Ehl-i S?nnet Ynancy İbrahim Buğalı Sayı:
59 - Ocak / Mart 2008
Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyuruyorlar ki: “Musa Aleyhisselam'ın ümmeti kendisinden sonra yetmiş bir fırkaya ayrıldı; yetmişi Cehenneme gitti, bir fırkası kurtuldu; kurtulanlar, Musa Aleyhisselam'a tabi olanlardır. Keza İsa Aleyhisselam'ın ümmeti yetmiş iki fırkaya ayrıldı; yetmiş biri Cehenneme gitti bir fırkası kurtuldu, kurtulanlar, İsa Aleyhisselam'a tabi olanlardır. İleride benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya ayrılacak; yetmiş ikisi Cehenneme gidecek ve bir fırkası kurtulacaktır. Bunlar kimdir diye sorulunca, benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir”. “Fırkayı Naciye.”…
İnsanlar dünya üzerinde çeşitli fırkalara ayrılıp, muhtelif işlerle meşgul olurlar. Bunların arasında dünya saltanatını elde edenler, dünya nimetlerini çok kazanıp her türlü konfora sahip olanlar da vardır. Böyle dünya nimetlerine sahip olanlara, diğer insanlar tarafından gıpta edilir. Hattâ dünyalık insanlar, bunların büyük bir imkân sahibi olduklarını, artık böyle kimselerin hiçbir endişesi kalmadığını, amiyane bir tabirle, köşeyi döndüklerini zan ederler. Fakat inançsız olarak böyle bir hayatın hiçbir önemi olmadığı kesin olarak bilinmektedir. Bu gerçeği şu ayeti celile açık olarak beyan etmektedir… Sure-i Al-i İmran Ayet 185: “Her canlı ölümü tadacaktır. Ve hiç şüphe yok ki, ancak kıyamet gününde yaptıklarınızın karşılığı tam olarak verilecektir. O vakit, kim Cehennemden uzaklaştırılır da Cennete konursa işte o, muradına ermiştir. Dünya hayatı ise aldatıcı menfaatten başka bir şey değildir.”
Bu gün bütün dünyadaki insanların ekserisi, yanlış inanç ve değerlendirme ile İsa Aleyhisselam ve Hazreti Ali Radıyallahü Anh hakkında asılsız ve delilsiz olarak yanlış inanca sahip oldukları için, ilâhî bilgilerden tamamen ayrıldıklarından, bu büyük kimselere uluhiyet dahi izafe etmişlerdir. Bu hususta kesin bilgi, Cenab-ı Hakk tarafından bildirilmiş ve Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem de insanlara tebliğ etmiştir. Bu yanlış inanç ve bilgiyi, Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem, en güzel ve doğru bir şekilde açıklamıştır. Biz buraya en muteber eserlerden alınan bilgileri aktarmaya çalışacağız.
Dinî konularda, peygamber ve sahabe hakkında yanlış inanç ve iftira vuku bulursa, bilgisi olanların, bilgilerini açıklaması, bilgisi olup da açıklama yapmazsa, bu kimseye Allah ve melekleri lânet eder buyrulmaktadır. (Hadis-i Şerif meali.)
Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in ashabı, enbiyay-ı izâm aleyhimüssalatü vesselâm hazaratı adedincedir. Her biri, bir Nebi Zişan sıfatında ve onların halini açıklayan bir halde oldukları, erbâb-ı ilim ve irfan yanında malûmdur ve asla şüphe edilmemeli. “Ebu Bekir- Es-Sıddık Radıyallahü anh, Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in sıfatında, İmam-ı Ömer Radıyallahü anh, Musa Aleyhisselâm'ın, İmam-ı Osman Radıyallahü anh, Nuh Aleyhisselam'ın, İmam-ı Ali Radıyallahü anh, İsa Aleyhisselâm'ın, Muaviye Radıyallahü anh da hilâfet, ibtila ve tevbe itibariyle Davut Aleyhisselam'a benzemektedir.”
İsa Aleyhisselâm, âdet haricinde ve kudret-i İlâhiye dâhilinde yaratılmış olması ve doğması ve yine hilâf-ı âdet olarak dünyada yaşaması, semavat'a kaldırılması ve keza âdet harici olarak bu ümmetin sonunda tekrar dünyaya gelmesi kesin olarak bilinmektedir. İsa Aleyhisselâm'ın şu yolda doğması, yaşaması, semaya kaldırılması ve tekrar dünyaya gelişi âdet haricinde görülerek, o zamanki insanlar üç kısma ayrılmışlardır. Bir kısmı, O'nu şanından ve mertebesinden çok yüksek görüp Allah'tır ve Allah ona hulul etmiştir ve hattâ oğludur demiş olanlar, bunlar Hıristiyanlardır. İkinci kısmı da bu hali âdet harici gördükleri için, İsa Aleyhisselâm'ın şanına yakışmayan bir surette, “bunların şerrinden Allah'a sığınılır” pedersiz itikat edenlerdir ki bunlar da Yahudilerdir. Üçüncü kısmı da, İsa Aleyhisselâm'ın bu suretle doğmuş olması Cenab-ı Hakk'ın bir hikmete mebni olarak yarattığını onun ancak bir kul, bir nebi, bir resul olduğunu bilenlerdir ki bunlarda Ehl-i Sünnet olan gerçek Müslümanlardır. Bu haller İsa Aleyhisselâm'ın doğumundan evvel mufassal bir şekilde Tevrat-ı Şerif'te beyan buyrulmuştur.
Kur'ân-ı Kerîm'in müteaddit yerlerinde bu üç taifenin halleri ve inançları açık olarak beyan buyrulmuştur. İslâm âlimleri Kur'ân-ı Kerîm'den çıkarmak suretiyle kitaplarında mufassal bir şekilde açıklamışlardır. Bu hal pek tabiî sahabeyi kiramca da malum olduğundan Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem, kendisinin amcazadesi ve damadı ve ahiret kardeşi İmam-ı Ali Radıyallahu Anh'a ya buyurmuş ki: “Senin halin İsa Aleyhisselâm'ın haline benzemektedir.” Bu hadis-i şerif sahabeler arasında yayılmış ve meşhur olmuştur. Bu haberler gaipten verilen haberlerden olup mucize yolu ile Hazreti Ali Radıyallahu Anh'ın zamanında kendisinde ortaya çıkmıştır. Bir kısım insanlar, İmam-ı Ali Radıyallahü Anh'ı mertebesinin üstünde inanarak “Allah” İmam-ı Ali'ye ve evlâtlarına hulul etmiştir ve Ali Radıyallahü Anh peygamber olacakken Cebrail Aleyhisselâm yanlışlıkla, Kur'ân-ı Kerim'i Ali'ye (Radıyallahü Anh) getirecek yerde Muhammed Aleyhissalatü Vesselâm'a getirmiştir. Taifeyi Şia'dan bazıları da Hazreti Ali'yi üç halifeden ve bütün ashaptan daha faziletli olarak inanıp doğru yoldan çıkmışlardır. Bu kısım inanışlar, Hıristiyanların İsa Aleyhisselâm hakkındaki inanışlarına benzemektedir. Bir kısım halk da İmam-ı Ali Radıyallahü Anh'ı hiç bir suretle şanına lâyık ve münasip olmayan birçok iftiralarda bulunarak kötü inanışlarda olanlardır ki, bunlara Haricî denir, hak dairesinden çıkanlardır. Bunlar Ali Radıyallahü Anh ve Evlâd-ı Masumesini sevmeyenlerdir. Bunlar Yahudilere benzemektedir. Bir kısım insanlar da, Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in beyan buyurduğu gibi tanımış, bilmiş olanlardır ki, bunlar, Ehl-i Sünnet Velcemaat denilen Zümre-i Nâciyedir. Bunların inanç ve itikatları akait kitaplarında çok mufassal bir şekilde açıklanmıştır.
Ali Radıyallahü Anh Hazretleri'ne olan sevgi ve muhabbet, Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'e olan ta'zim, sevgi ve muhabbet sebebiyle, O'na olan yakınlığındandır. Bir kimse Ali Radıyallahü Anh Hazretleri'nin sevgisini müstakilen ihtiyar eder, onda Peygamber Aleyhisselam'ın methali yoksa bunun hiçbir önemi yoktur, bunun garazı dini yıkmak ve Hazreti Ali'ye en büyük ihanettir. Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem'i vasıta yapmadan, Ali Radıyallahü Anh Hazretleri'ne meyil etmek, O'na sevgi izhar emek, sırf sapıklık ve açık küfürdür. Böyle bir sapıklığa düşenleri, kurtarmak mümkün değildir. Cenab-ı Hakk, Müslümanları bunların şerrinden muhafaza eylesin. [ Eshâb-ı Kirâm Risâlesi'nden ]
|