Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4036 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Afrasiyab?'nyn sarayy
Altan Atan

  Sayı: 46 - Ekim / Aralık 2005

İnsanımız nereden nereye geldi. Ortaokulda iken, heyecanla yazdığım giriş-gelişme ve sonuç bölümlerinden meydana gelen yazılar da müthiş bir giriş, nefis bir gelişme ve harika sonuçlar çıkarırdım…

Ama şimdi çıkmıyor…

Ne giriş var, ne gelişme ne de sonuç… Heyecan da kalmadı…

İyi huylarımız, üstün özelliklerimiz vardı, kahramanlıklar vardı, yardımlaşmalar… İnsaflı yabancıların bile gıpta ettiği, diğerlerinin kıskançlıktan gelişen öfkeleri, kinleri vardı…

Hiç unutmam, boş geçen bir dersimize gelen bir hocamız (o zaman hoca sadece camide değildi!.) bir soru sormuştu: Bize yapılan düşmanlıkların sebebi acaba neydi? Bir ders boyu söz aldı sınıf, herkes bir şeyler söyledi. Beklenen cevap bir türlü gelmiyor, benimse söylemediğim kalmamıştı. Cevap içimde bir yerlerde ama kim bilir nerdeydi… Meğer biraz derinlerdeymiş. Zil çalınca sanki uyandım, sessizce ayağa kalkarak: Acaba kıskançlık olmasın diyebildim. Yıllardır aranan bir şey bulunmuş gibi, hocamız "Hah işte bu!" diye bağırdı.

Otur Atan oturrr!..

Kıskançlık neyin sebebi değil ki…

Bize anlatılanları dinledik, onurlandık, gururlandık… Şanlı tarihimiz, kurtarışlarımız, kurtuluşlarımız, Çanakkalemiz… Neler vardı neler. Bunları bilen bir çocuk geç de olsa cevabı bulmalıydı, buldu da… Ne hikmetse, biraz geç buldu hattâ söyleyemedi. Çünkü biz, bize yapılanların sebebini -bile- söyleyemeyecek kadar güzel bir kültüre sahibiz. Bundan utanırız, yapan utanmaz ama mağdur olarak biz utanırız. İşte böylesine güzel bir kültürümüz var(dı).

Daha ayağına diken batmadan bas bas bağıran insanlar mı? Ortada bir şey yokken olay çıkaranlar mı? Menfaatlerinin tehlikeye girdiğini anladıktan sonra teknesinde çamur karmaya başlayan, bir elinde mala; bir elinde kazma-kürekle gezen insanlar mı? Zeytinyağı gibi hep üstte duranlar mı?

Heyecan kalmadı… Artık müthiş girişler, nefis gelişmeler ve harika sonuçlar çıkmıyor. Kelimelerimiz, duygularımız, davranışlarımız ba- yağılaştı. Büyük dert sahipleri, bencilliklerinden çıldıracak hale gelmiş olanlarımız. Böylesine büyük dertliler ekranlara milyonları topluyor, hani keller yağırlar birbirini ağırlar misali. Sanılır ki memleket büyük bir hastane… Kızını-oğlunu ilâhlara kurban eden ana-babalar; beraberliklerde yapılan mühendislik hesapları; egosu tavan yapmış insanlar ve etrafa verdikleri eziyetler…

Kim bunlar? Masonlar mı? Yahudiler mi? Haçlılar mı? Dış güçler mi? Rodos şövalyelerimi? Sırplar mı? Yoksa Osman Büyükbulut (!) mu ? (Osman Büyükbulut- bilenler bilir- eski filmlerimizden birindeki şamar oğlanı).

Bir dağ başında bir çobanla söyleştik. Ne yahudisi abi, ne masonu! Her kim ise dedikleri, onlar olsa bile bu kadarını yapmazlar diye haykırdı. Eşkıya bunlar, gangaster bunlar!..

Bunlar, ürünler… fabrikalarda yapılan üretimden sonra mamul hale gelmiş ve piyasaya sürülmüş ürünler… Fabrikanın suyu kanalizasyondan geliyor. Böyle bir kültür işte.

Sözün özü her şey içimizde, aramızda yaşanıyor ve hayat alanı giderek daralıyor. Rahat, huzurlu ve sağlıklı nefes almak zorlaşıyor.

Nerde evladına "kınalı kuzum" diyen analar… Nerde babayiğit, mert atalar, babalar… Nerde vefalı arkadaşlıklar, paha biçilmez dostluklar, komşuluklar…Nerde, unuttuğumuz ve bir türlü hatırlayamadığımız "Pazar eylemek götürü"

Nereden nereye geldik. Fi tarihinden beri yükselerek gelen bencil kültürün kötü örnekleri olduk. Ağzımıza yüzümüze bulaştırdık onu… Yemesini bilemedik çünkü görmedik, "görmemişin oğluyuz" biz…

Biz böyle şeyler görmedik, böyle şeylere alışmadık. Şükürler olsun ki, yaşananları halen sorgulayan insanlarımız var. Komşusu aç iken tok yatamayan, bir arkadaşı, bir akrabası ihtiyaçlı iken (bir sene taksit ödemeyi göze alıp da) tatile gitmeyen(!), çok da gerekli olmayan ihtiyaçlarını erteleyen insanlarımız var... Daha derin güzelliklerden bahsetmek biraz zor ama hiç olmazsa diyorum, bunları yapan, düşünen insanlarımız var.

Fatih, Fetihten sonra Ayasofya'nın kubbesine çıkıp şehri etraflıca ilk kez seyrederken, irticalen:

"Perdedârî mîkunet der Kasr-ı Kayser ankebut

Bûm nevbe mîzened ber kubbe-i Efrâsiyâb"

Deyiverir.

Kayser'in kasrında örümcek perdedârlık ediyor.

Afrasyab'ın sarayında baykuş nöbet tutuyor, hüküm sürüyor.

Hey koca Fatih!.. An gibi sesin geliyor halen


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : bilal akg?l    
Yorum : kardeşim senin gibiler olduğu müddetçe bu edebiyatın yüzü gülmeye devam edecektir.





 
Yakarsa Dünyayı...... - Sayı 114
Mizah Ciddî Bir İştir!... - Sayı 113
Mezarımı Taştan Oyun... - Sayı 112
Müjde... - Sayı 108
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16340734
 Bugün : 4460
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694698
 Bugün : 55
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 203
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim