Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3173 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Ahyr zamanyn DOYMAK BYLMEYEN insanlary
Ziya Paşa Akyürek

  Sayı: 59 - Ocak / Mart 2008

Okumak üzerine söylenenler içimizde yeni heyecanlar uyandırır hep. Hepimiz aslında bol okumak isteriz. Okumadan söz edilince hayalimizdeki “biz” zihnimizde canlanır. Kâinatı okumak, zamanı okumak da okumanın onlarca türündendir.

Zamanı okumak ise tüm okumaların üzerinde bir kuşatıcılığa sahiptir. Mekânı anlamak, kendi içini dinlemek, bilme yolunda bir adım atabilirim demek, istenmesi gerekeni hakkıyla istemek bu şümullü okumanın alt kümeleridir.

Ahir zaman denince de durup düşünmek gerekir. Nedir bu dillerde sürekli dillendirilen, nedir bu güzel işine bin yankı aksedilen, mütedahil dairelerin en küçük dairesine (en büyük mesele halledilen en küçük dairesine) yakin addedilen?

Zor bir zaman da dense hata olmaz, kutlu bir zaman da dense yanlış söylenmiş olmaz zannımca. En güzel asır asırların yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Fahr-i Kâinat'ın (sav) asrı ise, sonraki en güzel zamanlar da ondan sonraki sıralamayla devam edenler ise demek zamanın sonu denilen bu Ahirzaman bu yönüyle garip, ama gariplere müjdeler olsun hakkaniyetiyle müthiş bir kurbiyete sahiptir. Üzerinde durulması gereken en önemli meselelerden birisi neden bu asra bu kadar büyük bir mükâfat yüklenmiş ve neden bu asırda din-i mübin-i İslamı yüceltmeye çalışanlara kardeşim denmiş ve neden o kardeş olunan Gül-i Rana (sav)'in bir yaptığını yapmaya yüz adet şehit sevabı verilmiş. Birer nasihatçi hükmünde verilen bahşiş diye de söylense veya ulûfe diye anlatılsa (bilmem ki hata olur mu) yerinde olacak bu teşvikler zamanın zor bir zaman olduğunu anlatıyor.

Zor işlerde her zaman tutunulacak dalların fazlalığı ayrı bir öneme sahiptir. Zamanın hükmü gereği başa gelecekler vardır. Yılmamanın, yorulmamanın; dayanmak var, darılmak yok demenin ve hedefe alabildiğine çalımla yürümenin kalbin tatminkâr-ı sevda ile olmasına bağlıdır aşk-ı şevk içinde.

Musa'nın dilinden düşünce Nur-u Rahman ile hemhal olma arzusu kendisine iman ile ilgili şüphesi sorulunca yolumuza ışık olacak bir söz söylendi Musa (as) tarafından: Ya Rab! Senden şüphem yok ama kalbim tatmin olsun diyedir bu arzum.

Sonrasında dayanamasa bir nurun bir dağı eritmesine yine de kalben mutmain olmuştur.

Şimdi daimi yalnızlık çeken ve arayışta olanla, imanını haykıran teslimiyet kahramanları bu garip asırda hep aradığını bulmuştur. Zira bire binler yazılır, yeter ki yolcu yolunda daim ve kaim olsun.

Sözlerin altında yatan derin manaları anlamak için ihtiyacı hissederek okumak ve dinlemek gerekir.

Zaman ağır ağır geçiyor. Tüm kuşatıcılığı ile dört bir yandan kuşatıyor. Örümceğin ağını ördüğü gibi örüyor bizi, içimize ters düşürmek isteyen yığın yığın uzaklık virüsleri.

Her dem ayrı inliyoruz ve özlemlerimizden bahsediyoruz. Bu zamanın yüzümüze çarptığı hakikatleri unutursak şikâyetlerimiz artacak, tereddütlerimiz birbirini takip edecektir. İç yabancılaşmalarımız, yakınlaşmalarımıza engel olacaktır. Hâlbuki bize denen en ufak ile en büyük mükâfat arasında bize sesleneni duymamız ve kendimizi burada bulmamızdır.

Bir sünnete bin şehit sevabı verilen ve kazandıkça kazanan sensin. İnanıyorsan ve seviyorsan, en azından bunları diyorsan duy duyabildiğin kadar ve uy uyabildiğin kadar.

İyi anlaşılan, vakti geçmeden farkına varılan hiçbir zaman pişmanlık getirmeyecektir. Zor zamanların çelikten insanları, ayrı duruşları enfes yorumlayışları, hakkınca anlayışlarıyla karanlıkların en koyusuna ışık olacak kadar cesur, özlemlerin vuslatını hicrandan çekip olacak kadar yürekli ve bunca zor şartlarda hep yar diyenleri, canan özlemi çekenleri de beraberinde götürecek kadar hasbi ruhlu da olmak zorundadırlar.

Dünyanın tüm servetini, ahir zamanın bir fırsatına değişmemek gerekir. Bunca iltifatın sebebini düşünmek bu iltifatın şükrü olur, dua dua yükselir, rahmet rahmet bulutlaşır; damla damla mükâfat olur, hayat olur, olur da âşıklar maşukuna yol bulur.

Sahibini arayanlar,  gözlerini yummuş olan kâinatın zikrini duyar ve dışa dönük canlılıktaki içli âminlere serzakir oluverirler.
Yolculukta menziller farklılık arz edebilir. Bir terzi elbisesini istediği kadar biçebilir. Her şeyin sahibinde tüm varlığı görenler mecaza takılıp kalmaz ve eşyanın hakikatinde yudumlarlar iç yangınlarını söndürecek vuslat meylerini.

Gül benizli hayata sımsıkı sarılan ey. Bir alıp bin almasa hemencecik darılan ey, diye anlatılan kırılgan kalplerin şükürsüz solukları elde olanı da yiyip bitirir.

İnsan durduğu konumu da unutmaya görsün elde olan ve olacak olanı da yitirir.

Zaman Ahirzaman… Unutma yaşaman kadar önemli zamanı okuman…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Darfur'da ne var ne yok..... - Sayı 75
Darbe'ye... - Sayı 74
Bir Adam Arıyorum... - Sayı 68
Öğrencime mektup... - Sayı 68
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Bayramlar da insan ilişkilerinin koparılması için bir vesile haline getirildi. Yakında bayramlar da “bayram tatili”ne çıkarsa hiç şaşmayın!...
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15277234
 Bugün : 7321
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647466
 Bugün : 903
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim