Fikir ?akyntylary-Yazmak ve Acy ?zerine- Fikri Nabut Sayı:
59 - Ocak / Mart 2008
Geçen zamanın, anlamsız kesitlerden oluştuğunu kanıtlamak için bir fikir geldi aklıma ve bunu denemeliyim dedim... Farklı bir tafsilatım, kelimenin derisini soyan bir hünerim yok… Bir sihir peşinde koşmuyorum… Olanı eşelemekten başka bir şey de yapmıyorum zaten… Zaman yamalarla dolu bir taslaktır. Düşünürler şeylerin hallere göre konumlandığına inanıyorlar; ben halden öte bir ışıma seziyorum karşımda; ayna sırlarından kaçan, kendi görüntülerinden kaçındıkça yoğunlaşan ve kat kat kaybolan bir imaj: kendim... Yaşamak çürümektir, bu devrin benliği için… Hiç, bir araya gelmemiş anlamlardan ayak sürüyerek çıkarılan; o peşinden koştuğumuz imge-seyri neyse onu bir araya getirmek… Bir tasarı olarak içimi kabartan, beni kışkırtan bir duygu bu... Yazmak belki yaşamak için üzerimize sinmiş bir süstür. Bizle ilerleyen bir şey yok, sadece bazı çağırışım hikâyeleri nesnelerden çarpıyor karanlık perdemize... Ve kötülük fısıldanan bir şey, içimizde… Dünya için, acı başat kalıttır. Bir sihir beklenecekse acı ve bulantılardan beklensin. Acı ve bulantı, ne yapışkan bir çevre oluyor bazen... Sebep, diyorsunuz; herhangi bir huysuzluk hikâyesinden başka bir sebep uğramıyor yakınlarınıza. Yazılanlar bir şekil değil, zaten var olmuş olanın birer kopyasıdır; taslağı bizden çıkan...
Acı ve bulantıdan çok; bir çiledir, bizi, çevremizi kuran…
|