Avrupa Duy Sesimizi Mücahit Koca Sayı:
43 - Ocak / Mart 2004
İnsan, her şeyini kaybetmiş gibi... Aklını kaybedene; “deli,” dendiğini herkes bilir de; medeniyetini kaybedene ne dendiğini doğrusu kimse bilmez. Bilmemesi bir yana, bildiğini sandığı bir yana ise öykünür durur!
Acaba bu kadar dininden, tarihinden, kültür ve sanatından uzak düşmüş olabilir mi bu büyük millet? Yoksa birilerine ders vermek için mi AB yolunda bütün bu icraatlar? Öyle ya, başörtüsü yüzünden kadınımız kızımız aşağılanıyor, kamusal alanlardan soyutlanıyor. Devrimler ve ilkeler adına Meclis’ten geçen kanunların bile uygulanamadığı yerler oluyor. Yolsuzluk yapanlara koruma sağlayan bir takım derin güçler, olmadık cinayetler işliyor; “devlet menfaati,” deyip birçok yolsuzluğu gizliyor ve kanunlardaki yetersizlikler yüzünden suçlular mahkemelerden ceza bile almıyorlar. Böyle bir ortamda acaba İslâmcı diye nitelenenler; “Dinsizin hakkından, imansız gelir,” misali Avrupa Birliği’ne milleti sokarak bunları cezalandırmak mı istiyorlar?
Bugün AB’ye karşı çıkan iki kesim bulunmaktadır: İslâm medeniyetinden yana kavga veren İslâmcılar ile kurulu düzeni devam ettirmek isteyenler. İşin garibi İslâmcılar ne kadar milletin, devletin ve medeniyetin sesi ve menfaati adına çalışıyorsa; öbürleri, AB dolayısıyla gelecek yeni standartlar yüzünden çıkarlarının bozulmaması için çalışıyorlar.
Bence, müslüman birisinin inanarak AB’yi savunması büyük günahtır.
Bence, böyle büyük bir dinin ve tarihin sahibi bir büyük milletin kendi standartlarını bırakıp; Batının standartlarını kurtuluşu için hayata geçirme adımı atması anlatılamaz. Yukarıda sözünü ettiğim gerekçeler ise bir pire için yorgan yakmaya benzer ki; müslümana yakışmayan bir davranıştır. Bunu gelecek nesillere asla anlatamazsınız!
Son iki yüzyıllık devrede millet ve devlet olarak çok kötü şeyler yaşamış olsak da; medeniyetimizi tanıma yolunda şu anda az yol almış da sayılmayız.
Milletin bu kadar teveccühünü kazanmamız boşuna mı sanılıyor? Yoksa millet, dindar kadrolara boşuna mı oy veriyor, onları boşuna mı iktidar yapıyor?
Bu milleti hayal kırıklığına uğratmaya kimsenin hakkı yok! Belli ki, batıcılar AB’ye girme konusunda boşuna bu kadroları yere göğe sığdıramıyor. Daha anlamadınız mı, AB’ye bizim gibi inananların öncülüğü olmadan girilemeyecek! Çünkü çarpık düzenden beslenenler, bir araya gelip; bir birlik ve bir politika oluşturup bu milleti bütünüyle İslâm medeniyetinden koparıp; Batı medeniyetine ait kılamayacaklar. Bunu düşmanımız anladı, milletin son bir umutla seçtiği kadrolar nedense anlamadı.
Kim ne derse desin ve ne yaparsa yapsın; bu teker dönmeye başlamıştır. Artık onun önüne taş konma zamanı da çoktan geçmiştir. Konan taş ne kadar büyük olursa olsun; atlayacağı konusunda millet evlâtlarının bir şüphesi yoktur, inanıyorum.
|