İmam-ı Ali Radıyallahü Anh'ı mertebesinin üstünde inanarak “Allah” İmam-ı Ali'ye ve evlâtlarına hulul etmiştir ve Ali Radıyallahü Anh peygamber olacakken Cebrail Aleyhisselâm yanlışlıkla, Kur'ân-ı Kerim'i Ali'ye (Radıyallahü Anh) getirecek yerde Muhammed Aleyhissalatü Vesselâm'a getirmiştir. Taifeyi Şia'dan bazıları da Hazreti Ali'yi üç halifeden ve bütün ashaptan daha faziletli olarak inanıp doğru yoldan çıkmışlardır. Bu kısım inanışlar, Hıristiyanların İsa Aleyhisselâm hakkındaki inanışlarına benzemektedir. Bir kısım halk da İmam-ı Ali Radıyallahü Anh'ı hiç bir suretle şanına lâyık ve münasip olmayan birçok iftiralarda bulunarak kötü inanışlarda olanlardır ki, bunlara Haricî denir, hak dairesinden çıkanlardır. Bunlar Ali Radıyallahü Anh ve Evlâd-ı Masumesini sevmeyenlerdir. Bunlar Yahudilere benzemektedir. Bir kısım insanlar da, Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in beyan buyurduğu gibi tanımış, bilmiş olanlardır ki, bunlar, Ehl-i Sünnet Velcemaat denilen Zümre-i Nâciyedir. Bunların inanç ve itikatları akait kitaplarında çok mufassal bir şekilde açıklanmıştır.

Ali Radıyallahü Anh Hazretleri'ne olan sevgi ve muhabbet, Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'e olan ta'zim, sevgi ve muhabbet sebebiyle, O'na olan yakınlığındandır.  Bir kimse Ali Radıyallahü Anh Hazretleri'nin sevgisini müstakilen ihtiyar eder, onda Peygamber Aleyhisselam'ın methali yoksa bunun hiçbir önemi yoktur, bunun garazı dini yıkmak ve Hazreti Ali'ye en büyük ihanettir. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'i vasıta yapmadan, Ali Radıyallahü Anh Hazretleri'ne meyil etmek, O'na sevgi izhar emek, sırf sapıklık ve açık küfürdür. Böyle bir sapıklığa düşenleri, kurtarmak mümkün değildir. Cenab-ı Hakk, Müslümanları bunların şerrinden muhafaza eylesin. [ Eshâb-ı Kirâm Risâlesi'nden ]


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kur'ân-ı Kerim bütün düny... - Sayı 71
İslâm Dini (Tüm peygamber... - Sayı 70
Mevlid-i şerif... - Sayı 69
KERBEL? FACYASI ve Hz. H?... - Sayı 67
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


ACI-YORUM nedir?
Bugün toplumumuzda, özellikle düşünce alanında aksayan yönler ve anlamsızlıklar var.
ACIYORUM, bu aksaklıkları ve anlamsızlıkları, sadece fikirle en can alıcı yerinden, en vurucu sözlerle, yanlışlıkların mantıksızlıklarını yakalamayı usul bilerek, en doğru yargıları, hiç itiraza yer vermeyecek şekilde ifade etmeyi ve daha sonra düzeltmeyi yapacak olanlar için fikri çözüm yolları açmak düşüncesinin ifadeye dökülmüş şeklidir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15274528
 Bugün : 4615
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647186
 Bugün : 623
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim